Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli, Ankaradaki terör olayının ardından Pazar günü için planlanan büyük İzmir mitingini iptal etmiş, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlunun davetlerini bir fayda sağlamayacağı gerekçesiyle reddetmişti.
MHP lideri, bugün Habertürk ve Show Tv ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
BU MİLLETİN AYRANI HENÜZ KABARMAMIŞTIR
PKKnın Doğu ve Güneydoğı Anadolu bölgesinde alan hakimiyeti kurduğunu iddia eden MHP lideri Devlet Bahçeli, Bu milletin ayranı kabarmamıştır son sözünü söylememiştir. Diliyorumki bu sözü sokakta değil sandıkta söyler. Eğer tedbirler alınmazsa Türkiyede daha da yaygınlaşacak kaos iç çatışmaya doğru gider. 20 ilde alan hakimiyeti olan yerde Türkiye yok. Valiler odalarında, Kaymakamlar yok. Kimse kimseyi kandırmasın. Bu alanlara bombalar yığdırılmış. diye konuştu.
CANLI YAYINA SİYAH ÇANTAYLA ÇIKTI
Canlı yayında Bahçelinin yanındaki siyah çanta, dikkat çekti. O çanta, koalisyon görüşmeleri sırasında Bahçelinin kullandığı çanta. Bahçeli, görüşmelerin içeriklerine yönelik önemli belgeleri ilk kez açıkladı.
- Ankaradaki saldırıyla ilgili gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu program milletçe çok üzüntülü acılı bir ortamda gerçekleştiriliyor. 20 Temmuzdan beri tırmanan bir terör var. Bu terör en sonunda Ankarada çok sayıda insanımızın hayatını kaybettiği bir katliamla gerçekleştirilmiştir. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet diliyorum.
Bazı sivil vatandaşlarımızın hayatını kaybettiği bir dönemde teröre lanet mitingleri yapmak etkili olmuştur. Ankarada 10 Ekim günü DİSK, KESK, TMMOB, TTB gibi bir çok siyasi düşüncenin yan kuruluşları ve yıllardan beri eylem yapmış topluluk... Böyle bir önemli mitingi düzenlerken alınması gereken tedbirlerin olması gerekir. Terörün bu kadar tırmandığı ortamda barış için bir toplantı Ankarada yapılacaksa tertip komitesinin her ihtimali dikkate alarak bir tedbir alması gerekirdi. Her türlü büyük faciayı önleyecek bir işbirliğini yapmakta fayda vardı. Böyle bir koordinasyonun oluşmadığı anlaşılıyor. Hayatını kaybedenlerin kimliklerinin belli olmadığı ortamda bazı STK ve siyasi parti temsilcilerinin gündeme ateşle yaklaşmalarını yadırgadığımı ifade etmek istiyorlar.
Türkiyedeki bütün kesimler, aydınlarımız STKlarımız Türkiyedeki herkes bu konuyu telin etmektedir. Böyle bir ortamda da hepimizin soğukkanlı olmamızda fayda var. Bazı örgüt isimleri vererek gerçek isimleri gizlemenin faydası yok. Ortadoğunun ateş yumağı olduğu bir ortamda bu örgütlerden midir yoksa 20 Temmuzdan bu yana Türkiyeyi kana bulayan bir örgüt müdür?
-Başbakan, PYD, ESAD ve IŞİD Mayıs ayında bir araya gelip anlaştılar dedi?
Sayın Başbakan Mayıs ayında bu bilgiye ulaşmışsa, aradan 4 ay geçmiş ve bu 4 ayda tedbir almamıştır. Bazı konuları biliyormuş gibi davranıyor ama Sayın Başbakanın bazı konularda az konuşmalıdır.
İstifa mekanizması her defasında kullanılmalı dedi sayın Cumhurbaşkanı...
Emniyetteki 3 görevden alma dahi toplumu rahatlatmıştır.
En ço şehit giden iller; Adana, Ankara, Kahramanmaraş, Konya, Osmaniye, Kırıkkale.
20 Temmuzdan bu yana PKK, 20 ilde kurtarılmış bölge elde etmeye çalıştığı ortada Şehir hayatı durma noktasına gelmiştir. Bir iki bakanın istifasının pek anlamı yoktur. 44 şehidimizin olduğu bir yerde TSKnın üstün başarısının olduğu ortamda hükümet hala Mayıs ayında bunlar görüştüler anlaştılar diye bir şey ifade etmelerinin bir anlamı yoktur. Bu noktada istifaların da bir anlamı yok!
-Sayın Davutoğlu bu bir seçim hükümetidir diyor...
Sayın Başbakan çok yanlış konuşuyor. Bombalar şehirlerden şehirlere taşınıyorsa ortada bir zafiyet var demektir. Tümd etayları öğrenebilmek için iktidarın açıklamalarını beklemek gerek.
