Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Her zaman üçüncü ve gerçek bir alternatif vardır, o da demokratik bir Suriye'dir. Barışçıl bir ortamda ve tüm Suriyelilerin yan yana kardeşçe yaşadığı yeni bir Suriye inşa edilmesidir" dedi.
Davutoğlu, Ankara Palas'ta, Suriye Ulusal Koalisyonu (SUK) ve geçici hükümet üyelerini kabulündeki konuşmasında, Hatay'ı Lazkiye'den, Nusaybin'i Haseke'den ayırmanın mümkün olmadığını belirterek, "Tüm bu açılardan baktığımızda tarih boyunca omuz omuza vermiş Suriye ve Türkiye halkları, bugün de bu zor günlerde yine yan yana ve omuz omuzadır" ifadesini kullandı.
Suriye halkının 4 yıldır insanlık tarihinin ender gördüğü onurlu bir mücadelenin, direnişin sembolü olduğunu kaydeden Davutoğlu, halkın özgürlük, barışçıl ve onurlu yaşam talebinin, Türkiye'nin çabalarına rağmen rejim tarafından sert yöntemlerle karşılandığını anımsattı.
Davutoğlu, 2011'in ramazanında, Suriye'yi son ziyaretinde Halep'te, Hama'da, Humus'ta, Şam'da halkın ne kadar büyük tedirginlik içinde olduğunu gördüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:
"Teravihten çıkan halkın nasıl büyük katliamlarla karşı karşıya kalarak hayatını sürdürmek zorunda kaldığını gördüğümde büyük bir ıstırap hissetmiştim. Çok büyük bir ıstırap içinde, 4 yıldır dost ve kardeş Suriye halkının çektiği acılara şahitlik ediyoruz. Her türlü acıya, tanklara, scud füzelerine, bombardımana ve nihayet bir insanlık suçu olan kimyasal silahlara rağmen başını eğmedi, onurlu şekilde taleplerini gündeme getirmeye devam etti. Kendi içinde de örgütlenerek SUK'u oluşturdu."
- "SUK, en meşru temsilci"
Başbakan Davutoğlu, SUK'un Suriye halkının en meşru temsilcisi olduğunu vurgulayarak, "Şu ana kadar 300 bini aşkın kardeşimizi kaybettik, 4,5-5 milyon kardeşimiz Suriye dışında, mülteci durumuna düştü. Bunun yaklaşık 1,7 milyonu Suriye'den, 300 bini de Irak'tan olmak üzere mülteci ağırlıyoruz. Bu konuda Türkiye'nin tutumu açıktır. Bir kez daha sizlere SUK temsilcisi olarak, sizlere burada devrimin 4. yılında Türk halkının ve hükümetinin ilkesel tutumunu vurgulamak istiyorum. Suriye halkı bizim ezeli ve bedeli kardeşimizdir" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin kapısının Suriye halkına her zaman açık olduğunun altını çizen Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Çünkü yüreğimiz Suriyeli kardeşlerimizin diyarıdır ve eminim, inşallah hiçbir zaman olmayacak ama Türkiye halkı da böyle bir zorlukla karşılaşsaydı, Suriye halkı da böyle davranırdı. Tarihte Gaziantep ile Halep'i ayırmak ne kadar mümkün değilse, Suriyeli kardeşlerimizin sofrasını, helal rızkını ayırmak da mümkün değildir. Kim ne derse desin, kim hangi suçlamalarda bulunursa bulunsun, sizler bizim özkardeşlerimizsiniz. Suriye'den gelen yetimler, eşini kaybetmiş hanımlar, bize Allah'ın ve tarihin emanetidir. Onların namusu, onuru bizim onurumuzdur, yetimlerin geleceği bizim geleceğimizdir. Kendi çocuklarımız ile Suriyeli yetimler arasında bir an, bir dakika bile herhangi bir ayrımcılık yaparsak biz kendimize ihanet etmiş olduğumuz inancındayız. O bakımdan Türkiye'de bulunduğunuz sürede, SUK olarak Türkiye'de kendi özvatanınızda olduğunuz bilinciyle davranınız. Suriyeli mültecilere sahip çıkarken onlara da aynı şekilde iletmenizi rica ediyorum."
- "Suriye halkı ikili kıskaç altında"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 4 yıllık acılardan sonra Suriye halkının ikili bir kıskacın tehdidi altında olduğuna dikkati çekerek, "halkın, acımasızca ve barbarca zulmeden bir rejimle ve rejimle uzun süre işbirliği yapıp, daha sonra da zulüm görüntüleri dünyaya yayan ve İslam'ın izzetli ismine zarar veren DAEŞ arasında sıkıştığına" işaret etti.
New York'a düzenlediği son ziyarette, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterine Suriye halkının bu iki kötü alternatifin kıskacı altında ezilmemesi gerektiğini ilettiğini belirten Davutoğlu, "Her zaman üçüncü ve gerçek bir alternatif vardır, o da demokratik bir Suriye'dir. Barışçıl bir ortamda ve tüm Suriyelilerin yan yana kardeşçe yaşadığı yeni bir Suriye inşa edilmesidir. SUK olarak bu yeni Suriye'nin sözcülerisiniz, temsilcilerisiniz" dedi.
