Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Bülent Arınç, 7 Hazirandan sonraki Başbakanımız Davutoğludur seçimi kim kazanırsa Başbakan o olur, gönlümden geçen Abdullah Gülün Meclis Başkanı olmasıdır. Gönülden aday olması isteniyorsa şık olanı, davet edilmesidir. diye konuştu.
MERKEZ BANKASI TEHDİT EDİLMEMELİ
Merkez Bankası ve faizle ilgili tartışmalara da değinen Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı belki sadece yol göstermekle kalmalı. Cumhurbaşkanının sözleri farklı anlaşılabilir. Merkez Bankasını tehdit etmek doğru değil. Tartışmaların doların yükselmesi üzerinde etkisi olabilir. Biz Merkez Bankasına bu kadar yüklenince Avrupa endişe ediyor. Batı mentalitesi tartışmadan endişeleniyor. dedi.
CHPNİN KAPATILMASI İDDİASI
Arınç, CHPnin kapatılacağına yönelik iddialar ve diğer sıcak gündem başlıklarıyla ilgili olarak da şunları söyledi:
Twitterdan dönen şeyleri ifade etmek doğru olmayabilir. Bazen de bu tür insanlar zarf atabilirler. Yargıtay Başsavcısı görevinden ayrılacak, onun görevi bitecekmniş, onun yerine gelen kişiye de görev verilmiş diyorlar. Yargıtayın başına gelecek kişiyi fişlemek adına bir adım atılıyor olabilir. Seçim de yaklaşıyor.
MHP bunun deli saçması olduğunu belirtip geçti. Ama CHP lideri tabbi doğru dedi. Ülkü Adatepeye İş Bankasından bir pay verilmesi gerektiğini iddia ediyorlardı. Onların evlatları şimdi o parayı geri almak istiyorlar. CHPnin yüzde 25 bir payı var bildiğim kadarıyla. Burada paylaştırmada bir eksiklik varsa bu giderilebilir. Ben ciddi bulmuyorum.
Biz kendi partileri kapatılanlar olarak her zaman parti kapatmaya karşı çıktık. Biz partilerin kesinlikle kapatılamaması için bir düzenleme getirdik HDP ve CHP bunu kabul etmedi.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Çözüm sürecini destekleyenlerin başında geliyorum. Biz milletimizin gözyaşlarının dinmesi için bundan başka bir çare yok. Kürtler beni çok sever ben de Kürtleri çok severim. İnsani anlamda ilişkilerim iyidir. Sayın Demirtaşın sözleri ve beni istifaya davet etmesi sonrası aklıselim galip gelmiştir.
HDP, Adayla görüşen ve bu görüşmeleri Kandile aktaran bir yapıdır. Bu heyette olanlar çözüm sürecinin başarıya ulaşması için çaba gösteriyor ve buna inanıyor. 2 yılda şiddet olayları yaşanıyor. Çözüm süreci silahla olmaz. Vergi toplamak nedir, insanları tehdit etmek nedir, TOMAların içine ateş atmak nedir? İnsanları 3-4 katli binadan atıp üzerinden araba ile geçmek nedir? Bu sırada sayın Demirtaş milleti sokağa çıkarma çağrısı yaptı. Bu işlerin sorumlusu duygu kırılması yaşandı onun için adam öldürüldü dediler. Ben eleştirdim.
Siyasetçi siyasetçinin dostu olmalı. Siyasette ne kadar güçlü dinamikler olursa o kadar siyaset güçlenir. Demirtaşın bu yaptıklarını eleştiririz. Benim şahsını hedef alarak yaptığım konuşmalara cevap vermedi. O cevap vermedi, hükümete güvenmiyoruz dedi. O zaman ikinci bir gerçek ortaya çıktı. Sen partnerine güvenmiyorsun öyle mi? Sen bana güvenmeye mecbursun, yoksa nasıl iş göreceksin?
BARIŞ ÇUBUĞUNU TÜTTÜRÜYORUM
Ben barış çubuğunu tüttürüyorum. Artık kişisel olarak sayın Demirtaşa bir cevap vermeyeceğim. Çözüm süreci başarıya ulaşmazsa Türkler kaybeder, Kürtler kaybeder, AK Parti kaybeder, HDP kaybeder...
28 hasta tutuklu tahliye edildi. Hiç bir yerde bir insanın burnu kanamayacka, yol kesme olmayacak, biz de bu çerçevede adımlarımızı en güçlü şekilde atacağız.
Öcalanın talimatı bahar ayında kongreye gitmek ve silah bırakmak var. Eğer lider kabul ediyorlarsa onlar buna uyacak. Gönül ister ki bu açıklama nevruzda yapılsın ve bayram havasında kutlansın. Bunun dışında Nisanda da Mayısta da olabilir. Ne kadar gecikirse araya o kadar fitne girer. Çözüm sürecini istemeyenler o kadar çok ki.
Mesela yerel yönetim özerklik şartlarında şerh konulan maddelerin bir kısmını kaldırdık. Bir kaç tane daha var onu da kaldırdık dersek iş bitiyor. Temel haklar özgürlükler konusunda öyle şeyler yaptık ki.
HAKAN FİDAN OLAYI
Sayın Cumhurbaşkanımızın duygusal yönü çok güçlü. Gazeteci arkadaşlarımız da ya Merkez Bankası ya da Hakan Fidanı soracaktır. Olaya duygusal bakmamak lazım. Ben şahsen kendi fikrimi söyedim. Ben sana çok önemli işler emanet ettik. Sana özel zırh verdik. Sen 100 milletvekilinin yapacağı işi yapıyorsun. Sen o vekillerden biri olacaksan bu israftır dedim. Çünkü MİT çok önemli kurum. İç ve dış operasyonlar var bırakma dedim. Bakan olmayı düşünüyorsan MİT Başbakanından bakan olmaz. Düşün Dışişleri Bakanı olursanız, karşı ülkenin dış işleri bakanı ne der? Hakkındaki her şeyi biliyorsun. Cumhurbaşkanı aday olma dedi, Başbakan aday olabilirsin dedi. Sayın Cumhurbaşkanımız ise benim gibi söyledi. O da Hakan Fidanı çok sever. Hakan Fidanın MİT Müsteşarı olması da çok kolay olmadı. Birilerine rağmen oldu. Kendi evladı gibi gördüğü kişinin bu davranışını kabul edememiş olabilir.