Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Haziranda yapılacak genel seçimler yaklaştıkça meydanlar daha da ısınıyor. 1950 yılından bugüne tek başına iktidara gelemeyen Cumhuriyet Halk Partisi, toplumu ikna edecek projeler üretmekte zorlanıyor. Dış politika, siyaset, ekonomi, sosyal ve kültürel alanların yanında vatandaşın refah seviyesini yükseltecek etkin projeler üretememekle suçlanan CHP, ilginç bir yola girdi. Öyle ki; kurulduğu 2001 tarihinden bugüne yüzde 1lik oy oranına bile ulaşamayan Bağımsız Türkiye Partisinin (BTP), vaatlerine bile göz kırpmak durumunda kalan CHP, Haydar Başın seçimlerden önce yaptığı taahhütleri andıran hamleler yaptı. Başın; esnaftan hiç vergi almamak, her ev hanımına maaş, 18 yaşını dolduran her Türk vatandaşına aylık maaş, mazotun 80 kuruş olması, çocuk başına 250 TL maaş... gibi seçim vaatleri noterden tasdik edilmesine rağmen seçmen tarafından inandırıcı bulunmamıştı.
Noter işe yaramamıştı ama...
BTPnin kaynak göstermeden, bol keseden sunulan ve bu nedenle toplumda karşılık bulmayan uçuk seçim vaatlerinin benzerlerini bugün CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu seslendiriyor. Üstelik benzerlik sadece projeler de kalmıyor. Kılıçdaroğlu da, tıpkı seçimlerde yüzde 1in altında kalan Haydar Baş gibi vaatlerini noterden tasdik ettirerek seçmenin karşısına çıkıyor. Daha önceki seçimlerde noter tasdiğinin ters teptiğine dikkat çeken uzmanlar, “Vatandaş notere değil, Lidere güvenmek istiyor” uyarısında bulunarak Kılıçdaroğlunun oy oranına negatif etki edecek bir adım attığının altını çiziyor.
BAŞBAKAN OLAMADI AMA BELGESELİNİ ÇEKTİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hayatının anlatıldığı “Anadolunun Kemali, Türkiyenin Başbakanı” isimli belgeselinin gösterimini izledi. Kılıçdaroğlunun, Başbakan olamamasına karşın “Türkiyenin Başbakanı”adıyla çekildiği için tuhaf karşılanan belgesel İstanbul Kongre Merkezinde çok sayıda partilinin de katılımıyla gösterime sunuldu. Belgesel gösterimi öncesinde, “Ben belgeseli izlemedim merak ediyorum. Benim hayatım bana özgü bir hayat olma ötesinde Anadolu insanı hikayesi. Ben aristokrat bir aileden gelmiyorum. Dolayısıyla Anadoluda binlerce Kemal nasıl yetiştiyse ben de öyle yetiştim. Bize okuyun dediler, ahlaklı olmayı öğrettiler. Biz okumaktan yana, çağdaşlıktan yana, eşitlikte yana, özgürlükten yana tavrımızı aldık. O tavır bizi buralara getirdi” diye konuştu.