Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneğinden 1 Aralık Dünya AIDS Günü kapsamında yapılan açıklamada, virüsün vücudun bağışıklık sistemini zayıflatarak hastayı tedavisi zor ve ağır seyirli başka hastalıklara yatkın hale getirdiği vurgulandı.
Konu hakkında yanlış ve eksik bilginin, hastalığın tüm dünyada hızla yayılmasında ve kontrol altına alınamamasında önemli bir rol oynadığına dikkat çekilen açıklamada, bu konuda farkındalığı artırmak amacıyla her yıl 1 Aralıkta dünya genelinde etkinlikler düzenlendiği aktarıldı.
Açıklamada, Dünya genelinde yaklaşık 2,6 milyonu çocuk hasta olmak üzere, 37 milyon kişi HIV virüsüyle enfekte durumdadır. Bugüne kadar 34 milyon kişi de AIDS ilişkili sebeplerden hayatını kaybetmiştir. Sadece 2014te dünya genelinde 2 milyon yeni hasta tespit edilmiş, 1,2 milyon kişi hayatını kaybetmiştir ifadelerine yer verildi.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre geçen yılın sonuna kadar 9 bin 582 kişide HIV virüsü tespit edildiği anlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
2015 yılı sonunda bu rakamın 11 bini geçeceği tahmin edilebilir. Her yıl giderek artan yeni hasta sayısının son 4 yıl içinde katlanarak hızlı artışı dikkati çekmektedir. Ülkemizde halen her gün 6 yeni hasta tespit edilmektedir. Hastaların yarısı İstanbulda tanı ve tedavi almaktadır. Kan gibi vücut sıvılarında virüs yoğun olarak bulunmaktadır ve hastalığın bulaşmasında da rol almaktadır. En sık bulaşma şekli korunmasız cinsel temastır. Her türlü cinsel temas bulaşma riski oluşturur. Kan ve kan ürünleriyle de bulaşma mümkündür. Bu yüzden, ülkemizde 1987 yılından beri tüm kan ve kan ürünlerinin HIV yönünden test edilmesi zorunlu hale getirilmiştir. Virüs gebelik süresince, doğum sırasında ve emzirmeyle anneden bebeğe de bulaşabilmektedir.
Açıklamada, virüsün tükürük, ter, gözyaşı ve idrar gibi vücut sıvılarında bulunmadığına ve ortak duş-banyo ve tuvaletleri kullanmakla da geçmeyeceğine işaret edildi.
Virüsün bulaşmasının önlenmesinde tek eşliliğin önemine değinilen açıklamada, hastalığın uygulanan ilaç tedavisiyle ölümcül olmaktan çıkarılıp yaşam boyu ilaç kullanımını gerektiren bir tür kronik hastalığa dönüştüğü anlatıldı.
Enfekte olmuş virüsü tamamen yok edecek bir tedavinin bulunmadığı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
Hastalık ne kadar erken tanınırsa o kadar erken tedaviyle kontrol altına alınır. Halen dünya genelinde enfekte hastaların yarısının hastalıklarını bilmediği tahmin edilmektedir. HIV enfeksiyonunu önleyecek aşı çalışmaları olmakla beraber günümüzde henüz kullanılabilir aşı bulunmamaktadır. Ancak, bulaşmasını engelleyecek önlemlerle hastalıktan korunmak mümkündür. Ülkemizde HIV enfeksiyonunun hızla yayılımını önlemede toplumsal farkındalığın artması ve doğru bilgilendirme büyük önem taşımaktadır.
AA
