Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Bozdağ, Zira dini istismar kavramının oldukça daraltıcı ve hukuka aykırı bir yorumunu kabul etmemiz mümkün değildir. Bismillah demeyi. Allah demeyi yasaklayan anlayışı biz kabul edemeyiz, hukuki de, Anayasaya uygun da göremeyiz dedi.
Memleketi Yozgatta bayram ziyaretlerinde bulunan Bekir Bozdağ, gazetecilere de gündemle ilgili açıklamalarda bulundu. Bütün İslam aleminin Kurban Bayramını tebrik eden Bozdağ, Hem milletimizin, hem Müslümanların huzur, güvenlik ve barışına vesile olmasını Cenab-ı Allahtan temenni ediyorum. Bayram ülkemizde huzur ve barış içerisinde geçiyor. Diliyoruz ki dünyanın her yerinde insanlar bayramı barış ve huzur içersinde kutlasınlar . Bayramlar bayram tadında olsun. Sevincin, coşkunun, paylaşmanın en üst düzeyde olduğu bu güzel günler yılın 365 gününe yayılasın . Bu vesileyle hem Yozgatlı hemşerilerimin, hem de bütün Türk halkının bayramını gönülden tebrik ediyorum diye konuştu.
Bir gazetecinin, CHPli Mahmut Tanalın AK Partinin seçim şarkısı Haydi Bismillahın seçim şarkısı olarak kullanılmasının dini istismar olduğu gerekçesiyle YSKya başvurduğunu hatırlatması üzerine Bozdağ, şunları söyledi:
CHP parti olarak müracaat etmedi. CHPli bir milletvekili YSKya müracaat etti. Bunun bir dini istismar olduğunu iddia etti. YSK da bu talebi olumlu gördü ve Haydi Bismillah ifadelerini içeren şarkının seçim müziği olarak kullanılmasını yasakladı. YSK, dini istismar kavramını maalesef doğru tanımlamamıştır. Dini istismar kavramının YSKnın doğru analiz etmesine ihtiyaç var. Ne dini istismardır, ne dini istismar değildir. Türkiyede bütün Müslümanlar işlerine besmele ile başlarlar. Hayatımızın her alanında besmele kullanılıyor. Seçim boyunca herhangi bir siyasinin besmele çekmesini yasaklayabilir misiniz?. Müzikte yasak demek, aynı zamanda konuşurken de kullanmak yasak demektir.
Her zaman Bismillah diyeceğini ve demeye de devam edeceğini belirten Bozdağ, Bunu demeyecek insan olabilir mi? Ya Allah deriz. Bismillah deriz. Allah kelimesi, Bismillah kelimesi bizim hayatımızda kullandığımız doğal kavramlardan bir tanesi. Bütün insanlarımız bunu kullanıyor. Bunu kullanmanın istismar olarak değerlendirilmesi asla kabul edilemez. Umarım ki YSK bu kararını gözden geçirir. Biz parti olarak, YSKnin verdiği bu karara karşı itiraz hakkımızı kullanacağız. Zira dini istismar kavramının oldukça daraltıcı ve hukuka aykırı bir yorumunu kabul etmemiz mümkün değildir. Kaldı ki hukuk da bunu himaye etmez. Anayasada yer alan 24. madde, diğer maddeler sokaktaki insanların Bismillah demesini yasaklayan hükümler değildir dedi.
CHP BESMELESİZ BİR SEÇİM KAMPANYASI YÜRÜTEBİLİR
Besmelenin seçim zamanı da, seçim zamanı dışında da yasaklanamayacağının ifade eden Bozdağ, şöyle devam etti:
Ama maalesef seçim zamanı Bismillah demeyi, Allah demeyi yasaklayan anlayışı biz kabul edemeyiz, hukuki de göremeyiz, Anayasaya uygun da göremeyiz. YSKnın bu yönde içtihat vermiş olması, bu içtihadı hukuka uygun hale getirmez. Onun için biz YSKdan bu konuyu yeniden gözden geçirmesini talep edeceğiz. Tabi Cumhuriyet Halk Partisinin bu konulardaki rahatsızlığını da anlamış değiliz. Bir yandan mütedeyyin insanlara ilişkin değerlendirmeler yapılıyor, öte yandan da böyle bir müracaat yolu seçiliyor. Cumhuriyet Halk Partisi Besmelesiz bir seçim kampanyası yürütebilir. İçinde Allah lafzı geçmeyen cümleler kurabilir. O kendi tercihidir. Ama biz Bismillah demeye devam edeceğiz. Bizim hayatımızın normal akışı içinde Türkiyedeki bütün Müslümanların hayatı nasılsa, bizim hayatımız da öyle. Biz oradan kendimizi soyutlayamayız. Şimdi YSK Bismillah demesin diye biz sabah arabamıza binerken Bismillah demeyecek miyiz? diye konuştu.
Biz Besmeleyi içimizden de, dışarıdan da söyleyerek yolumuza devam edeceğiz diyen Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Kampanyamızda da bunu kullanacağız. Ne ceza veriyorlarsa da onu göreceğiz. Dindar bir insanın beş vakit namazı camide kılması veya kılmaması, bu seçim vakti geldiği zaman adaysa namazına devam etmesi bir dini istismar değildir. Ama hiç namaz kılmayan birinin, camiye gitmeyen birinin aday olması münasebetiyle sadece seçim zamanına mahsus camiye gitmesi, namaz kılması bana göre o dini istismardır. Ama dininin gereğini yaşamayı hayatının her anında prensip edinmiş birinin seçim vakti aday olması halinde bunları yapması kadar doğal bir şey olamaz. Başörtülü kızlarımıza, evlatlarımıza, öğrencilerimize Türkiyeyi dar etmek için elinden geleni yapmış bir siyasi hareketin veya adayın seçim vakti gediği zaman hanımlara başörtüsü dağıtması dini istismardır. Çünkü siz başörtüsüne karşı mücadele veriyorsunuz, ama seçim vakti başörtülü insanlara şirin gözükmek için ne yapıyorsunuz? başörtüsü dağıtıyorsunuz . Dini istismar işte budur. Ama siz buna karşı değilsiniz, bunu müdafaa ediyorsunuz ve buna karşı olanlarla mücadele etmişsiniz. O konuda sizin tutumunuz dini istismar olamaz. Dini istismar kavramı hukuku da maalesef doğru dürüst yapılmış değil. karar verene göre değişen bir karar olamaz. Bu konuda da net bir tanıma da ihtiyaç var. Umarım ki YSK bu konuda net bir tavır ortaya koyar. Ne dini istismardır?. Bismillah dini istismar mıdır, değil midir. Neden dini istismardır, bunu açıklaması lazım . Gerekçeli kararında biz onu göreceğiz. Biz de bu konudaki karara karşı detaylı bir itiraz yapacağız. Anayasa ve hukuka uygun bir şekilde itirazımızı bekleyeceğiz. Umarım ki bu konuda YSK bu kararından döner.
Harun GÖKÇEOĞLU/YOZGAT,(DHA)