Hastanelere doğum havuzlarının kullanılmaya başlamasında öncülük yapan Michel Odent Ebelere İhtiyacımız Var mı? isimli kitapta bugün ortalama bir doğumun 50 yıl öncesine kıyasla çok daha uzun sürdüğünü ve bu durumun kadınların doğum yapmakta zorlanmaya başladığının göstergesi olduğunu iddia etti.
Odent, araştırmaların 2002-2008 yılları arasında doğum yapan kadınların doğumun ilk aşamasında 1959-1966 yılları arasında doğum yapan hemcinslerinden ortalama 2.5 saat daha fazla vakit harcağını gösterdiğini belirtti ve Bu rakamlar bence bariz bir gerçeği ortaya koyuyor. Kadınlar doğum yapma yeteneklerini kaybediyor dedi.
Sezeryanla doğumun yaygınlaşmasına karşı olduğunu sık sık dile getiren 84 yaşındaki Odent, doğum sırasında prosedürü hızlandırmak için kadınlara sentetik oksitosin hormone verilmesini de onaylamadığını belirtti.
Oksitosin hormonu doğum sırasında rahim kaslarının kasılmasını uyarıyor ve doğumu kolaylaştırıyor. Bu hormone doğumdan sonra ise meme başlarını uyarıp sütün salınımını tetikliyor ve emzirmeye yardımcı oluyor. Bu hormonun anne ile çocuk arasındaki güçlü duygusal bağın kurulmasında da etkili olduğu düşünülüyor.
Doğumlarda sentetik oksitosin takviyesi yapılması nedeniyle kadınların doğal yolardan oksitosin salgılama yeteneğini kaybetmeye başladığını belirten ve Evrimin kullanılmayan fizyolojik özellikleri elediğinin altını çizen Odent, Ben insanlardaki oksitosin sisteminin giderek zayıfladığına inanıyorum. Bu nedenle insanların doğum yapma yeteneğinin geleceği tehlikede dedi.
Odent geçmişte de babaların doğuma girmesinin zararlı olduğnu söyleyerek tartışma yaratmıştı. Fransız doktor, babaların doğumhanede bulunmasının doğumun gereğinden daha uzun sürmesine, daha zorlu geçmesine ve kadınların daha çok acı hissetmesine neden olduğunu iddia etmişti.
