Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Geçtiğimiz hafta geçirdiği ameliyat nedeniyle konuşmasını oturarak yapan MHP lideri Devlet Bahçeli bu haftaki konuşmasını ayakta yapıyor.
İşte Bahçelinin açıklamalarının satır başları:
AKPnin kötürüm politikaları başımıza onlarca dert açmaktadır. Milletimiz gelişmelerden memnun değildir. Endişelerimiz bir hayli fazladır. Suriye kaynaklı kaos sürekli gelişmektedir. Milli güvneliğimiz tehlikeyle karşı karşıyadır. İçinde bulunduğumuz şartlar çok ağır, hükümet ise pasif ve ağırdır.
Suriyedeki vahşet tablosu Davutoğlunun sözlerinden sonra 3.5 yıl sürmüştür. Davutoğlu atmış ama tutmamıştır.
Komşu coğrafyalardaki parçalanmayı analayamayan bir iktidara ülke yönetiminin teslim edilmesi fecaattir. Davutoğlu bir numaralı faildir. Davutoğlu Erdoğan öyle sözler ifade etmişlerdir ki yüzleri varsa bugün epey kızaracaktır. Ortadoğunun öncüsü olacaktık. İnsanlığın sesi olacaktı.
SAHTE KABADAYI FİLMİNİ HATIRLATMAK İSTERİM
Davutoğlu Dışişleri Bakanıyken her zeminde her şeyi söyledi. Mahçubiyet yaşayacağını hiç hesaba katmadı. Davutoğlu, Metin Akpınar ve rahmetli Kemal Sunalın oynadığı Propaganda filmini hatırlatmıştı. Madem Kemal Sunal ve Metin Akpınar filminden konu açılmıştır, Sahte Kabadayı ve Köyden İndim Şehre filmlerini hatırlatmak isterim.
Tabuları yıkıyoruz, ezberleri bozuyoruz diyerek geçmişimizi karalayanlara boyun bükemeyiz. Tamam diyemeyiz. Biz destansı bir maziden süzülüp gelen büyük Türk milletiyiz. Biz gecenin en zifiri anında Samsuna çıkmasını bilen Türk milliyetçilerinin mirasçılarıyız. Bölünmez ve ayrılmaz bir çelikten irade olan Türkiye Cumhuriyetiyiz.
Davuoğlu 2012 yılında mülteci yükü 100 bini bulursa bunlar Suriyede koruma altına alınabilir demişti. Mülteci sayısı 3 milyona yaklaşmıştır. 10 şehrimizde 26 kampta 280 bin mülteci barınmaktadır. Mülteci sayısının 100 bine ulaşmasını kırmızı alarm olarak gören Davutoğlunun 3 milyon mülteci karşısında yapacağı bir şey kalmamıştır. Halep ve çevresi Esad ve Rusya tarafından bombalanıyor. Çatışmanın durdurulması kararlaştırılmışken Rusyanın hala bombardıman yapması tam bir barbarıktır.
YA DÖVİZ YA OTOBÜS ANLAYIŞI...
Erdoğan ey BM sen ne işe yarıyorsun, senin görevin ne, 10 milyar dolar para harcamış olan Türkiyeye destek verdin mi diyen Erdoğan göz boyamaya çalışıyor. Bir yönüyle Erdoğan haklıdır. Batı mültecilerden korunmak için Türkiyeye ahlaksız teklifler yapmaktadır. Erdoğan ve AKP ne kadar haklı olsa da ikircikli ve çelişkilidir. Erdoğanın otobüsler uçaklar boşuna durmuyor kapıyı açar hayırlı yolculuklar deriz sözleri ortadadır. Ya döviz ya da otobüs denilmektedir.
Mültecilere kapılar açılmalıdır ancak bu külfet eşit derecede bölüşülmelidir. Bir tarafta kutuplarda ve çöllerde yaşayan canlıların hayatlarıyla ilgilenip bir tarafta insanların ölümüne sessiz kalmak ayıplı bir durumdur.
AB ve BM elini taşın altına koymaktan çekindikçe yanan ateş insanlığın bacasını tutuşturacaktır.
Bayırbucaktaki katliam durmazsa, Türkiye kendini güvende hissedemeyecektir. Halep Osmanlıdan ayrıldığından beri üzerine hiç güneş doğmamış karanlıktan başka da çaresi kalmamıştır.
TÜRKİYE VE SUUDİ ARABİSTAN İTTİFAKI
Türkiyenin Suudir Arabistan ile birlikte Ortadoğuda askeri faliyetlere hazırlanması haftanın en çok konuşulduğu konu olmuştur. Dışişleri Bakanı Suriyeye kara operasyonu ihtimalini ifade etmiştir. Suudi Arabistanın başını çektiği ülkelerle Türkiye kara operasyonuna hazırlanmaktadır. TBMMnin haberi yok. AK İncirliki savaş uçaklarına açıp hangi amaca hizmet etmektedir. Meclisin iznini olmadan Türkiyeye savaşa sokmak nasıl bir şuursuzluk değildir. Türkiye muz cumhuriyeti midir?
TEZKEREYE GEREK YOK
Doğru sınırlarımızda tehlike var. Ama hükümetin elinde 2 Ekim 2015 tarihinde 1 yıllığına verilmiş sınır ötesi yetkisi vardır. TSKya gerektiğinde sınır otesi hareket bizim de desteğimizle verilmiştir. Bir kara operasyonu planlanıyorsa görmediğimiz hangi tehlike AKPyi pozisyon almaya itmektedirç