Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
AA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, teröristlerden de onları destekleyen sözde siyasetçi, sözde aydın, sözde sivil toplum kuruluşu temsilcisi herkesten de şehitlerimizin kanlarının hesabını sorma gücüne sahiptir. Burada herhangi bir geri adım atma söz konusu olmayacaktır” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin ve Endonezya ziyaretleri öncesinde, düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin çarpıcı mesajlar verdi. Erdoğan, sözlerine dün teröristler tarafından eşi ve kızının yanındayken uğradığı silahlı saldırıda şehit edilen Muş Malazgirt İlçe Jandarma Garnizon Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksıza, Allahtan rahmet dileyerek başladı. Erdoğan, terörle mücadelede kararlılık mesajı vererek şunları söyledi:
Geri adım söz konusu bile değil
“Bu bir süreçtir ve bu süreç aynı kararlıkla devam edecektir. Gerek kırsalda gerek şehirlerde olsun elinde silahı veya molotofu, yüzünde maskesi olan herkes önce güvenlik güçlerimizden, ardından adli kurumlardan gereken cevabı alacaktır.”
Her türlü Paralel Yapı ile mücadele
“Türkiye, adı ve amacı ne olursa olsun ülkesine ve milletine karşı ihanet içerisine giren her türlü paralel devlet yapılanmasıyla mücadele etme dirayetine sahiptir. Bu milletin ve devletin hoşgörüsünü, sabrını istismar edenler hak ettikleri cevabı alacaktır.”
Kimse ‘bu iş bitti demesin
“En önemli olay Güneyde attığımız adımlardır, bunun yanında Kandilde ve içeride attığımız, atacağımız adımlardır. Yapılan operasyonların ardından kimse ‘bu iş bitmiştir havasına girmesin. Süreç devam edecektir. “
Terör örgütünün uzantısı parti
“Türkiyede şu anda terör örgütünün uzantısı durumunda olan siyasi partinin bu terör örgütüne karşı ortaya koyduğu bir tavrı , herhangi bir açıklamasını duydunuz mu? Tam aksine onları sahiplenmenin gayreti içinde olduklarını görüyoruz.
Çözüm Sürecini biz başlattık ama...
“Çözüm sürecini biz başlattık. Bu hükümetimizin samimi niyetiydi. Bundan rahatsız olanlar oldu. Destekleyenler oldu. 30 Mart seçimlerinde bu sürecin istismar edildiğine şahit olduk. Maalesef karşılığını bulmadı. Daha sonra yapılan genel seçimlerinde bu işin ciddi manada hasar gördüğünü gördük. Bu hasarla birlikte artık ortada bir gerçek var. Bu ülkede, milli birliğimize, kardeşliğimize kast edenlerle bir çözüm sürecini devam ettirmek mümkün değil.”
ÖZGÜRLÜKLERDE GERİ ADIM YOK
“Asıl olması gereken ‘milli birlik ve kardeşliktir. Bununla bu ülkede 78 milyon vatan evladı, bugüne kadar verilmiş olan haklar neyse bu hakları aynen kullanacaktır. Bu noktada herhangi bir geri adım söz konusu değildir.”
PKK DA DAEŞ DE BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO üyesi bir ülkenin saldırıya uğraması halinde NATOnun kendisine her türlü desteği vereceğini belirterek, şöyle konuştu: “Türkiye, burada kendisini koruma, güvence altına alma haklarını kullanmaktadır. Kullanmaya da devam edecektir. Biz Türkiy olarak diyoruz ki ‘burada NATOya da düşen görevler her an olabilir. Dolayısıyla NATOnun da bu konuda hazırlıklı olması talebimiz var. Nitekim ‘DAEŞ nasıl bir terör örgütüyse, terör örgütüyle savaştığını iddia eden PKK da bir terör örgütüdür diye Amerika açıklamasını yaptı.Bunu görmek lazım. Mesele budur. ‘DAEŞ terör örgütü, onunla savaşıyorsa diğeri terör örgütü değil böyle bir şey yok. Hepsi bir çıkar mücadelesi içerisinde bunu sürdürüyor. Burada olan da budur. Nitekim yaptıkları da budur.”
