Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Benim Başbakan Yardımcısı olmam nedeniyle partim, Milliyetçi Hareket Partisi de iktidar olmuştur. Bunu kim görmezlikten gelebilir, tabii ki iktidar olmak istemeyenler dedi. Türkeş, Başkanlık Yeni Binada düzenlenen basın toplantısında geçici hükümette üstlendiği görevleri anlattı.
Başbakan Yardımcısı olarak ilk resmi ziyaretini Kıbrısa yapacağını belirten Türkeş, ziyaret kapsamında eski KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve kanaat önderleriyle bir araya geleceğini söyledi. Türkeş, Makamları imtiyaz ve çıkar olarak algılayanların eleştirileri ilgi alanım içinde değildir. Makamı yalnız sorumluluk, fedakarlık, istina ve feragat olarak benimseyenler ise yüklendiğim görevin anlamını bilmektedirler. Türkiyenin meselelerinin çözümüne siyasi partiler doğal olarak birbirinden farklı yaklaşımlara sahiptir ve eleştirileri zaman zaman da çok sert yapabilirler. Ancak bazı dönem ve memleket ihtiyaçları kişisel yaklaşımların üzerine çıkmayı gerektirir. Siyaset, sistemi kilitleme ve çözümsüzlük üretme alanı değildir. Çözüm yaratma alanıdır. Benim yaklaşımım her zaman böyleydi, bundan sonra da hep böyle olacak diye konuştu.
BEN MHPYİ İKTİDAR YAPTIM
Türkiyenin meselelerine çözüm getirmeyip genel doğrular vaaz ederek yol almam mümkün değildir diyen Türkeş, Siyasi partilerin amacı, hedefi iktidar olmaktır. İktidarı hedeflemeyen hiçbir parti demokrasinin gelişmesine katkı sunamaz. Demokrasiyi geliştiremediğimiz takdirde eleştirilere de tahammül gösteremeyiz. Bu ilkeler ışığında herkes şunu bilsin ki benim Başbakan Yardımcısı olmam nedeniyle partim, Milliyetçi Hareket Partisi de iktidar olmuştur. Bunu kim görmezlikten gelebilir, tabii ki iktidar olmak istemeyenler. Arkadaşlar ben partimi iktidar yaptım. Şahsıma insafsızca eleştiriler bunun için yapılıyor, beni bunun için partiden atmaya çalışıyorlar ifadelerini kullandı.
PEKİ SİZ KİMİN MİRASINI YİYORSUNUZ?
Türkeş, açıklamalarına şöyle devam etti: Bir hatırlatma yapayım size 1970li yıllarda MHPnin kurucu merhum Alparslan Türkeş, partimizi üç milletvekili iktidar ortağı yapabilmişti. Bugün 80 milletvekiline sahip olan MHP ise iktidar sorumluluğundan korkup kaçıyor. Yüz binlerce ülkücünün işsiz olduğu ülkemizde MHPyi iktidardan uzak tutmak hangi akla hizmet etmektir. Her fırsatta beni soyadımdan dolayı mirasyedi olarak suçluyorlar. Ben bu ithamı aslında kabul ediyorum. Çünkü bildiğiniz gibi miras konusu dinen helaldir, hukuken de haktır. Yani bu benim meşru bir hakkımdır, eğer burada bir miras varsa bunu ister yerim ister yemem, bu benim bileceğim bir iş. Ama bunu söyleyenlere de şunu sormak lazım; sizler kimin mirasını yiyorsunuz? Ha sizler kimin mirasını yiyorsunuz. Ülkem önceki hükümetler döneminde uçurumun kenarına getirilmiş. Her gün şehit cenazeleri geliyor, ekonomi altüst olmuş, kriz kapıda. Bu hazin durumda ülkeme ve milletimin dertlerine bir tekme de ben mi atsaydım. Yapamazdım ve yapmadım. Bu mudur sizin milliyetçilik anlayışınız.
