Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Tamer Kaya, medyada zaman zaman tartışma yaratan haberler arasında yer alan bilgisayarlı tomografi kullanımı ve tıpta radyasyon uygulamaları ile ilgili açıklama yaptı.

Bunların kullanımının yeni olmadığını ifade eden Tamer Kaya, yaklaşık 120 yıldır vücudun görüntülenmesinde önemli avantajlar sağlayan ve tıbbi amaçlı olarak kullanılan x ışınlarının iyonlaştırıcı radyasyonlar grubunda olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Kaya, açıklamasında şunları kaydetti: Aynı zamanda hücre bölünmesi döneminde genetik hasarı ortaya çıkarabilmekte, bu da kanser ve başlıca genetik temelli birçok hastalığın ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. Bu durum, özellikle hücre bölünme ve farklılaşmalarının yoğun olduğu bebeklik, çocukluk gibi büyüme döneminde daha yüksek risklere neden olmakta, orta ve ileri yaşlarda radyasyonun bu tür yan etkileri azalmaktadır. X-ışınlarını kullanan görüntüleme yöntemleri başlıca röntgen, bilgisayarlı tomografi, mamografi ve anjiografi cihazlarıdır. Bunlar içinde iyonizan radyasyon dozu, bilgisayarlı tomografi ve anjiografi cihazlarında nispeten daha yüksektir.

ULTRASON VE EMAR DAHA AVANTAJLI

Söz konusu cihazlarda kullanılan x-ışınlarının doğada bulunan bir grup iyonlaştırıcı radyasyondan farkı olmadığının altını çizen Tamer Kaya, Bununla birlikte doğal radyasyon sınırlarının üzerine çıktıkça risklerin ve yan etkilerin ortaya çıkma olasılığının arttığına dikkati çekti.

Prof. Dr. Tamer Kaya, Bu nedenle özellikle çocuk hastalarımızda olmak üzere öncelikle ultrasonografi ve manyetik rezonans gibi iyonlaştırıcı radyasyon içermeyen tetkikleri kullanmak daha avantajlıdır. Tomografi, avantaj sağladığı durumlarda doktorun ve radyoloji uzmanının onayıyla kullanılmalıdır uyarısında bulundu.