Prof. Dr. İbrahim Uslu, başta Sahra olmak üzere İran, Suriye ve Arabistan çöllerinden rüzgarlarla her yıl 20 milyon ton toz taşınımı gerçekleştiğini belirtti.
Rüzgarlarla çöllerden kalkarak atmosfere karışan, gözle zor görülen ve mikronlarla ifade edilen ince toz partiküllerinin atmosferik taşınımla Türkiyeye geldiğini anlatan Uslu, bu yüzden bazen havanın çok temiz sanılmasına rağmen aslında gözle görülmeyen binlerce partikül içerdiğine vurgu yaptı.
Sahradan şiddetli rüzgarlarla gelen çöl tozları, bir haftadır ülkemiz üzerinde birikmektedir. 3 Martta yoğunlaşacak toz bulutları, 6 Martta ülkemizi terk edecek diyen Uslu, çöl tozlarının şehirlerde fosil yakıtların yakılmasıyla atmosfere karışan zehirli partiküllerle birleştiğinde kanserojen etkiler de oluşturabildiğini aktardı.
Yoğun tozun bitkilerin yaprak yüzeylerini kaplayarak fotosentez ve solunum yapmalarını da engelleyebildiğine işaret eden Uslu, araştırmalara göre çöl tozlarının bazı salgın hastalıkların dünyada yayılmasına neden olduğunu söyledi.
AKCİĞERLERİ ETKİLİYOR, BAŞ AĞRISI YAPIYOR
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kürşat Uzun da çöl tozlarının yoğun olduğu günlerde herkesin kendisine dikkat etmesi gerektiğini ifade etti.
Yoğun toza maruz kalan insanlarda ilerleyen dönemlerde akciğer problemi ortaya çıkabileceğine dikkati çeken Uzun, Özellikle kronik akciğer hastalığı olanlar, kendilerine dikkat etmeli. Rahatsızlıkları ağırlaşabilir. Tozlar, astım, kronik bronşit ve diğer akciğer hastalıklarını tetikleyebilir. Akciğerin dışında başağrısı, migren gibi etkileri de vardır. Açık havada fazla dolaşılmamalı, tozun yoğun olduğu günlerde solunum yollarının ve akciğerlerin korunması gerekir şeklinde konuştu.
