Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
TRT Haber'de Hasan Kurtulmuş'un sunduğu Derin Analiz programında konuşan Yiğit Bulut, Kenan Evren'in ölümünüyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bulut, ölünün arkasından çok da konuşmamak gerektiğini belirterek, cenaze töreninde ortaya çıkan fotoğrafı anlattı.
Hiçbir darbenin aklileştirilemeyeceğinin altını çizen Yiğit Bulut, Gezi olayları gibi sosyolojik planlı darbe denemelerinin, 17-25 Aralık gibi yargı planlı, yargı tabanlı darbe denemelerinin 1980 darbesinden farkı olmadığını söyledi.
Yiğit Bulut; "Halkın iradesine, halkın iradesinin tecellisine, halkın seçtiklerine yapılan her tecavüz darbedir, askeri darbe olabilir, finansal darbe olabilir, içerideki oligarkların düzenlediği finansal tabanlı sosyolojik darbe olabilir, hepsi neticede darbedir" ifadelerini kullandı.
Yiğit Bulut şunları söyledi:
Ölenlerin arkasından konuşulmaz. Dolayısıyla Kenan Evren öldü gitti. Ama şahısların haricinde, yapılanları ve sistemi bugün konuşmamız lazım.
KENAN EVREN'İN CENAZE ARABASI TEK BAŞINAYDI
Bakın bir darbeci hayatını kaybetti, bu dünyadan ayrıldı, ve bugün cenazesinde arabanın tek başına gidişi, kurumların sahip çıkmayışı, halkın sahip çıkmayışı ve bir taziye mesajı dahi yayınlanmayışı aslında herkese ders olacak nitelikte.
TÜRKİYE'NİN 21 YILLIK KARANLIK DÖNEMİ
Evet, insanları hapsettiniz, onlara işkence yaptınız. 1 milyon 600 bin kişi fişlendi. 650 bin kişi hapsedildi, 177 kişi hapiste hayatını kaybetti. 49 kişi idam edildi. Bunlardan bazıları 18 yaşını doldurmadığı için yaşı büyütülerek idam edildi. Sonuçta 1980 karanlığında Türkiye on yıllarını kaybederek 2001 krizine geldi.
1980 darbesi, 1994 krizi, 28 Şubat 1997'de başlayan süreç ve 2001 krizinin arkasından Kemal Derviş'in Türkiye'ye gönderilişi birbirinden bağımsız süreçler değildir. Türkiye'nin hapsedilme, Türkiye'nin ayağa kalkmışken yere düşürülme, Türkiye'nin linç edilme dönemidir. Bu 21 yıllık dönem karanlık bir dönemdir.
TURGUT ÖZAL'IN ÖLÜMÜ ŞÜPHELİDİR
Rahmetli Turgut Özal'ın zaman zaman karşı durmaya çalıştığı, ülkeyi ayağa kaldırmaya çalıştığı dönemler olmuştur. Ama Turgut Özal'ın ölümü dahi şüphelidir. Özellikle "Türkiye'nin Kürt politikası değişmeli" sözünden sonra yanında bulunanlarla birlikte 6 ay içinde hayatını kaybetmesi dahi şüpheli bir olaydır.
DÜNYA BANKASI'NIN İSTEKLERİNİ REDDEDEN TÜRKİYE, DARBEDEN SONRA BU İSTEKLERİ KABUL ETTİ
Tüm bunları düşündüğümüz zaman 1980 darbesine giden yolu çok iyi hatırlayalım. Kenan Evren, 1977 yılında başka birinin yerine Kara Kuvvetleri Komutanı oldu. Ve 1 yıl içinde tarihte görülmemiş bir şekilde, Genelkurmay Başkanlığı'na getirildi. 1978'de Dünya Bankası Türkiye'ye rapor verdi. "Ekonomide pazar olmayı seçeceksin" dedi. Türkiye bu tarihte bunu reddetti. Genelkurmay Başkanı artık Kenan Evren'di.
1978'de Türkiye'nin "hayır ben üreteceğim" dedikten sonra Genelkurmay Başkanı'nın sürpriz bir şekilde Kenan Evren olmasıyla birlikte Türkiye darbe sürecine girdi.
Çok ilginç bir detay daha var. Bence bunları herkesin bilmesi lazım. Türkiye 12 Eylül askeri darbesine giderken o güne kadar Türkiye'ye 20 -30-40 milyon, maksimum 200 milyon veren IMF 16 Haziran 1980'de Türkiye'ye 1 milyar 250 milyon dolar kredi verdi. Yani askeri darbeden tam 86 gün önce. Ve bu paranın Türkiye'ye, askeri darbeye günler kala ödenmesinden sonra askeri darbenin yolu iyice açılmış oldu.
1977'de başkasının yerine kara kuvvetleri komutanı oluyorsunuz. Bütün terfi listesi değişiyor. Askeri darbeye karşı olanlar ayıklanıyor. 1978'de Genelkurmay Başkanı oluyorsunuz. Yine aynı tarihte Dünya Bankası Türkiye'ye ültimatom veriyor.
DÜNYA BANKASI 1978'DE TÜRKİYE'DEN NE İSTİYORDU?
Darbeden sonra Dünya Bankası'nın istekleri Türkiye tarafından kabul ediliyor. Nedir o istekler? Üretmeyeceksin. Pazar olacaksın. Tüketim toplumunun önünü açacaksın. İçerideki yapının değişip, dışarıdan Türkiye'ye müdahale edilmesine izin vereceksin. Bütün bu istekler 1980 askeri darbesinden sonra kabul ediliyor.
"BEKLEDİK, OLAYLAR OLGUNLAŞSIN" SÖZÜ NE DEMEK?
"Netekim"le başlayıp, "netekim"le biten cümlelerde halka anlatılan bütün masalların arkasında Türkiye'nin siyasi, ekonomik, sosyolojik olarak linç edilmesi ve istenilen noktaya getirilmesi yatar. Geri kalan her şey tiyatrodur. "Bekledik, olaylar olgunlaşsın" demişti Kenan Evren. Ne demek? Neyi bekliyorsun? Sokakta insanlar ölüyor, üniversite öğrencileri ölüyor. Bekliyorsun, olaylar olgunlaşsın diyorsun. Neyi bekliyorsun? Küresel sistemin istediklerinin, içerideki yerleşik oligarklarla birlikte bastırdıklarının olması için bekliyorsun.
SİSİ NEYSE, KENAN EVREN DE ODUR
Bakın, Kenan Evren'le ilgili söylenen hiçbir şey Türk Silahlı Kuvvetleri'ne mal edilemez. Kenan Evren'le ilgili konuşulanlar asla ve asla TSK'yı rencide etmemelidir. Kenan Evren bir subay değildir, bir darbecidir. Bugün Mısır'daki Sisi neyse, Kenan Evren de odur.
Türkiye nasıl tuzağa düşürüldü? Türk Silahlı Kuvvetleri neye alet edildi? 1960'ta neye alet edildiyse, 1971 muhtırasında neye alet edildiyse bugün Türkiye'deki her vatandaşın bunu anlaması gerekiyor.
YİĞİT BULUT'UN AÇIKLAMALARININ TAMAMINI AŞAĞIDAN İZLEYEBİLİRSİNİZ:
DERİN ANALİZ PART 1
*
DERİN ANALİZ PART 2
*