Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Manisa Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Hafsa Sultan Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Yıldız Uyar, doğumdan hemen sonraki evrenin bebek açısından önemli olduğunu, göbek kordonunun en az 3 dakika sonra kesilmesi gerektiğini savundu. Halen dünya genelinde göbek bağını bebek doğar doğmaz kesmek gibi bir anlayışın hakim olduğuna dikkati çeken Uyar, yapılan son araştırmaların bunun çok tartışmalı olduğunu gösterdiğini belirtti.
Göbek kordonunun kesilmesi için belli bir zaman geçmesi ve biraz beklenmesi gerektiği yönündeki görüşlerin son dönemde ağırlık kazanmaya başladığını aktaran Uyar, şunları kaydetti: Plasentanın doğumdan sonra birinci dakika ile beşinci dakikada ayrılması arasında birtakım farklılıklar olduğu bilimsel olarak gösterildi. Doğru zamanlama konusunda, göbek kordonundaki atım durana kadar beklenmesi gerektiği yönünde görüş hakim. Çünkü bebek doğduktan sonra plasentadan bebeğe göbek kordonu aracılığıyla kan geçişi söz konusu oluyor. Buna plasental transfüzyon diyoruz.
PEK ÇOK RAHATSIZLIKTAN KORUYOR
Plasentadaki kanın bebeğin sağlığı açısından önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Uyar, bu kanın bebeğe gitmesinin bebeklerde özellikle anemiden korunma ve bebek gelişimi açısından önemli olduğuna, kan akımının geçmediği durumlarda bebeklerin kan düzeylerinin ve demir depolarının azaldığının tespit edildiğine dikkati çekti.
BEYİN GELİŞİMİNİ DE ETKİLİYOR
Özellikle göbek kordonundaki atım durana kadar bekleyip göbek kordonunu kesmenin aneminin önlenmesi açısından da oldukça önemli olduğunu dile getiren Uyar, şöyle konuştu: Sadece anemi değil, aynı zamanda bebeğin beyin gelişimi açısından da önemlidir. Özellikle doğumdan sonraki 6 ayda yapılan bazı çalışmalarda demir azlığının beyin gelişimini olumsuz yönde etkilediğine dair veriler var. Ayrıca enfeksiyon ve kanama riski ile özellikle kalp odacıkları içerisinde ya da beyinde kanama riskini azalttığı şeklinde de veriler söz konusu. Plasentanın geç kesilmesiyle bebeğe geçen kök hücre miktarının arttığı ve bunun da gerek enfeksiyonlara gerekse kanamalara karşı koruyucu etkisi olduğu biliniyor.
AA