Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sezgin Yılmaz Ramazan ayının her şeyden önce insanın açlıkla sınanmasından daha önce nefsin ve iradenin sınanması olduğunu belirterek Bu açıdan bakıldığında yaklaşık 15-16 saat süren açlığın sona ermesi de aynı çerçevede değerlendirilmesi gereken bir olaydır. Gerek iftar, gerekse sahur olsun her ikisi de aynı ölçü içerisinde, aşırıdan uzak abartısız bir şekilde eda edilmesi gereken durumdur diye konuştu.
İftarda, uzun bir açlığın neticesinde kendini kontrol altına alan midenin aniden ağır bir yemekle yüklenmesinden kaçınılması gerektiğine işaret eden Yılmaz, İftara başlangıçta bir bardak kadar hafif ılık bir su ve bir iki adet hurmayla ya da her neviden olmak kaydıyla ılık bir çorba ile iftara başlamak uygun olur. Başlangıçtaki bu hafif gıdalardan ana menüye geçmeden önce en az 10-15 dakika kadar bir dinlenme molası verilmeli ve yemeğe daha sonra geçilmelidir ifadesini kullandı.
YAVAŞ VE ÇİĞNEYEREK YİYİN
Yılmaz, iftardan sonra yenilecek meyvelerin tatlı ihtiyacını gidermek amacıyla tüketilmesi gerektiğini söyledi. Güllaç, muhallebi gibi hafif sütlü tatlıların da tercih edilebileceğini anlatan Yılmaz, şöyle devam etti:
En son öğünden sonra en az bir saat geçtikten sonra yatılması rahat bir uyku sağlanması açısından önemlidir. Hem iftarda hem de sahurda alınacak gıdalar yavaş ve iyice çiğnenerek yenilmesi gerekiyor. Böylelikle mideye hazım için zaman kazandıracak şekilde, sık aralıklarla tüketilmelidir. Özellikle gaz yapıcı ve asitli gıdalardan mutlaka kaçınılmalı ve mümkün olduğu kadar yapay katkı maddeleri içermeyen doğal gıdalar alınmalıdır.
Yılmaz, ayrıca, iftardan sonra en az yarım saat dinlenilmesini, uzun süreli olmayan yürüyüşlerin yapılmasını ve ağır sporlardan kaçınılmasını istedi.
AA