-Demirtaşın hükümete yönelik IŞİD suçlamasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Çok ciddiye almıyorum. PKKnın arka kapısı olma özelliğinden vazgeçmeleri lazım. PKK ile ilişkilerini tamamen kesmeden bu partinin açıklamalarını ciddiye almıyorum
-Yayın yasağı kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kararı doğru buluyorum.
-Davutoğlunun çağrısına neden hayır dediniz?
Davutoğlu, başarısızlığını siyasi partilere yaymak istiyor. Davutoğlu rahat olsun, biz başarı görürsek destek veririz.
-Terörle mücadeledi yanlışı nedir hükümetin?
Kararlılık konusunda bir eksiklik var. Yıllardan beri var olan uzmanlar, özellikle emniyette, MİTte, TSKda çok yetişmiş insanlar var. Bunların arkasına sağlam bir irade olduğu taktirde terörden eser kalmaz.
-IŞİDin Türkiyede zemin bulmasıyla ilgili tartışmalar var. Ne yapılmalı?
IŞİD, İslamiyeti çok farklı yorumlayan bir örgüt. Bu örgütü mutlaka yok etmek lazımdır. Bunun için de Diyanet İşleri Başkanlığının yanı sıra üniversitelerdeki ilahiyat fakültelerine büyük görevler düşüyor.
10 Ekimde büyük bir facia ile karşı karşıya kaldık. IŞİD operasyonları yapılıyor. Filan ilde bu kadar kişi yakalandı vs. Demek ki bunların varlığı biliniyor ama zamanlaması yanlış. Katlima olduktan sonra operasyon yapıyorsunuz. Gecenin üçünde bir eve girebliyorsunuz. Madem biliyorsunuz neden bunun tedbirini almıyorsunuz?
-Camilerin siyasallaştığını mı düşünüyorsunuz?
Hemen hemen
-Kılıçdaroğlu ile neden bir araya gelmediniz?
Kılıçdaroğlu Başbakandan bir davet almış ve gitmiştir. Kılıçdaroğlu görüşmeden sonra basın açıklaması yaptı. Başbakan da bu kadar çok konuşmamanız gerekirdi dedi. Kılıçdaroğlu da bu noktada randevu talep etti. Biz de zamanlama olarak bunun oyugun olmayacağını ifade ettik. Eğer biz Kılıçdaroğlunun randevusuna evet deseydik Başbakanla görüşmeyip Ana Muhalefetle bir araya geldi eleştirileri yapılacaktı. Bu tür görüşmelerin kutuğlaşmayı ortadan kaldıracağını zannetmiyorum. Eğer öyle olduğunu bilsek fizana kadar gideriz.
Halk TVde bazı yorumcuların da gece gündüz MHPyi hayırcılar diye tanımlamaları da ibret verici.
-Size Hayırcı diyorlar...
İktidar partisi mensupları MHPnin neye hayır dediğini açıklamaması ilginç. MHPye gönül vermiş insanlar da neden biz her şeye hayır diyoruz diye bizi suçlayan kardeşlerim de var. Bunların hangisiyle karşılaşsak bunları soruyorlar.
Milletvekil adaylarımıza bu sorular yöneltilebilir. Ama vekillerimiz bu sorulara cevap veremiyorlarsa bir puan kaybetmişiz demektir.
-AK Parti ile iki kez bir araya geldiniz. 2 saat 26 dakika görüştünüz. Orada ne oldu? Ne yaşadınız o görüşmede?
Gerçeği burada anlatmakta yarar var. Dürüst olmak lazım.
7 Haziran seçimleri oldu. Tek başına bir siyasi partinin iktidarı söz konusu olmadı. Çeşitli alternatifler vardı. Azınlık hükümeti kurulabilirdi. AKP 18 vekilini dışarıdan destekleme sağlayabilecek bir şekilde 276yı bulabilirdi. Bunun etik olamayacağını söyledik. Sayın Cumhurbaşkanı hükümetin kurulmasını 21 gün geciktirerek Davutoğluna tekrar hükümet kurma görevini verdi. CHP ile temasa geçti: Tabiidir ve doğrudur. Daha sonra diğerlerinze ziyaret düşünelecektir. MHPye 14 Temmuzda geldiler. 5 kişi bizde 5 kişi de onlarda vardı. Meclisteki MHP Grup Odasında görüşüldü. Sayın DAvutoğlu CHP ile ziyaretinden bahsetmiştir. Sonra da MHP ne düşünüyor diye bize de ziyaret gerçekleştirmiştir. MHP net olarak şunu ifade etti. Saat 1i 10 geçe paylaştığı düşünceleri sayın Başbakana ifade etmiştir.
