İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kardiyoloji Enstitüsü Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yıldız, yazılı açıklamasında, bu yöntemin yılda 750 hastaya uygulandığını belirterek koldan anjiyonun hekimler tarafından sıklıkla tercih edilen bir yöntem olduğunu söyledi.
Yöntemin İ.Ü. Kardiyoloji Enstitüsünde 7 gün 24 saat uygulanabildiği bilgisini veren Yıldız, koldan anjiyonun hala uygulanan kasıktan anjiyoya göre daha avantajlı olduğunu kaydetti.
Yıldız, koldan uygulanan anjiyoda, kasıktan uygulanana göre komplikasyon oluşması ihtimalinin daha düşük olduğunu ifade ederek şunları kaydetti: Anjiyo uygulanan kol damarının yüzeye yakın olması ve arkasında kemik bir doku bulunması nedeniyle işlem sonrası kanama ihtimali daha düşük. Kasıktan anjiyodaysa durum daha farklı. Kasıktaki uygulamada kanama kontrolü daha zor ve bu nedenle hastanın uzun süre (yaklaşık 6 saat) sırtüstü pozisyonda yatmak zorunda. Bu durum da hasta konforu açısından olumsuz bir etki oluşturuyor. Lokal anestezi yaptıktan sonra Seldinger tekniği adı verilen bir teknikle damara girilerek ve damara bir kılıf yerleştirilerek işlem gerçekleştiriliyor.
Koldan anjiyo yönteminin 80li yıllardan bu yana yapılmakta olduğunu aktaran Yıldız, uygulamanın 90lı yıllarda hız kazandığını ifade etti.
Yıldız, şu bilgileri verdi: İşlemin kısa sürmesi, hastanın çok fazla rahatsızlık hissetmemesi, çok fazla acı duymaması ve komplikasyon oranının daha az olması uygulamayı yaygınlaştırdı. Bu sayede hastanın klinikte kalış süresi de oldukça kısaldı. Koldan anjiyo uyguladığımız hastaları genellikle uygulamadan sonraki iki saat içinde taburcu ediyoruz. Koldan anjiyo yöntemi birden fazla kez uygulanabilir. Bazen diğer koldan da anjiyografi yapılabiliyor. Bazı durumlarda uygulamanın yapıldığı damarda vazospazm adını verilen daralma meydana gelebilir. Kronik böbrek yetmezliği olan ve hemodiyalize girmesi gereken hastalarda o koldaki damarlarda fistül açılması ihtimali nedeni ile travma sonrası anjiyo yapılacak damar bölgesinde bir sorun mevcutsa bu uygulama yapılamayabilir.
AA