İngilterede yaşayan Nilüfer Atik, depresyonu için doktorunun tavsiyesiyle bitkisel içerikli, reçetesiz satılan bir ilaç kullanmaya başladı. Yakın bir arkadaşını kaybettikten sonra derin bir üzüntüye boğulan fitness uzmanı Atik, uyku uyuyamaz hale geldi. 3 ay geçmesine rağmen kaybı atlatamayan Atik, Türkiyeye tatile geldi. Ancak güneşlendikten sonra koruyucu kullanmasına rağmen yüzünde lekeler oluşmaya başladı.
Daily Mailde yer alan habere göre bu lekelerin oluşmasının ardından doktora giden Atikin lekeleri sadece yüzünde değil, karnında, sırtında, kollarında, kısacası vücudunun hemen hemen her yerinde belirmişti. Gittiği Türk doktor kendisine antibakteriyel bir pomad verdi. Düzenli olarak pomadı kullanan Atik, güneş yanıkları kayboldukça lekelerin daha da belirginleştiğini farketti. Bunun üzerine sebebini araştırmak için internette aramaya koyuldu. Aynı şeyin başkalarının başına da geldiğini ve hepsinin ortak bir noktası olduğunu gördü: Sarı kantaron hapı...
HAFİF DERECEDE GÜNEŞE HASSASİYET
İlacın prospektüsünde hafif derecede güneşe hassasiyet yazdığını söyleyen Atik, bunun çok da ciddiye alınacak bir uyarı gibi gösterilmediğinin altını çizdi. Cildinde lekeler kalan Atik, aslında doğal olduğu için vücuda zarar vermediği düşünülen bitkisel takviyelerin karaciğer yetmezliğinden felce kadar pek çok ciddi yan etkisi olduğunu öğrendi. Lekeler için geç kalmış olsa da sağlığını daha fazla tehdit eden bir rahatsızlığa yakalanmamış olduğu için şükreden Atik, İngiliz Daily Mail gazetesine verdiği röportajda insanların bitkisel ürün kullanmadan önce mutlaka bir doktora başvurmaları gerektiğini söyledi.
Bitkisel çözümlerin artık trend haline geldiği günümüzde, bu ürünleri kullanmanın ölüme kadar giden sonuçları olabileceği belirtiliyor. Prof. Edzard Ernst, bir ürünün bitkisel ya da doğal olmasının onu güvenilir kılmadığını söylüyor: Doğada pek çok zehirli bitki de mevcut. Tabii bunların kullanım dozları önemli. Ancak bazı bitkiler, kullanılmakta olan diğer ilaçlarla etkileşim yapıp çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
