Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Çözüm süreciyle ilgili geçen haftalarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın eleştirilerine verdiği yanıtla gündeme gelen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, yaşanan tartışmayı Beş kardeşin beşi bir değildir diye değerlendirdi. BBC Türkçeye konuşan Arınç, Erdoğan ile en son 10-15 gün önce görüştüklerini belirterek şunları söyledi: Tabii Sayın Cumhurbaşkanımız ile geçmişten bu yana siyaset yapıyoruz. Biz aynı yolda gidiyoruz ama beş kardeşin beşi bile bir değildir. Üslûbumuz farklı olabilir, duygularımız, düşüncelerimiz farklı olabilir, yoğurt yiyişimiz farklı olabilir. Bu farklılıklar da bizim bir zenginliğimizdir. Yani biz bütün bu eleştirilerimizde Kral çıplak filan demedik daha. Belki öyle günler gelecek ki Kral çıplak denecek. Ama biz, ilişkilerimizi dostane, kardeşane götürürüz. Partimizin zarar görmesini istemeyiz. Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın zarar görmesini istemeyiz. Çünkü bu parti iktidar olmak ve millete hizmet etmekle görevlidir. Çok şükür bugüne kadar yaptıklarımız ortada. Partiyi zayıflatacak, seçim şansını zayıflatacak hiçbir hareketin içinde olmayız. Şimdi iki ay boyunca bütün gücümüzle partimizin tekrar iktidar olması için gayret edeceğiz.
MONTAJ BAŞKANLIK SİSTEMİ OLMAZ Arınç söyleşide son zamanlarda hem Cumhurbaşkanı hem de hükümet tarafından yapılan açıklamalarla gündeme gelen başkanlık sistemiyle ilgili açıklamalar da yaptı. Arınç, üstü kapalı şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğanın Türk modeli veya yerli olarak tarif ettiği sistemi eleştirdi: Bunun temellerinin Anayasada görülmesi lazım. 1982 Anayasası buna göre bir sistem getirmiyor. Biz ancak yeni bir Anayasa yaparak veya Anayasada yürütme, yargı ve yasamayı başkanlık sistemine göre uyarlayabilecek bir değişiklik yaparak bu sisteme geçebiliriz. Yani birileri, Aaa, ne kadar güzel. Tamam hadi bakalım bir çay içelim başkanlık sistemine geçelim diyecek. Böyle bir şey yok dünyada. Altyapısı olmadan, birbiriyle akort olmadan, birbiriyle check-balance sistemini kurmadan bir başkanlık sistemi olmaz. Yani birileri diyorsa ki, Meksikada var, Arjantinde var, Paraguayda var, Bolivyada var, orada var, burada var. Biz bunların hepsinden kendimize göre bir şeyler alalım. Ona göre bir başkanlık sistemi getirelim. Bu, çok doğru olmaz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mart ayının başında eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün Türk tipi başkanlık sistemi olmamalı sözlerine yanıt verirken, Bal gibi de olur demiş ve şu ifadeleri kullanmıştı: Küba, Rusya, Arjantin hepsinin farklı sistemleri var. Bir arı maharetiyle şöyle çiçeklerden nasibimizi alalım, kendi balımızı yapalım İşte bizim başkanlık sistemimiz der geleceğe yürürüz
367 MİLLETVEKİLİ ŞART Bülent Arınç, başkanlık sisteminin tartışılabilmesi için AK Partinin 7 Hazirandaki genel seçimde en az 367 milletvekili çıkarması gerektiğinin altını çizdi: Saat gibi çalışacak bir sistem kurmamız lazım. Bunun için de bizim yeni Anayasaya ihtiyacımız var. Daha yeni Anayasa yokken elimizde bugünden başkanlık sistemini tartışmaya başlarsak, bu tartışma safhasında kalır. Bunu ne zaman yapabiliriz? Gücümüz ol
