Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, dün akşam Habertürk TVde canlı yayın konuğuydu.
Baykal Suriyedeki gelişmeler hakkında Suriye ile 900 kilometre sınırımız var ve çok geçişken bir sınır. Suriye, siyasi kimliği ortadan kalkınca ordaki manzara iç savaşa dönüştü. İç savaş bir süre sonra mezhep savaşına dönüştü. Maalesef Türkiyede hükümet müthiş bir özgüvenle, hızla sorunun çözüleceğini düşündü. Bizim için hayat-memat meselesine dönüştürüldü. Türkiyeden giden bazı gençler Esadın yanında bazıları Türkmen cephesinde bazıları da DAEŞ tarafında. Olay Türkiyenin üzerine doğru geliyor. Bu olaylar devam ederse gelmeye de devam edecek. Bir yandan da bazı gruplar etnik temizlik yapıyor. Türkmenlere karşı Rus bombardımanı ile temizlik yapılıyor. Arap nüfusa karşı da etnik temizlik yapılıyor. Bunlar başarılı olursa Türkiye kuşatma altına alınmış olacak. Türkiye Azez koridorundan gelecek mülteciler için savunma hakkını kullanıyor ifadelerini kullandı.
CHPDEKİ BAYKAL TEPKİSİ
Parti içindeki eleştirilere de değinen Baykal Ciddi olun. Türkiyeyi konuşuyoruz. 2 hafta önceki konuşmam farklı değerlendirilerek birilerine destek olduğum söylendi. Açıklamalarıma herkes şaşırdı. Ben Türkiyenin çıkarlarını düşündüm dedi. 2 gün önce de Genel Başkan Kılıçdaroğlu benimle aynı şeyleri söyledi dedi.
HALEP BİR SÜNNİ KENTİDİR SÖZÜNE AÇIKLAMA
Elbette kentin inancı, mezhebi olmaz. Bahsettiğiniz kent Halep. Birinci Dünya savaşı sonunda 402 yıl sonra Osmanlıdan koparıldı. İnsanların inançlarını, mezheplerini ele alan değerlendirmeler yapmak çok yakışıksızdır ama öyle bir dünya haline geldik ki bu kaçınılmaz hale geldi. Orada maalesef bir mezhep savaşı var. Kusura bakmayın Halep sunni kenti.
MEZHEPÇİ BAKIŞ ELEŞTİRİLERİ
Programı izleyen izlemeyen herkes yorum yapıyor. Bütün hayatım boyunca ülkemi tehditlerden korumaya çalıştım. Türkiyede mezhep çatışmalarının tomurcuklarını 1975 yılında gördüm. Daha düşünün Kahramanmaraş yaşanmamış, Çorum yaşanmamış, Sivas yaşanmamış. Bunları kamuoyunun önüne getiren isim bendim. Türkiye bir yere gidiyor. Halkı uyarmam gerekiyor. Bir daha bunlar olmasın diye uğraşıyoruz. Tarihimizde mezhep çatışmaları var, yok diyemeyiz.
DAVUTOĞLU VE KILIÇDAROĞLUNUN AÇIKLAMALARINA CEVAP
Sayın Kılıçdaroğlunun yorumuna alınganlık göstermedim. Oradaki yorum bana söylenmiş değildir. Kimse bana Türkiyenin yararına değil de Suriye yararına konuştuğumu söyleyemez. Bana kimsenin Türkiyenin yararını öğretmeye de hakkı yok. Benim söylediklerimden hemen sonra Kılıçdaroğluda aynı şeyleri söyledi. Bunlar yanlış şeyler. Öyle laf yetiştirme tartışmalarıyla olmaz. Benim devlet adamı sözüme belki alınarak, ne demiştim ben Devlet adamı ülkesinin yararını parti üstüne çıkaran adamdır demiştim. Hala aynı düşüncedeyim. Bu sözleri üstüme alınmıyorum. Hamasetle dış politika yönetilmez.
AK PARTİYE GEÇECEK İDDİALARI
Elbette Ak Parti Türkiyenin bir siyasi partisidir. Kötü birşey söylemek istemem ama benim siyasi çizgim bellidir. 1992 yılında kapatılan CHPnin 2. kurucu başkanı olma onuruna eriştim. Böyle bir ortama çekilmiş olmaktan üzüntü duyuyorum.
TERÖR OLAYLARI
Türkiyede olağanüstü dramlar var. İnsanlar sokağa çıkamıyor, göç ediyor. Buraya nasıl geldik buna bakmak lazım. Anaların gözyaşı dinecek dendi, açılım politikası yürüttük. Açılım politikasının derdi terör kullanan kesimi ikna etmekti, Vatandaşı mutlu etmek değil. Bu politikanın terörü meşrulaştırmak olacağını, bölgede vahim sonuçlar doğuracağını elimden geldiğince anlattım. PKK süreci kendi adına kullandı. Şimdi gecikmiş bir tepki veriyoruz. Bu yanlış bir politikaydı. 2 noktanın altını çizmek istiyorum. Şiddet ve zor yöntemi kullananlara halk destek vermedi. Onları harekete geçiremediler. Oradaki terör patlamasının en büyük kaybedeni bölgedekiler oldu. Bir diğer nokta ise ortaya çıkan şiddetle bu politikanın devam etmeyeceğidir. Bölgedeki insanları PKK ile Ak Parti arasına çıkarmanın kimsenin hakkı yok. Şiddete yaslanmayan bir siyasi hareketi Güneydoğuda biran önca harekete geçirmek gerekir.
KEMAL KILIÇDAROĞLUNA CEVAP
Baykal, Kemal Kılıçdaroğlunun kendisine keşke benimle konuşsaydı sözlerine de cevap verdi. CHP hakkında yazdığı değerlendirmeyi Canlı yayında okudu, İkili görüşmelerimizde geçen konuların gereği yapılmadı dedi. Baykal Sayın Kılıçdaroğlundan kendimle ilgili hiçbir talebim olmamıştır. Partide bir yönetim sorunu olduğu çok açıktır ve içeride bu konuşuluyor. CHPnin aklı başında pek çok insanı kendi arasında konuşuyor. Bana bazı partililerimiz taraından Onursal Başkanlık teklifi yapıldı. O arkadaşlara cevabım bu konudaki takdir Genel Başkanın takdiridir dedim ve böyle bir teklifi ben yapmadım. CHPden Genel Başkan olmak istemiyor. Kalan ömrümü CHPli olmaya başararak ölmeye istiyorum. Atatürk CHPli olarak ölmedi, İsmet İnönü CHPli olarak ölmedi, Bülent Ecevit CHPli olarak ölmedi. Ben basit bir üye olarak ölmeyi istiyorum. Ancak ben CHPnin ikinci kurucu Başkanıyım.
PARTİDEN İHRAÇ EDİLECEK Mİ?
Yüzbinlerce CHPli ismin altında benim imzam var. Kader bu. Siyaset yaparken bunları düşünerek hareket etmem. Bu benim sorunum değil partinin sorunudur. Partideki böyle bir olay sağlık işareti midir bilemem. CHPnin bu hale gelmesinden herkesin ibret alması gerektiği kanaatindeyim.