Mor ve kırmızı üzüm, bitter çikolata, zeytinyağı, domates, kahve, ceviz, sarı biber¦ Bu rengarenk besinlerin metabolizmaya olduğu kadar cilt sağlığına da önemli faydaları bulunuyor. Sofralarında düzenli sebze ve meyve bulunduran, yağlı ve şekerli gıdalardan uzak duranlar, cilt sağlıklarını ve güzelliklerini uzun yıllar sürdürebiliyor.
İçeriğinde fitokimyasallar, polifenoller, antioksidan ve antiinflamatuar öğeler içeren besinler, çeşitli metabolizmaları etkileyerek cildi de olumlu yönde etkiliyor. Besinlerin cilt üzerindeki etkilerine değinen Diyetisyen Yonca Sevim, cilt sağlığına ve güzelliğine önem verenlerin sofralarında mutlaka bulundurmaları gereken besinleri ve özellikleri hakkında şunları söylüyor:
ZEYTİNYAĞI İLE GENÇ KALIN
Tekli doymamış yağ asitleri ve antioksidan polifenol bileşikler sayesinde yaşlanmayı yavaşlatır. Çiğ olarak salatalarda veya sebze yemeklerinde kullanılabilir. Her ne kadar sağlıklı bir yağ olsa da aşırı tüketimi önerilmez.
DOMATES GÜNEŞTEN KORUYOR
Antioksidan likopen içeriği sayesinde cildi güneşten korur. Zeytinyağı ile birlikte tüketilirse koruyucu etkisi artar. Güneş kremi kullanımı yine de ihmal edilmemeli. 5 tatlı kaşığı domates püresi ve 1 tatlı kaşığı zeytinyağını 12 hafta boyunca tüketen kişilerin ciltlerinde, sadece zeytinyağı tüketenlere kıyasla %33 daha fazla güneş koruyucu etki gözlenmiştir. Domates püre haline getirildiğinde, içeriğindeki likopen miktarının arttığı unutulmamalı.
BİTTER ÇİKOLATA CİLTTEKİ PULLANMA VE PÜRÜZLERİ ÖNLÜYOR
Kakaoda bulunan flavanoller ve antioksidan özellikteki bitki bileşenleri cildi nemlendirir ve dolaşımı düzenler. 12 hafta boyunca yüksek oranda kakao flavanolleri içeren içecek tüketen kadınlarda, tüketmeyenlere göre ciltte pullanma ve pürüzlerde azalma gözlenmiştir. Kakaonun faydalarından yararlanıp, aynı zamanda kilo alımını önlemek adına günlük 28 gram veya 150 kalori olacak şekilde tüketim yapılmalı.
HER GÜN 1 FİNCAN TÜRK KAHVESİ İÇİP 1 KÜÇÜK KARE BİTTER ÇİKOLATA TÜKETİN
Her gün kahve içen kadınlarda, içmeyenlere göre cilt kanseri riski daha düşük bulunmuştur. Kahve çekirdeklerinin kavrulma işlemine göre antioksidan içeriği değişir. Orta derecede kavrulma yöntemi tercih edilmelidir. Her gün bir fincan şekersiz Türk kahvesi ve bir kare bitter çikolata, hem kan şekerini dengeler hem de cilde ışıltı verir.
SARDALYA VE SOMON SİVİLCEYE KARŞI KORUYUCUDUR
100 gram sardalya 1,5 gram omega 3 yağ asitlerini içerir. Omega 3 yağ asitlerinin, özellikle aknenin temel sebeplerinden olan inflamasyonu kırıcı etkileri var. Omega 3 yağ asitleri balıklarda yüksek oranda bulunur; sardalya ve sonra somon en iyi kaynaklar. Haftada en az 3 kez balık tüketimi önemli.
CEVİZ, FINDIK VE BADEM CİLDİ YENİLİYOR
Omega 3 yağ asitlerinin en iyi bitkisel kaynaklarıdır. Çinko ve E vitaminini yüksek içermeleri sayesinde yara iyileşmesinde, doku hasarının korunması ve hücre yenilenmesinde rol alarak cilt yaşlanmasını geciktirirler. Günlük 2 adet ceviz veya 5 adet badem, fındık tüketilmeli.
SU CİLDİNİZİN KIRIŞMASINA ENGEL OLUR
Deri nemliliği için her gün 2,5 litre su içmek gerekir. Su cildi nemlendirir ve kırışıklıkların azalmasını sağlar. Ayrıca vücudun toksinlerden arınması için de suya ihtiyacı var. Böylece cilt toksinlerden arınır ve daha sağlıklı olur. Su içmekte zorlanan kişiler şekersiz komposto, ayran, cacık olarak su alımını destekleyebilir. Su içmeyi unutanlar ise saat planı koyarak su ihtiyaçlarını karşılayabilir.
SARI BİBER GÖZ ÇEVRESİNDE KIRIŞIKLIK OLUŞUMUNU ÖNLÜYOR
Günde 250 gram yeşil ve sarı sebzeleri tüketenlerin özellikle kazayağı bölgesi başta olmak üzere tüm yüzde daha az kırışıklık olduğu gözlenmiştir. Bir sarı biber yaklaşık olarak 190 gramdır. Bu etkilere renklerden gelen koruyucu özelliklerin sebep olduğu düşünülmektedir. İyi yıkanmış sebzeler çiğ olarak salatalarda veya yağsız hazırlanmış meze olarak tüketilebilir. Pişmiş sebzeleri tercih edenler ise sebzeleri çok pişirmeden buharda veya yağsız sote yöntemi tercih edebilirler.
KIRMIZI VE MOR ÜZÜMÜ ÇEKİRDEĞİ İLE YİYİN
İçeriğindeki resveratrol sayesinde cildi güneşin zararlı etkilerinden ve dolayısıyla cilt kanserinden korur. Her gün bir porsiyon mor üzüm tüketmeye özen gösterilmeli. Üzümü iyi çiğnenmiş bir şekilde çekirdekleri ile birlikte tüketmek faydasını arttırır.
