Astım ve alerjik hastalıkların sıklığının geçtiğimiz on yıl içinde kentsel hava kirliliği nedeniyle artış gösterdiğine dikkat çeken Elif Dağlı, Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak hava kirliliğinin niteliği değişmekte ve akciğer sağlığını tehdit etmektedir. Alerjik hastalıkların ana nedeni genetiktir. Hastalığın artışı ise çevresel etkilere bağlıdır. Aileden kalıtım ile geçen alerji yatkınlığı, olumsuz çevre koşulları ile belirtiler veren hastalığa dönüşmektedir. Son yıllarda hava kalitesi dünyanın bütün kentlerinde önemli bir halk sağlığı olarak karşımıza çıkmaktadır. İklimde görülen değişiklik ile sıcaklık artışları tüm canlı türlerini etkilemiş, bitkiler ve polen saçılımında değişiklikler olmuştur. Fırtınaların polen ilişkili astım ataklarını arttırdığı saptanmaktadır. Hava kirliliği polenlerin alerji yapma özelliğini arttırmaktadır. Gelişmiş ülkelerin ekonomik ve sanayi büyümesi hava kalitesinde önemli bozulmalara yol açmıştır dedi.
ŞUBAT AYINDAN YAZ ORTASINA KADAR SÜRÜYOR
Hava kirliliğinin; astım alevlenmelerine, hava yolu aşırı duyarlılığına, ilaç kullanımında artışa neden olduğunun altını çizen Dağlı, Bilimsel araştırmalar, hava kirliliğinin ani artışı ile ölüm oranlarının arttığını göstermektedir. Hava kirliliğine iklim değişikliği sonucu oluşan sera gazlarından karbonmonoksit ve ozon katkıda bulunmaktadır. Hava sıcaklığında çok ani iniş ve çıkışlar, fırtınalar, aşırı yağışlar, sel baskınları alerji ve solunum hastalıklarını olumsuz etkilemektedir. Bu bahar alerjisi olanlar polen ve küf mantarlarının yanı sıra hava kirliliği ve iklim değişikliğinin sonuçlarından da etkileneceklerdir. Bahar alerjileri Şubat ayı sonrasından yazın ortasına kadar devam edebilir. Burun akıntısı, kaşıntı, göz sulanması, nefes alma güçlüğü belirtiler arasındadır diye konuştu.
BU TAVSİYELERE KULAK VERİN
Dağlı, alerjik rahatsızlıkları bulunanlara şu önerilerde bulundu:
Alerji tetikleyicilerden uzak durun. Kuru ve rüzgarlı havalarda iç ortamda kalın, bahçe bakımı, çim biçme, ot yolma gibi işlerden kaçının. Dışarıda giydiğiniz elbiseleri iç ortamda çıkarın, saçınızı ve cildinizi yıkayın. Yıkadığınız çamaşırları dışarıya asmayın, polenler yapışabilir. Polen sayısını öğrenmek için meteorolojiyi izleyin. Polen sayısı yüksekse ilaçlarınızı alın, pencerelerinizi kapayın, dış ortam etkinliklerinizi azaltın.
