Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber

Fatih Aktüel

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
Bu haber 2523 kez okundu. | Guncel Haberleri
Haberin Tarihi :   03 Haziran 2015 - 07:29

Yiğit Bulut: Onlarda şimdi büyük bir panik var!

Büyüt
Küçült
Yiğit Bulut: Onlarda şimdi büyük bir panik
Güncel Haberleri › Yiğit Bulut: Onlarda şimdi büyük bir panik var! haberi Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğana karşı yoğunlaşan saldırıları yorumladı, karşı tarafta paniğin büyüdüğünü ifade etti.
star.com.tr-Özel İlgili Videolar
Derin Analiz - 03.06.2015

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, TRT Haber'de Hasan Kurtulmuş'un sunduğu Derin Analiz programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

7 Haziran seçimlerinin çok önemli olduğunu, birinci fazı tamamlayan Türkiye'nin şimdi ikinci faza geçtiğini, bu geçiş esnasında da 200 yıllık savaşın artık kazanılmış olacağını belirten Bulut, bu süreçte New York Times ve içerideki malum medyanın saldırılarına tepki göstererek " Eğer haddini aşarsan "paçavra" lafını hak edersin. Bir kere bunun altını çizmek gerekiyor. Sen hangi cüretle, hangi hakla, hangi hadle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ayar vermeye çalışıyorsun" ifadelerini kullandı.

Yiğit Bulut şöyle konuştu:

200 YILLIK SAVAŞ KAZANILIYOR

Türkiye'de büyük bir panik var. Türkiye çok önemli bir eşiğe, aşamaya geldi. Birinci fazı bitirdi, şimdi ikinci faza geçiyor. Ve bu ikinci faza geçerken bu geçiş 150-200 yıllık bir savaşın aslında kazanıldığı bir nokta.

AKILLARINCA CUMHURBAŞKANI'NA MESAJ VERİYORLAR

Bakıyorsunuz, New York Times, İngiltere'de bazı gazeteler, içeride malum medya, Almanya'da bazı gazeteler... Türkiye'de hükümete şekil veriyorlar, Cumhurbaşkanı'na kendi kafalarına göre akıllarınca mesaj veriyorlar, halka mesaj veriyorlar, orduya mesaj veriyorlar. Ve dünyada birçok kurum ve kuruluşu da harekete geçirmeye çalışıyorlar.

Bu halkın, hiç kimsenin, herhangi bir kurum ya da kuruluşun, ve en önemlisi bu ülkenin sahipleri olan bizlerin, New York Times'ın vereceği akla ihtiyacımız yok. Sayın Cumhurbaşkanımız o gazeteyle ilgili zaten çok güzel bir tanımlama yaptı. "New York Times denen paçavra" diye de adını koydu.

EĞER HADDİNİ AŞARSAN "PAÇAVRA" LAFINI HAK EDERSİN

Eğer haddini aşarsan "paçavra" lafını hak edersin. Bir kere bunun altını çizmek gerekiyor. Sen hangi cüretle, hangi hakla, hangi hadle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ayar vermeye çalışıyorsun?

BU ÜLKENİN EN BÜYÜK SORUNU HADSİZLİK

Bu ülkede en büyük sorun ne biliyor musunuz? Hadsizlik sorunu. Bazı özel sektör kurum ve kuruluşlarında, bazı sivil toplum kuruluşlarında ve 1800'lerden beri bu ülkede yönetmeye alışmış yerleşik düzenin kurduğu kurum ve kuruluşlarda, hatta derneklerde hadsizlik sorunu var. Biz bu ülkede cumhurbaşkanlarının, başbakanların aleyhine ilan veren dernek gördük.

Biz bunları söylediğimiz zaman insanlar lütfen bunları farklı algılamasınlar. Seçilmiş olmak halkın iradesini temsil etmek yeterlidir. İsminizin ne olduğu önemli değil. Kimsenin oğlu, kimsenin kızı olmaya gerek yok. Herhangi bir elitist yapıdan gelmeye gerek yok.

BEN SEÇTİĞİM KİŞİYİ BİR PAÇAVRA GAZETEYE EZDİRİRSEM, KENDİ İRADEMİ EZDİRMİŞ OLURUM

Eğer ben seçtiğim kişiyi içerideki bir paçavra gazeteye ezdirirsem, eğer ben seçtiğim kişiyi içeride kurulmuş bir derneğe ezdirirsem, seçtiğim kişi ezilmez, ben ezilirim. Benim iradem ezilir. Benim iradem yok sayılmış olur, ben yok sayılmış olurum. Bu ülkenin insanları bunu gördüler.

7 HAZİRAN SEÇİMİ ÇOK ÖNEMLİ

7 Haziran seçimi çok önemli. Çünkü bir yol yüründü, bir merhale aşıldı, bir aşama kaydedildi. Ve şimdi bu yolun devam etmesi gerekiyor ki, Türkiye tam bağımsız, kendi kendine karar verebilen, ekonomik kaynaklarını halkının menfaatleri doğrultusunda kullanabilen bir ülke haline gelsin.