-"Sizin başarınız, bölge halklarının başarısı olacak"
Başbakan Davutoğlu, son dönemde Suriye Ulusal Koalisyonu'nun etkisini kırmaya ya da temsil gücünü zayıflatmaya yönelik birtakım çalışmalar olduğunun farkında olduklarını söyledi.
Bu çalışmalar karşısında da Suriye halkının güvenliğinin sarsılmaması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, Suriye halkının temsil kabiliyetini sürdürülebilmesi için birliğin ve beraberliğin korunmasının çok önemli olduğunu dile getirdi.
Davutoğlu, 2011'de bütün Ortadoğu'da "Arap Baharı" olarak adlandırılan demokratik dalganın, maalesef bugün yerini baskıcı birtakım yöntemlere ve terör tehdidine bırakmış göründüğü değerlendirmesinde bulundu.
"Burada kilit ülke Suriye'dir" diyen Başbakan Davutoğlu, "Eğer Suriye'de tekrar demokrasi inşa edilirse, Suriye devrimi 4 yıl önceki hedeflerine ulaşırsa emin olunuz ki sadece Suriye halkı değil, bundan etkilenecek bütün Ortadoğu halkları, kendilerine yeni bir rota çizeceklerdir. O bakımdan sizin başarınız, Suriye'nin başarısı olmayacak. Sizin başarınız, onuru için mücadele eden bütün bölge halklarının başarısı olacak. Bu yolda her zaman Suriye Ulusal Koalisyonu'nda olacağız" diye konuştu.
- "Süleyman Şah ve onun mekanı sizlere emanettir"
Başbakan Davutoğlu, Türkiye ile Suriye arasında, 1921 yılında Türkiye ile Fransa arasında yapılan ve daha sonra Suriye ile teyit edilen Ankara Anlaşması'na değinerek, Türkiye'nin ecdadı olan ve Suriye halkının da tarihi büyüğü ve ecdadı Süleyman Şah'ın türbesinin bulunduğu mekanın, Türkiye Cumhuriyeti toprağı olarak kabul edildiğini anımsattı.
"Onlarca yıl bu mekan, sizlere emanetti" ifadesini kullanan Davutoğlu, şöyle devam etti: "Bin yıllık tarihimizin en önemli mekanlarından biriydi. Suriye ve Türkiye halkının ortak sembolü olan bu mekan, son dönemde bazı çatışmaların tehdidi altına geldiğinde, bu mekanı daha önce 1939 ve 1975'te olduğu gibi tekrar taşıma ihtiyacı hasıl oldu. Ve Şah Fırat operasyonunu yaparak 21 Şubat'ı 22 Şubat'a bağlayan gece, bu kutsal mekanı Türkiye sınırına yakın yine kardeş Suriye topraklarında Eşme'ye taşıdık. Bu operasyon esnasında Suriye Ulusal Koalisyonu'nun verdiği desteğe teşekkür ediyoruz. Bizim için Suriye Ulusal Koalisyonu, Suriye halkının meşru temsilcisi olduğu için, bu taşıma işleminden Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı Sayın Halid Hoca'ya sizler adına o zaman da bildirimde bulunduk. Bundan sonra da Süleyman Şah ve onun mekanı, sizlere emanettir. Sizler ve sizlerin yetimleri de bizlere emanetsiniz. Ta ki Suriye halkıyla barışık bir sistem kurulduğunda, yeni bir Suriye inşa edildiğinde, bütün dünya herhangi iki halkın arasında daha önce görmediği şekilde Türkiye ve Suriye halkının bütünleştiğini, tek bir hedefe kilitlendiğini, kardeşçe el ele, birlikte geleceğe yürüdüğünü görecektir. Ümidinizi kaybetmeyiniz."
- "Suriye halkının bu izzetli, onurlu direnişi anılacaktır"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, tarihin ümit taşıyan yiğit ve kahraman halkların başarı destanlarıyla dolu olduğunu, buna karşılık tarihin aynı zamanda ümidini kaybetmiş, zulme ya da teröre boyun eğmiş halkların, onlarca yıl süren esaretine de şahit olduğunu anlattı.
"Sizler, ümit içinde kahraman Suriye halkının, Suriye'nin her bir bölgesinde Dara'dan Halep'e, Haseke'den Lazkiye'ye, Hama'dan Humus'a, Kuneytra'ya kadar ve Golan'a kadar her bir Suriye toprağında Suriye halkının bu izzetli, onurlu direnişi anılacaktır" diyen Davutoğlu, şunları kaydetti: "Şehitlerin, bu savaşta kaybedilmiş o canların hatırası asırlarca yıl büyük bir onurla, gururla hep gelecek nesillerce yad edilecektir. 4 yıl önce başlayan Suriye devriminin ilkeleri doğrultusunda barışçıl yöntemlerle demokratik bir Suriye'nin inşa edilmesi yolunda Suriye halkını temsil eden Suriye Ulusal Koalisyonu'na, onun değerli başkanı Sayın Halit Hoca'ya, geçici Başbakan Sayın Ahmet Toma ve bütün arkadaşlara başarılar diliyorum. Suriye halkına, buradan her köşedeki Suriye halkına, Şam başta olmak üzere bir kez daha Türkiye ve Türk halkının selam, dua ve desteklerini ifade ediyorum."
Kabule, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay da katıldı.
Bu arada, Başbakan Davutoğlu, Ankara Palas'a girmeden hasta bir kadınla konuştu, kadının elini öperek kendisiyle ilgileneceğini söyledi.