BAŞBAKAN DAVUTOĞLUNA VERDİĞİ CEVABI OKUDU
Başbakan Ahmet Davutoğlunun bakanlık teklifine verdiği cevabı okuyan Türkeş, Bugüne kadar her fırsatta dile getirdiğim önce ülkem ve milletim, daha sonra partim ve ben anlayışı içerisinde ve yetiştiriliş tarzından öğrendiğim devlet menfaatlerini her şeyin üzerinden tutmak şuuru ile anayasal bir yükümlülük olan böyle bir görevi üstlenmek görevi bilincindeyim. Teklifinizi kabul ettiğimi bilincinize arz ederim ifadelerini hatırlattı.
İşte Tuğrul Türkeşin açıklamalarının satır başları:
GÖREV ALAN BAKANLARIN BİRBİRLERİNİ SEVMESİ GEREKMİYOR
Kurulmuş olan 63. hükümet, Anayasa maddeleri gereği bir seçim hükümetidir. Bu bir koalisyon değildir. Hükümetimiz anayasal bir durum içinde teşekkül edilmiştir. Buradaki toplanma ortamı Anayasal sorumluluklar gçerçevesindedir. Bu çerçevede görev üstlenen bakanların birbirlerini sevmesi beklenmemektedir. Bir koalisyon hükümetinde olduğu gibi partilerin birbirleriyle uyumu zorunluluğu bulunmamaktadır.
Son 1 hafta içerisinde farklı siyasi parti temsilcilerinin yaptığı açıklamaları çok yadırgadımığı, anayasadan bihaber olduklarını gördüğümde onlardan utanç duyudum.
Makamları imtiyaz ve çıkar olarak algılayanların eleştirileri ilgi alanımda değildir.
SİYASET SİSTEMİ KİLİTLEME İŞİ DEĞİLDİR
Bazı dönemlerde memleket yaklaşımları kişisel çıkarların önüne geçer. Siyaset sistemi kilitleme değil çözüm üretme sanatıdır. Benim yaklaşımım hep böyle oldu.
Siyasi partilerin hedefi iktidar olmaktır. İktidar olmayı hedeflemeyen partiler demokrasiyi geliştiremez.
Herkes şunu bilsin ki benim Başbakan Yardımcısı olmam sebebiyle bugün partim MHP de iktidar olmuştur. Arkadaşlar ben partimi iktidar yaptım. AŞahsıma insafsızca eleştiriler yapılıyor. Beni bu yüzden partiden atmak istiyorlar.
Yüzbinlerce ülkücünün işsiz olduğu dönemde iktidardan kaçmak hangi akla mantığa sığar. Miras konusu dinen helaldir hukuken de haktır. Bu benim meşru bir hakkımdır. Bunu ister yerim ister yemem bu benim bileceğim iş.Sizler kimin mirasını yiyorsunuz?
Devlet Bey babamın yanında yetişmiş devlet adamlılığı karekterini hücrelerine kadar işlenmiş bir insandır. Başbakanlık koltuğuna oturur oturmaz sayın genel başkanımı aradım. Dikkat ederseniz o da şahsımı hedef alan bir söz söylememişlerdir. Ama yanındaki kraldan çok kralcı olan zevatlar bana var güçleriyle saldırıyordur. Eminim Devlet Bey bu durumu istişare etmiştir. Devlet Beyin nezaketi hepimizin gıpta ettiği noktadadır. MHPnin 2011deki büyük kongresine bir bakın benim ne demek istediğimi anlayacaksınız.
DEVLET DÜŞMANLARI CİRİT ATARKEN NAMLULARI BANA ÇEVİRDİNİZ
Benim işim Devlet Beye akıl vermek değildir. Ama bugüne kadar sadece sözde ocakçılar tehdit fermanları yayımlıyorlar. Devlet ve millet düşmanları ortalıkta cirit atarken namlularınızı bana doğrultmak hangi terbiyenin eseri?
İKİ SARHOŞ VE 3-5 ÇAKAL BENİ PARTİMDEN A-TA-MAZ!