duğu zaman. Gücümüz ne zaman olacak? En azından 367yi bulduğumuz zaman. Çünkü diğer partilerin başkanlık sevdası diye bir şeyi yok. Yaparsak bunu biz yapacağız. BAŞBAKANIN YAZDIĞI KABULÜMÜZ Daha önce alaturka-alafranga ayrımı yapan Arınç, başkanlık sistemiyle ilgili aklında bir örnek olup olmadığı sorusuna şu yanıtı verdi: Şüphesiz. Başkanlık sistemi düşünüyorsanız, tam başkanlık sistemini, o zaman Amerikaya bakacağız. Yok Fransa usûlü, Senatosuyla Meclisiyle bizim için daha uygun. Orada bir başbakan, bir hükümet sistemi var derseniz, ona bakacağız. Ama üçüncü dünya ülkelerinden, dördüncü dünya ülkelerinden başkanlık sistemini alıp da bir şekilde monte edecek halimiz yok. Montaj usûlü başkanlık sistemi olmaz. Ya hangi ülkelerde varsa aslını alacağız veya biz iyi gördüğümüz bir başkanlık modelini Anayasaya koyacağız. Ona da Sayın Başbakanımız, Ben kendi elimle başkanlık sisteminin nasıl olması gerektiğini seçim beyannamesine koyacağım diyor. Onun yazdığı kabulümüzdür. Çünkü o, başkanlık sistemini Türkiye şartlarında nasıl olması gerektiğini örneklerinden almak suretiyle yazacaktır. Biz de onu savunacağız ama savunduğumuz şeyi gerçekleştirmemiz için en az 367 milletvekiline ihtiyacımız var. Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğanın 400 milletvekili istediği konuşmaları hatırlatılınca, İnşallah, ne güzel, ama hangi partiye istediği belli değil. Belki CHP için düşünüyordur dedi. Cumhurbaşkanının bu isteği hukuki olarak doğru mu? sorusuna ise, Doğruluğunu veya yanlışlığını yorumlayacak bir noktada değilim diye cevap verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 24 Şubatta yaptığı konuşmada, Bizim genlerimizde aslında başkanlık sistemi vardır demişti. Erdoğan, Meksikada yasama organı başkanının devlet başkanı olduğunu da vurgulamıştı.
KEŞKE KENDİMİ TUTABİLSEYDİM Cumhurbaşkanı Erdoğan, çözüm süreci için oluşturulacak izleme heyetini doğru bulmadığını söyleyince, Arınç kendisini eleştirmişti. Ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek Arınçı Fethullah Gülen Cemaati ile işbirliği yapmakla suçlamış ve istifaya çağırmıştı. Arınç da Gökçekin Ankarayı parsel parsel sattığını söyleyince tartışma büyümüştü. Başbakan Ahmet Davutoğlu her iki açıklamayı da yanlış bulduğunu belirtmişti. Arınç bu tartışmayla ilgili de değerlendirme yaptı. Melih Gökçek benim partimin bir belediye başkanı. Hiç haddi olmadığı halde, bu partinin, bu hükümetin başbakan yardımcısına, hükümet sözcüsüne hakaret ediyor ve istifaya davet ediyor. Ben de ona, keşke bir yerde tutabilseydim kendimi, layık olduğu bir cevap veriyorum. Ondan sonra da, Tamam ben bir daha konuşmayacağım diye kendisi bir kenara çekiliyor. Bunlardan dolayı büyü bozulmaz. Ha bunun eskiden de yapılması gerekirdi diyenler olabilir. Biz onları o zaman da usulünce kendi aramızda konuşmuşuzdur, söylemişizdir. Ama o şimdi kamuoyuna bunu açıklayınca benim de açık bir şekilde cevap vermem gerekti. Yargı sürecinden hiçbir endişemiz yoktur. Kim ne derse onun da cevabını verecek bir noktadayız.
CUMHURBAŞKANI İLE GÖRÜŞÜLDÜ Çözüm sürecinin devam ettiğini de söyleyen Arınç, 21 Marttaki Nevruz kutlamalarında Diyarbakırda okunan PKK lideri Abdullah Öcalanın mektubunun sürecin güçlü bir şekilde sürdüğünü gösterdiğini belirtti. Arınç, tartışmaların büyümesine neden olan izleme heyetinin görevlerinin de Başbakanlık tarafından belirlendiğini söyledi. Arınça göre artık isimlerin belirlenmesi aşamasına geçildi. Arınç, Cumhurbaşkanı da onay verdi mi, isimler üzerinde konuştunuz mu? sorusuna, Tabii, Sayın Cumhurbaşkanımızla Sayın Başbakanımız görüştüler. Yapmak istediğimizi tekrar kendilerine anlattılar. O da bu konudan mutmain (tatmin, emin) oldu cevabını verdi. AK Partide 3 dönem üst üste milletvekilliği yaptığı için bir daha seçilemeyecek olan Arınç, siyasete uzak kalmayacağını, İngilizce öğreneceğini ve İngiltereye gideceğini ifade etti. Kaynak: BBC Türkçe