İşte Çelikin açıklamalarının satır başları:
Başbakanımız olağanüstü kongrede aday olmayacağını açıkladı. Kendisi son derece başarılı bir yönetim sergilemiştir. 20 aylık dönemde son derece zor kararların altına imza atmıştır. Terreddüt etmeden kararlar almıştır. Basiret ve dirayetle gayretli çalışmaların içinde olmuştur. Tüm AK Parti kadroları olarak kendisine teşekkür ediyoruz.
Yeni genel başkan ve başbakan da aynı gayret ve basiretle çalışmalarını sürdürecektir. Bütün kadrolarımız sağ duyulu açıklama yapmasına rağmen sosyal medyada kendilerine dosya, grup diyenler zaman zaman Cumhurbaşkanı ve Başbakan hakkında hadleri olmayan tahkir edici ifadelerde bulunuyorlar. AK Parti mekanizması dışında gruplaşma yaparak AK Parti adına konuşamaz. Kimsenin AK Parti Genel Başkanını tahkir etmeye hakkı yoktur.
Kulis haberlerine dayanarak genel başkanımız ve cumhurbaşkanımızı incitmeye çalışanlar bilsin ki AK Parti kadroları bunların karşısındadır.
Sayın Ahmet Davutoğlu AK Partinin değeridir. Kimsenin yıpratma çabasına girmesine gerek yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımıza Başbakanımıza saldıranların AK Parti nazarında bir kıymeti yoktur. Biz kendi değerlerimizi bir takım odakların yıpratmasına izin vermeyiz.
AK PARTİNİN KONGRE SLOGANI: KUTLU YÜRÜYÜŞE DEVAM
AK Partinin kongre sloganı olan kutlu yürüyüşe devam sloganıyla yolumuza devam edeceğiz.
MYK, MKYK, milletvekilleri, il başkanları ve belediye başkanlarının görüşleri alınarak bir istişare gerçekleştirilerek AK Parti Genel Başkan adayını seçecektir.
Siz sormadan söyleyeyim; bir profil tartışması yapılıyor. Bir tartışmaya gerek yok. Devletin bütün yöneticilerinin profilinin hep yüksek nitelik olması gerek. Hükümetinden başbakanına kadar tüm görevliler o makamlara layık olduğu için göreve getiriliyor.
Önemli gördüğümüz bir gelişme oldu; ırkçılık, göçmen karşıtlığı yaşanırken Pakistanlı Sadıkhan Londrada belediye başkanı seçildi. Londra halkına verdiği bu güzel mesaj nedeniyle tebrik ediyoruz. Modern tarihin kırılma noktalarından birini yaşıyoruz. Ege Denizinde ekmek için yola çıkanlar büyük bedeller ödüyor.
CHP SİSTEM TARTIŞMASINI REJİM TARTIŞMASINA ÇEVİRMEK İSTİYOR
Darbe hukukunun ortadan kaldırılması için bir çalışma var. Bunu ana muhalefetle yürütüyoruz. Bir tek adamlık rejimidir diyor Başkanlık sistemi. Biz defalarca açıkladık. Sistemin daha iyi kuvvetler ayrılığını nasıl getirebileceğini konuşalım dedik. Bunun yerine klasik bir CHP politikasıyla içerik tartışmasınan kaçıyorlar. Arkasından da sistem tartışmasını rejim tartışmasına çevirmeye çalışıyor.
Bizi çok üzen açıklama Ana muhalefet partisinden geldi. İçinden kan geçen bir cümle ile Başkanlık gelecekse ancak kanla gelir ifadesi vahimdir.
SORULAR VE YANITLARI
29 Nisanda bir kriz olduğunda ben size açıklarım dediniz. Yine aynı soruyu soruyorum. Bir kriz var mı yok mu? Bahçelinin fiili destek hukuki destek olabilir sözü ve 65. hükümet içinde MHP de olacak mı?
Başbakanın burada yaptığı konuşmayı izlediniz, burada bir kriz var mıydı? Devlet çalışıyor, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın açıklamaları ortada. Kriz demek bir çatışma demektir. Bunun olabilmesi için varoluşsal bir çatışmanın olması lazım. Ama böyle bir kriz yoktur.
Sayın Bahçelinin bir ön cümlesi var; kongre sonrasında AK Partide bir kriz olursa, terörle mücadelede zaafa düşülürse biz desteğe hazırız dedi. AK Partinin siyaseti açısından bir zaafiyet olmayacaktır.
AK Parti tek başına iktidar konumundadır. Gayri ahlaki bir teklif de AK Partiden çıkmaz. AK Parti Başkanlığı gündeminden çıkarsın onun dışında her şeyi görüşelim diyorlarsa bizim bu temel siyaset noktamızı askıya almamızı beklemesin. Temel politikalarımızın hiç birinde zaaf oluşmayacak.
Cumhurbaşkanlığı sistemi teklifi iddiası var. Yerli ve milli olması söylemiyle ilgili biraz açabilir misiniz?
Her sistem her toplumun ihtiyacına göre çıkıyor. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin mutlaka kuvvetlendirilmesi gerekiyor. Yargı bağımsızlığının mutlaka güçlendirilmesi gerekiyor. Bu sistemde yargı bağımsızlığı tam olarak sağlanamamaktadır. Türkiyenin demorkasi 5Gye gemiş ama yazılım ankesörlü telefon modunda. Sürekli donanımın geliştiği yazılımın çağdaş standartlara gelmediği bir sistem var. Sürekli antivirüs sistemiyle bu yapı devam edemez. Yapısal bir değişiklik gereklidir.
Demirel, Özal gibi liderler Cumhurbaşkanı olduktan sonra partileriyle bağlarının kesilmesi problemler yaratmıştır.
Biz tam başkanlık sistmini öneren bir çalışmayı meclise götüreceğiz. Keşke Türkiye daha çok sistem ve reform teklifi yapsa.