İÇ GÜVENLİK YASASI UYGULANACAK
“Şehirlerimizin güvenliği için çıkardığımız son İç Güvenlik Yasası, içeriğinde ne varsa kitaplar arasında kalması için yapılmamıştır, bunlar uygulamaya girecektir. Bu yasa ile ilgili olarak eğer uygulamada sıkıntılar varsa o zaman uygulayıcıların kendilerini test etmeleri gerekir. Bu yasanın uygulanmasında asla taviz verilemez. Süreç başlamıştır ve herhangi bir rehavete fırsat vermeden de devam edecektir. Türkiyenin terör örgütleri arasında herhangi bir ayrıma gittiği gibi yakıştırmalar tamamıyla bir dezenformasyon olmanın yanında Türkiyenin gücünü hazmedemeyenlerin ifadeleridir.”
TERÖRE YASLANAN BEDELİNİ ÖDEYECEK
MHP lideri Devlet Bahçelinin “Kandil ile arasına mesafe koymayan siyasetçiler hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçmelidir” şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle dedi: “Ben parti kapatılması olayını doğru bulmuyorum. Fakat bu partinin yöneticilerinin bu işin bedelini ödemeleri gerekir. Fert fert, birey birey. Burada anayasanın 14üncü maddesi çok şeyler sağlıyor. Eğer o yeterli değilse, dokunulmazlık zırhından bunları sıyırmak suretiyle bunların bedelini ödetmek gerek. Tüzel olarak değil ama şahıslar... Yani şu açıklamaları yapanlar, terör örgütlerini kendi arkalarında gösterenler, ‘biz sırtımızı şuraya, buraya dayıyoruz diyenler bunun bedelini ödeyecek ve bu ödetmeli.”
SINIR TEHDİTTEN ARINIYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD ile terörle mücadele konusunda sağlanan mutabakat çerçevesinde “güvenli bölge” ile ilgili bir anlaşmanın sağlanıp sağlanmadığı ve kapsamı hakkındaki soru üzerine şunları söyledi: “İlk adım bu güvenli bölgenin alt yapısını oluşturmak. Konuyla ilgili olarak geçtiğimiz çarşamba günü Sayın Obama ile yapmış olduğumuz görüşmede bunları etraflıca ele aldık. Her şeyden önce malum terör örgütü ve DAEŞ ile özellikle Kuzey Suriyedeki mücadelenin verilmesi büyük önem arz ediyor. Aynı zamanda yine ulusal güvenliğimize tehdit oluşturan yine bölgedeki malum unsurlar var. Buradaki bizler için ‘ikmal bölgesi diye tanımladığımız bölgelerin tehditten arındırılması ve orada güvenlik bir bölgenin oluşturulması takdir edersiniz ki bizde ki 1 milyon 700 bin Suriyeli vatandaşın içerisinde artık ülkelerine dönme beklentisi içinde olmaları bakımından onlar için de bir zemin oluşturacaktır. Bunların çalışmalarını da görevli olan heyetlerimiz ayrıca yapmaktadırlar. İlk etapta bir defa buranın arındırılması ve bu arındırma ve temizlenmeden sonra oranın güvenli hale getirilmesinden sonra güvenli bölge tanımının yapılması adımı da atılmış olacaktır. Terör mevzi bir konu değildir, terör uluslararası içeriği olan bir konudur. Türkiye olarak hassasiyetimiz ortada. Tüm dünyadan gelen 16 bin savaşçıya rezerv koyduk, bin 600ünü deport ettik. Bunla mücadele için komuşlarımızın ve dostlarımızın daha fazla istinbarat ve ilitişim paylaşması lazım ki etkili tedbir alabilelim. Nitekim çin ziyaretinde de zaten önemli konularımızdan bir tanesi de bu olacaktır.”
Uygur Türkleri ile biraraya gelecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin ve Endonezya seyahatine beraberindeki 100 işadamı ile birlikte çıktı. 2012 yılında başbakan olarak Çine gittiğini, Cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk, resmi olarak ikinci ziyaretini bu ülkeye gerçekleştireceğini dile getiren Erdoğan, ziyarette kendisine Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın eşlik edeceğini söyledi. Çin ile Türkiyenin ilişkilerinin 2010 yılında stratejik işbirliği seviyesine çıkarıldığını anımsatan Erdoğan, bu ziyaretle mevcut ilişkilerin daha da geliştirmeyi arzu ettiklerini söyledi. Erdoğan, ziyaretinde Türkiye ve Çinli iş adamlarının arasında işbirliği forumu düzenleneceğini belirterek, Uygur Türkleri ve Hui Müslümanlarının temsilcileri ile bir araya geleceklerini ve hasbıhal edeceklerini kaydetti. Erdoğan, Türkiye ile stratejik işbirliği içinde olan Çin ikili ilişkilerine daha fazla ivme ve içerik kazandıracağına inandığını vurguladı.