Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
3 bine yakın katılımcının bir arada olduğu kongrede 40ı aşkın yabancı, 350 Türk konuşmacı kalp ve damar hastalıklarıyla ilgili tedavi yöntemlerini paylaştılar.
Geçirilmiş Kalp Krizi Sonrası Riskler Devam Ediyor!
Kongreye katılan Avrupa Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Robert Storey, başta sigara, tansiyon olmak üzere diyabet, böbrek yetersizliği gibi rahatsılıkların kalp krizi riskini arttırdığını söyledi.
Storey, özellikle artan sigara kullanımının kalp hastalıklarını bir salgın haline getirdiğini söyleyerek bir defa kalp krizi geçirdikten soran tekrar geçirme riskinin yüksek olduğunu ifade etti.
Bu riski azaltmada kan sulandırıcı ilaçların önemine de değinen Prof. Dr. Robert Storey sözlerine şöyle devam etti:
Risk gerçekleştikten sonra hastanın sigara kullanımına son vermesi, spor yapması, yeme içme alışkanlıklarını değiştirmesi gibi yaşam tarzı değişikliklerinin yanı sıra kan sulandırıcı ilaçların kullanımı da çok önemli. Bu ilaçların kombine kullanılmasıyla tekrar kalp krizi geçirme riskini ciddi oranlarda azaltabiliyoruz dedi.
Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Enver Atalar: Düzenli Doktor Kontrolü Şart
Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Enver Atalar ise, hastalarımız bypass ya da stent takıldıktan sonra risklerin tamamen ortadan kalktığını düşünüyor oysa risk ne yazık ki devam etmekte, bu noktada verilen ilaçlarla tedaviye uyum ve düzenli doktor kontrolüçok önemli, eğer bu uyum gösterilmiyorsa yeniden kalp krizi geçirme ve beraberinde ölüm riski artıyor dedi.
Atalar ayrıca, Hastaların kan sulandırıcı ilaçlarını, diş çektirme, biyopsi gibi operasyonların öncesinde kanamayı arttırma riski nedeniyle hekimlerine danışmadan kesebiliyorlar. Oysa bu ilaçların bir şey olmaz diyerek bırakılmasının ardından ölümcül sonuçlarla karşılaşabiliyoruz. Bu nedenle hem operasyonu yönetecek hekimin hem de hastanın bu operasyonlar öncesinde mutlaka bir kardiyalogla irtibat halinde olması gerekir dedi.