Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Halep'e bağlı Kobani'deki (Ayn el Arap) çatışmalarda yaralanan ve Şanlıurfa'da tedavi altına alınanlar, Türkiye'ye minnettarlıklarını dile getirerek korku dolu anlar yaşadıklarını anlattı.
Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören Zergişe Muhammed, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kobani'nin güneyinde yer alan ve kent merkezine 30 dakika uzaklıktaki Berhbotan köyünde yaşadığını söyledi.
Terör örgütü DEAŞ militanlarının köye aniden baskın yaptığını belirten Muhammed, "Her şey köye bir kamyonun gelmesiyle başladı" dedi.
Köpeklerin havlamaya başlamasıyla tedirgin olduklarını ifade eden Muammed, "Bir kamyon köyün batısından geldi. Köpekler havlamaya başladı. O anda bir şeyler olacağını hissettim ve bütün köyden silah sesleri gelmeye başladı. Köyün her yerinde mermiler patladı. Önceleri DEAŞ gelmeden havaya uyarı ateşi açıyordu, biz de yardım istiyorduk. Bu defa öyle bir şey olmadı, bir baktık DEAŞ gelmiş" diye konuştu.
Sokakta karşısına çıkan 2 kişinin kendisine silah doğrultarak 5 el ateş ettiğini aktaran Muhammed, boynuna isabet eden mermiyle yaralandığını kaydetti.
Tedavi gördüğü hastanede sağlığına kavuşmayı bekleyen Muhammed, korku içinde geçen saatlerin unutulmaz olduğunu vurguladı.
"Türkiye'deki hastaneler olmasaydı ölürdük"
Yaralılardan Alcine Hasan da Kobani'ye sabah saatlerinde gelen bir kamyonun etrafa ateş açtığını, bu sırada kendisine 5, kardeşine ise 1 kurşun isabet ettiğini söyledi.
Sınır hattındaki diğer yaralılarla Türkiye'ye getirildiğini belirten Hasan, "Yaşadığım korku dolu anları unutamadım. Bizi ilk önce Suruç'daki hastaneye götürdüler sonra da buraya getirdiler. Bize hastanede çok iyi bakıyorlar. Yiyecek verdiler, elbise verdiler hepsine teşekkür ediyoruz" dedi.
Azad Bedirhan ise sabah silah sesleriyle uyandıklarını ifade etti.
Kendilerine "DEAŞ gelmiş ve yaralılar var" denildiğini aktaran Bedirhan, yaşadıkları dehşeti şu sözlerle aktardı:
"Bunun üzerine kardeşim arabasıyla yaralıları almaya gitti. Yaralılarla DEAŞ'ın olduğu yerden geçerken o da yaralandı. Kardeşimi kontrol ettiğimde ölmüştü, o sırada ben de vuruldum. Vurulduktan sonra 5 saat boyunca orada kaldım. Daha sonra gelip beni aldılar ve sınıra getirdiler. Türkiye'deki hastaneler olmasaydı biz ölürdük. Çünkü oradaki hastanelerde zaten bir sürü yaralı var."