İki partili koalisyon kurabilirsiniz dedik. Biz de Ana Muhalefet görevini üstleneceğimizi ifade ettik. Aradan zaman geçti, birbirlerini keşfetme süreci başladı. İstikşafi görüşmeler yapıldı. Ardından tekrar MHPyi ziyaret ettiler. Bu defa heyetler yerine Sayın Davutoğlu Faruk Çelik Beyi yanına alıp geldi. Bu görüşmelerde Türkiyenin genel durumu hakkında 32 günlük görüşmelerden özetlemeler yapmıştır.
-7 Haziran gecesinde sizin seçimi işaret ettiğiniz iddia edildi. O gece çok konuşuldu. O gece ne dediniz?
Biz bazı şeyleri çok net söyledik. Azınlık hükümetinin kurulmasının siyasi etik açısından doğru olmadığını ifade ettik. Tek başına bir siyasi parti iktidar olamazsa iki ya da daha fazla partinin bir araya gelip koalisyon kurabileceğini ifade ettik. Bunu ifade ederken de 3 partinin söylemleri çözüme dayalı üsluplardı. Çözümden yana olanlar bir araya gelip koalisyon oluşturabilir mi? Birinci alternatip AKP HDP koalisyonudur. İkincisi AKP CHP, HDP. Üçüncü alternatif ise AKP, CHP koalisyonu kuabilirler dedik. MHP, çözümün kapsamını görmek istiyor ve bunun için de milletmiz bize ana muhalefet görevi verdi. Rakamlar bu. Bize Ana muhalefet görevi düşüyor dedik.
Oslodan bu yana yapılan görüşmeler dahil neler yapıldığını görelim MHP de muhalefet partisi görevi yapalım dedik. Biz de milli hassasiyet çerçevesinde yapabileceğimizi söyledik. Koalisyon hükümeti de kurulamıyorsa o zaman millet iradesine başvurmak en doğru seçenektir. MHP bunu hatırlattı.
Türkiyede iktidarı belirleyecek unsur millet iradesidir. Eğer çıkmazdaysanız millete gideceksiniz. Biz bunu hatırlattık. Bu arada Hayırda Hayır var. Azınlık hükümetine hayır demişiz. Erken seçime hayır demişiz. Seçim hükümetinin kurulmasında görev almaya hayır demişiz. Peki hükümet olmayı düşünmediniz mi?
- 17 Ağustosta saat 14.30da AK Parti ile yaptığınız görüşmede ne konuştunuz? O siyah çantayı siz açacaksınız... O çantada neler var?
İkinci ziyaretini tekrar MHPye yaptı. Bu ziyaretinde değerli bir bakan sayın Faruk Çelik Bey vardı. Görüşmeler çok sıcak ve samimi bir ortamda başladı. Sayın Başbakan düşüncelerini açıkladı. son terör olaylarıyla ilgili bilgiler paylaştı. CHP ile koalisyon oluşamayacağını ifade ettiler. Biz de samimiyetle 14 Temmuzda söylediklerimizi tekrarladık. Ve MHPnin gelişmeler doğrultusunda nelere hayır dediğimizi teker teker saydık. Erken seçim, seçim hükümete katılmamaya ve azınlık hükümetine hayır dediğimizi ancak 4 temel şartımız var bu temel şartlarımızın kabulü halinde bir koalisyonun kurulmasına katkı sağlayacğaımızı ifade ettim.
CEBİMDEKİ 4 MADDELİK NOTU ÇIKARDIM OKUDUM
Cebimdeki notu çıkardım dedim ki 4 ilke üzerinde mutabık olup olmayacağımızı söyledim.
1- Birincisi Anayasanın ilk 4 maddesine bağlılık ön şartımızdır
2- Çözüm sürecinin tümüyle tasfiyesi, müzakarere kabul etmeyen ifademiz. Çözüm buzdolabındaysa fişi çekilerek ortadan kaldırılması.
3 - Adalet ve Ahlak kurallarını hiçe sayan 17-25 ARalık dosyalarının adalete teslim edilmesi. Ucu kime giderse gitsin.
4 - Cumhurbaşkanının anayasal yetkileri çerçevesinde sınırlarına çekilmesi.
Bunları teker teker ifade ettik.
17-25 Aralık meselesini iktidara karşı bir darbe girişimi olarak gördüğünü ifade etti. Cumhurbaşkanının koalisyon görüşmelerinde bu konunu ele alınmamasından yana olduğunu ifade ettiler.
Sayın Başbakan bazı düşüncelerini açıkladıktan sonra son 3 maddeyle ilgili bazı özel düşüncelerini anlattı. Biz de bu konuda kendilerine bir şey söylemedik. Sayın Başbakan CHP ile 32 günlük görüşmenizi sürdürdünüz ama sonuç alamadınız. Bir kez daha CHP ile görüşmenizde fayda var dedim.