80 yılda 230 milyar dolar gayri safi milli hasıla (GSMH) yapıyorsunuz, üstüne 13 yılda 600 milyar dolar GSMH yapıyorsunuz. Bu 600 milyarın bir kısmı da içeride çalınanın önünü kestiğiniz için geliyor. Bu ülkenin insanlarının şunu bilmesi lazım. Bu ülke asla ve asla kaynakları olmadığı için, üretemediği için, yetersiz olduğu için fakirlik fukaralık çekmedi. Süleyman Demirel söylüyordu geçmişte "bu ülkenin en büyük sorunu fukaralık" diye. Peki fukaralığı doğuran en büyük sorun ne? Fukaralığı doğuran en büyük sorun, bu ülkenin kaynaklarının yerleşik düzen tarafından emilmesi. Yani 5 bin kişinin, 75 milyonun kaynaklarını emmesidir bu ülkenin en büyük sorunu.

NEDEN BU KADAR SALDIRIYORLAR?

Bugün niye bu kadar çok saldırıyorlar birine? Niye bu kadar çok saldırıyorlar onunla beraber olanlara? İnsanların bunu düşünmesi lazım. Çünkü "üretim, eşitlik, hakça bölüşmek, ülke zenginleşsin, yol, köprü, sağlık, eğitim, harçların kaldırılması, yerli üretim" demiş... Sonrasında içeriden ve dışarıdan saldırılar, kışkırtmalar... Gezi darbe denemesi, 17-25 Aralık paralel örgüt darbe kalkışması...

Eğer bir ülkede birileri "üreteceğiz, yerlisini yapacağız, daha da büyüyeceğiz, bağımsız karar vereceğiz, borçlanmayacağız, içerideki kaynakları harekete geçireceğiz, otomobilin de yerlisini, uçağın da yerlisini, savunma sanayisinin de yerlisini yapacağız" diyorsa ve bunları yapıyorsa, ve birileri de amansızca bu kişilere saldırıyorsa, burada halkın biraz şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım.

İKTİDAR KOLTUĞUNA OTURDUĞUNUZ GÜN TERCİH GÜNÜDÜR

Demek ki yapılanlar, o 5 bin gerçek ve tüzel kişinin menfaatine aykırı. İktidar koltuğuna oturduğunuz zaman, işte o gün tercih günüdür. Ya o 5 bin gerçek ve tüzel kişinin menfaatini korumayı tercih edersiniz, onların başbakanı, onların bakanı, onların cumhurbaşkanı olursunuz... Ya da 75 milyonun menfaatini, o iç ve dış yerleşik odaklara karşı korumayı tercih edersiniz.

HALKIN SEÇTİKLERİNİ DEVŞİRİRLER, DEVŞİREMEZLERSE ASARLAR, ÖLDÜRÜRLER

Bu ülkenin en büyük sorunu buydu 2003'e kadar. Çünkü kim seçildi, devşirildi. Devşirilmeyenler asıldı. Menderes devşirilemediği için asıldı. Eğer Menderes'i devşirebilselerdi asmazlardı. Baş tacı ederlerdi. Menderes'e öyle bir ders verilmesi gerekiyordu ki "yeter söz milletin" cümlesinin Menderes'e ödettirilmesi gerekiyordu. Menderes, bu cümlenin bedelini ödediği görülsün diye asıldı. Ve halkın bilinç altına ve bilincine şu mesaj verildi: Yeter söz milletin diyenin sonu darağacında biter.

DÜNYA BANKASININ OPERASYONUYLA MENDERES'İ BİTİRDİLER

Menderes niye rahatsız etti? Çünkü Menderes üretmek istedi. Yol yapmak istedi, okul yapmak, baraj yapmak istedi. Bakın, gidiyor görüşme yapıyor. Diyor ki "Doğu ve Güneydoğu'daki nehir ve göllerin üzerine baraj yapacağız, bize kredi verin" diyor. Aynı dönemde İtalya'ya, Fransa'ya 3 milyar dolar kredi açılıyor. Türkiye'ye 167 milyon dolar kredi açılıyor. Bu para da ödenmiyor.

Ve arkasından 1958 yılında Dünya Bankası'nın baskısıyla Menderes yüzde 300'lere varan bir devalüasyonun altında eziliyor.

Dünya Bankası'nın bu hareketi, Menderes'i astırmanın yolunu açan, halkın gözünde onu düşürmeye yönelik bir ilk adım olarak tarihe geçiyor. 

YİĞİT BULUT'UN AÇIKLAMALARININ TAMAMINI AŞAĞIDAN İZLEYEBİLİRSİNİZ: 

*





E-Posta ile Yolla
Sayfayı Yazdır
Sosyal Paylaşım
Google
Blogger
Tumbir
Etiketler :
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
Bu habere ilk yorumu siz yapın.
DİĞER HABERLER
Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Fatih Aktüel | https://www.fatihaktuel.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2023 - 2024