Prof.Dr. İlhan Gölbaşı, din, sosyal çevre baskıları ve sağlığa olumsuz etkileri bilinmesine rağmen alkol kullanım oranında artışın hız kesmediğini söyledi.
Prof.Dr. Gölbaşı, bu artışta önemli faktörlerden birisinin kalp ve damar sağlığını olumlu yönde etkilediği kanısı oluşturulması olduğunu anlatırken, şöyle dedi:
Alkollü içeceklerin kalp ve damarlar üzerine olumlu etkisi kesin olarak ortaya konulmamıştır. Ancak olumlu etkisi olduğu vurgulanan çok az sayıdaki çalışmada küçük miktarlarda ve alkol içeriği düşük olan özellikle kırmızı şarapta olduğu savunulmuştur diye konuştu. Aslında damarlara faydalı olduğu düşünülen maddenin alkolden ziyade içersinde bulunan antioksidan maddeler olduğunu aktaran Prof. Dr. Gölbaşı, Bu antioksidan madde benzer oranda üzümde de bulunmaktadır. Kullanılan alkol miktarı artırıldığı takdirde alkolün zararlı etkisinin antioksidan maddelerin faydalı etkilerinden daha fazla olduğu ortaya konulmuştur.
ALKOL TIBBİ VE SOSYAL PROBLEM NEDENİ
Prof.Dr. Gölbaşı, alkol nedeniyle karaciğer yağlanması, siroz, pankreas iltihabı, beyinde küçülme, erkeklik hormonu testosteronda azalmaya bağlı iktidarsızlık, vitamin emilimindeki bozulmaya bağlı kansızlık ve psikolojik rahatsızlıklar, savunma sisteminde baskılanma, kaslarda zayıflık, gebelerde kullanımında ise çocukta çok ciddi anomalilerin geliştiğini söyledi. Prof.Dr. İlhan Gölbaşı, Ayrıca mide, yemek borusu ve pankreas kanserlerinin de önemli nedenlerinden birini teşkil etmektedir. Sonuç olarak alkol kullanımına bağlı ciddi tıbbi ve sosyal problemler ortaya çıkmaktadır diye konuştu.
ÖZEL GÜNLERDE İÇİLEN ALKOL
Yapılan kapsamlı çalışmalarda, uzun süreli alkol kullanımına bağlı kalp kasında bozulmaya bağlı kalp yetmezliği, kan yağlarında yükselmeye bağlı kalbi ve diğer organları besleyen damarlarda tıkanma geliştiğini hatırlatan Prof.Dr. Gölbaşı, şöyle dedi:
Özellikle alışık olmayan kişilerin özel günlerde yüksek dozda alkol tüketmesinin de tehlikeli olabildiği bilinmektedir. Yılbaşı, doğum günü ve benzeri özel günlerde yüksek dozda alkol kullanıma bağlı olarak özellikle kadınlarda daha fazla olmak üzere, ciddi ritim bozukluğu, kan basıncında ani yükselmeler ve buna bağlı beyin kanamaları, inme geliştiği gösterilmiştir. Sonuç olarak alkol kullanımı esnasında sağlanan kısa süreli keyif halinin bedeli tıbbi ve sosyal olarak oldukça pahalıya mal olmaktadır. Uzun yıllar günlük alkol tüketimi kronik bir hastalık, yalnızca özel günlerde yüksek dozda kullanılması ise akut bir hastalık kabul edilmelidir.
ALKOL TÜKETİMİ 1 YILDA YÜZDE 6 ARTTI
Hafif alkollü içeceklerden alkol içeriği yüksek ürünlere önemli kayma olduğunu söyleyen Prof. Dr. Gölbaşı, Günümüz sanayi toplumlarında, ülkemizde bu tarz içeceklerin kullanımında büyük artışlar saptandı. Ülkemizde dahi geçen yıla göre yüzde 6lık artış saptandı. İlerleyen yıllarla birlikte hafif alkollü içeceklerden alkol içeriği yüksek ürünlere önemli kaymalar oldu. Buna paralel olarak sosyal hadiselerde ve sağlık problemlerinde de büyük artışlar kaydedildi. Alkol kullanımındaki artışa paralel olarak, cinayetlerin, trafik kazalarının, tecavüz hadiselerinin, aile içi ve toplumsal şiddet, intihar ve psikolojik rahatsızlıklarda artış gözlendi. Alkol kullanımını tetikleyen hadiselerin de iyi analiz edilmesinde fayda bulunmaktadır diye konuştu.
DHA- Türkiye-Antalya - Erol AKKIR