AKP CHP koalisyonu ülkemiz için yararlıdır dedim. Ama 4 şartı kabul ettiğiniz taktirde MHP taşın altına elini değil gövdesini koyar dedim. Çantaya ulaştım ve çantamı açtım. Bazı dosyaları sayın Başbakan ve Faruk Beye ilettim.
Eğer 4 maddeyi kabul etselerdi bu konuları görüşebileceklerimizi ifade ettim.
Kendileri de bir çanta getirmiş ve hangi konularda koalisyonu olgunlaştırma adımları atacağımızı dosyalarla aktardık.
Bizler koalisyon protokolü için önerilerimizi metin halinde ifade ettik. Tecrübelerimizi ifade ettik. Hükümet kurma çalışmaları bağlamında MHPnin meseleye bakışını dile getirdik. Bakanlık dağılımı ve kurumların paylaşımına ilişkin ayrıntılı bir çalışma hazırlık yaptık. Bu 4 şartı kabul ettikten sonra biz hemen adım atmaya hazırdık.
6 BAKANLIK İSTEDİK
MHP oy sayımına göre 7 milyon, AKP 18 milyon oy alıyor. Oy oranına göre dağılıma baktığımızda 16.9. AKP 40.8. AKP Parti MHP koalisyonu yüzde 57 iradeye dayalı bir koalisyon olacak. Dağılıma baktığımızda 258+80: 338. Bir sonuca varıyoruz. Bakanlık sayısı dağılımı: Eğer Başbakan +2 Başbakan yardımcılığı, 2 Başbakan yardımcılığı, Birisi Başbakanvekili olmak üzere geriye 21 bakan kalıyor. MHP 5.99, AKP 15.2 bakanlık alıyor. 6 Bakanlık bizde 21 Bakanlık da AK Partide olacaktı.
Bu kadar ayrıntılı çalışan bizi koalisyondan kaçıyorlar diyenleri millet iradesine havale ediyorum.
Onlar bize 4 şartın kabul edilemeyeceğini ve burada sonuç alamayacaklarını ifade ettiler. Bir meseleyi de onlar açıklamalı. Cuma güne CHP ile koalisyon kurma görüşmeleri olumsuz sonuçlandı. Cumartesi günü de erken seçim kararı alınır. Bize geliş tarihleri 17si. Onlar koalisyon için değil Meclisi erken seçime davet ediyorlar.
Biz her koalisyon görüşmesi için kaçak sarayın gölgesinde bir araya gelecekseniz bu koalisyon vesayet altında olmuş demektir.
MHP hükümet kurmaya çalışıyor, Türkiye için çalışıyor. Bunlara varsanız buyurun diyoruz ama kaçıyorlar. Kaçaklar karşı duranlara da hayırcılar yaftası yapıştırılıyor.
1 Kasımda sonra nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?
Türkiyede seçim havası yok. Güvenlik de tartışmalı.
7 Hazirana göre bu 4 şartı kabul etmeleri halinde Türkiyeyi hükümetsiz bırakmayız. Türkiyede bir takım faliyetler yapılırken önemli tuzaklar kuruldu. PKKnın alan hakimiyeti kurmaya çalıştığı iller. PKKnın alan hakimiyeti kurmaya çalıştığı illerdeki oy ve vekil bilgilerine baktığımızda bazı rakamlar ortaya çıkıyor. Doğu ve Güneydoğudaki tüm illerde 3 milyondan 6 milyona çıkmış. Bu alan hakimiyetinin oluştuğu yerde HDP 80 vekilini Türkiye genelinde 57 vekili de bu illerde çıkarmış.
SOKAĞA DEĞİL SANDIĞA
Bu milletin ayranı kabarmamıştır son sözünü söylememiştir. Diliyorumki bu sözü sokakta değil sandıkta söyler. Eğer tedbirler alınmazsa Türkiyede daha da yaygınlaşacak kaos iç çatışmaya doğru gider. 20 ilde alan hakimiyeti olan yerde Türkiye yok. Valiler odalarında, Kaymakamlar yok. Kimse kimseyi kandırmasın. Bu alanlara bombalar yığdırılmış.
TUĞRUL TÜRKEŞ - MERAL AKŞENER
Bize sayın Başbuğdan bize bir emnettir. Teberiktir. Ayrılık sebebi bizden kaynaklanmıyor. MHPnin gündeminde bu yoktur. Öbür hanım efendiden bahsedersek (Meral Akşener) Beldiye başkan adayımız olmuş milletvkeilimiz oldu, Meclis Başkanımız oldu. Listeye almayan benim. Sebepleri vardır. Onu açıklayamam. MHP bir kişinin ismiyle gündeme gelen bir parti değildir. Hanımefendi biraz dinlenecektir.