Üzülerek gördüm ki hakkımda laf etmeye yeltenenler iki sarhoş ve 3-5 çakaldan ibaret. Kimler açıklama yapmış diye baktım. Bunlara cevap vermeyi doğru bulmuyorum. Ülkücü camiaya ve Devlet Beye sesleniyorum. Ben MHP mensubuyum. Ben partimi iktidar yaptım ve beni kimse partimden a-ta-maz. İlla beni atacaklarsa buna da ülkücü camia karar verir. Buradan Devlet Beye sesleniyorum. 4 Eylülde kurultay toplansın. O karara delegeler ve ülkücüler karar versin. Yanaşmalar, devşirmeler karar vermesin.
GAZETECİLERİN SORULARI
-Partiden atılırsanız ne yapacaksınız?
Daldan aşı olmuşlar benimle ilgili karar veremezler. Devlet Bey kongreyi toplar ve biz bunu kendi camiamıza sorar. Tuğrul, bugün ülkücülere aş ve iş kapısı açtı. Gelin bir karar verelim Tuğrula bir soralım diye sorsun.
MHPden adaylık başvurusu yapacak mısınız?
Adaylık başvurusunda bulunmadım. Devlet Beyin sinirinin geçmesi gerekli. Sonra eğer beni aday gösterirse değerlendiririm.
Daha önce de ben adaylık başvurusunda bulunmadım. Genel Başkanım beni gerekli görürse ben de gider dosyamı veririm.
Beni sarhoşlar ve çakallar partimden atacağını söylüyorlar. Sen kimsin ki buna karar veriyorsun? Bir hafta içinde benim hakkımda konuşan iki sarhoş ve 3-5 çakaldan bahsediyorum.
Saraya sizin gittiğiniz iddiası?
Sadece benim gitttiğim değil devlet Beyin de iddiası var. Sayın Koray Aydın da gitti üstelik Meclis Başkanvekili olarak.
Partinizden atıldıktan sonra AK Partiye geçeceğiniz iddia ediliyor? AK Partide siyaset yapma gibi bir ihtimal var mı?
Benim hali hazırda böyle bir iddiam yok. Ama partim hala beni aday gösterip göstermeme konusunda bir karar vermiş değil.
7 Hazirandan beri MHP istişareye kapandı.
Babamın mezarına her kim ki gül suyu ve zemzem döktüyse onlardan Allah razı olsun.
Sayın Başbakan yol üzerinde dini şahsiyetlerin mezarı yanından geçerken dua okuduğunu söyledi. Anıtkabir sonrası kendileri de lütfettiler.
Görevi kabul ettikten sonra tehdit alıyor musunuz?
Hayır, tehdit almıyorum, internet sitelerinde 3-5 önemsiz ifade var.
Görevi kabul etmeden odanızı topladığınız iddiası?
Bizim eski dükkanda dedikodu bu mu? Genel Başkan Yardımcısı, partideki odaların duvar kağıtlarının değişeceğini söylemişti. Benim de duvarda haritalarım vardı. Onları indirdim. Şimdi bir bahane olarak onları ifade ediyorlar. Efendi kendi odasını boyattıktan sonra bizim odamızı da boyasaydı haritalar da yerini alacaktı.
7 Hazirandan itibaren istişare süreci kapandı. Fikirlerimiz sorulmadı. Ankarada olmama rağmen bana söylenmeden yapılan Başkanlık Divanı ile ilgili bir durum var. Bu konuların görüşüldüğü hiç bir ortam olmamıştır.
Dün mecliste yemin krizi çıktı ve MHP HDP aynı oyu kullandı. Bu tercihin sizin görevi kabul etmenizden kaynaklandığı iddiası var?
Hayır deme alışkanlığından ötürü bir durum söz konusu yok.
AK Partiden aday olacak mısınız?
Şu ana kadar bana AK PArtiden bir davet olmadığı gibi, ben de her fırsatta MHP milletvkeili olduğumu ifade ettim. Eğer beni sayın Genel BAşkanımızın tekrar devam etmesi halinde MHPden başvuru yapacağımı ifade ettim.
Milliyetçi oylar nasıl bir seyir izleyecek?
Ben hala MHPdeyim. MHPnin oyu şayet bölünecekse bu soruyu Tuğrulu MHPden atmaya çalışanlara sormak lazım.
