Savcı Kirazın şehit edildiği olaydaki güvenlik zaafiyetine dikkat çeken Erdoğan, Nerede eksikler var bakacağız. Sadece adalet saraylarında değil, birçok noktada özel güvenlik tarih olmalıdır. Polisimiz tecrübesiyle güvenliği sağlayacak kabiliyettedir dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Slovenya, Slovakya ve Romanyayı kapsayan gezisi sırasında kendisini takip eden gazetecilerin sorularını cevapladı. Açıklamalarının merkezine Savcı Mehmet Kirazın terörist saldırıda şehit edilmesi ve konuyla ilgili gelişmeleri alan Erdoğan, şu mesajları verdi:

Saf niyetle bakmayalım

Yaşanan son gelişme bizler için üzüntü verici, hüzün verici. Mehmet Selim Kiraz savcımızın odası basılmak suretiyle şehit edilmiş olması, özellikle çözüm sürecinin hassasiyetle devam ettiği sürece vurulmuş bir darbedir diye düşünüyorum. Olayı sadece malum terör örgütü bazında düşünmüyorum. İstismara konu olan durum da hepinizin malumu. Saf niyetle de buna bakmayalım demiştik. Ve gerekçelerini nereye getirip dayadıkları ortada. Ben şehidimize Allahtan rahmet diliyorum. Arzu ederdik ki, siyasi parti liderlerinin hepsi cenazede bulunsunlar, milli duruş sergilesinler. Ne var ki, iktidar partisi dışında kimse gitmemiş; bazı siyasi partiler bununla kalmayıp buradan siyaseten ne çıkarırız bunun gayreti içine girmişlerdir. Bir taraftan MİTe yönelik açıklamalar, diğer taraftan avukatlar nasıl bunları içeri soktu yaklaşımı.

Herkes aranıp girmeli

Ben yıllardır avukatların üstünün aranmasını savunan birisiyim. Bunları söylediğimiz zaman bize diğer siyasetçiler hep saldırmışlardır. Artık adalet saraylarına, -dünyanın genelinde bu böyledir- avukatların aranarak girmesi lazım. Diğer görevliler de aranmalı. Özel güvenlik teşkilatlarının da gözden geçirilmesi lazım. Büyük ihtimalle hükümet de bu konuyu masaya yatıracaktır. Bunu bir tavsiye olarak da söylemiş olabilirim. Adalet saraylarına yönelik bir koruma teşkilatını Emniyet kendisi kurmalıdır. Özel güvenlik kaldırılmalıdır. Çünkü, özel güvenlik teşkilatlarının birçok yerde hangi amaçla kimler tarafından, nasıl kuruldukları hepsi soru işaretidir. Bu hassasiyetle üzerinde durulması gereken bir konu.

Sorduğu sorulara bak

Bakınız şu anda ana muhalefet partisinin başındaki zat, Twitterdan açıklama yapıyor, ‘Savcının göz göre göre rehin alınmasını hükümet izliyor. Ve istihbarata sormak istiyorum. Flama, silah gibi eylem araçlarıyla adliyeye nasıl girdiler? diyor. Cüppeli olanlara müdahale edildiği zaman ‘Nasıl müdahale edersiniz? diye adeta kendini yırtıyor. Daha enteresanı, ‘Silahın adliyeye sokulmasında elektrik kesintisi etkili mi olmuştur diyor. Bu kesinti sadece adalet sarayında değil Türkiye genelinde oldu. Bir de şunları soruyor; ‘Hükümetin kesinti sonrası terör saldırısı olabilir açıklaması rehin alma olayında parmağı olduğunun göstergesi midir? İnsaf. DHKP-Cyle bunca yıldır mücadele eden bir hükümete bu soruyu yöneltiyorsun.

Davul zurnayla çıkacak

‘Bir ülkenin milli istihbarat teşkilatı, vazifesi olmayan işlerle uğraşırsa, cumhuriyetin savcılarının odası davul zurnayla basılır diyor. Şu ifadeye bak. Şu anda ana muhalefetin başı davul zurnayla sokaklarda dolaşıyor. İfadelerden ben onu anlıyorum. Bu kadar çirkin ve çılgınca bir yaklaşım. Bitmiyor... ‘Toplumda hangi görüşten olursak olalım, hangi inançtan olursak olalım, teröre karşı ortak tavır sergilemek zorundayız diyor. Cenaze günü neredeydin? Gidip cenazede kendini gösterseydin. Bir milli birlik gösterisi yapsaydın. Niye orada yoktun? Bu sorunun cevabını vermen lazım.

Bu vatanperverce değil

Bunlar bakın terör anında Che Guaveranın beresiyle görüntü veriyor. Silah, savcımızın başına dayanmış vaziyette. Ya bunu mu savunuyorsun? Sen nasıl anamuhalefetin başındaki adamsın? Aynı şeyi İstanbul Baro Başkanı da o şekilde pozlar vermişti. Bunlar tahrikten başka bir şey değildir. Aynı şekilde diğer muhalefet partisi başkanı,‘Berkin Elvan bir kez daha katledilmiştir diyor. Nasıl katledilmişse? Güvenlik ve istihbarat zaafı olduğunu söylüyor. MİT Müsteşarına yükleniyor. Bir diğer muhalefet partisi, ki onun konuşması hepten berbat, ‘Savcı ve operasyonda öldürülenlerin ailelerine başsağlığı dileklerimizi sunarız diyor. Bu vatanperver bir yaklaşım değildir. Böyle bir zamanda bile iktidarıyla bu acıyı paylaşamayan bir muhalefetle bir yere varılmaz. Bu günler aslında birleşme günlerimiz olması gerekirken, bunlar  hala yarayı daha da deşme operasyonu yapıyorlar. Biz bir çözüm sürecinin içindeyiz. Bu çözüm sürecinin sonuna kadar arkasındayız. Ben isterdim ki bugün Savcı Kiraz kardeşimizin cenaze merasiminde bütün siyasi partilerin genel başkanları beraber saf tutsunlar. Teröre karşı lafla değil icraatla bir birliğin duruşu olurdu.

Ciddi netice alamadık

Kısa süre içerisinde, boyutları nereye kadar varıyor? Nerede, ne gibi eksikler var bakacağız. Herkes X-Rayden geçmek dahil aranmalı. Özel güvenlik bir kenara konulmalı. Sadece adalet saraylarında değil, birçok kurumlarda artık özel güvenlik bana göre tarih olmalıdır. Stadyumlarda, hastanelerde görev tümüyle polislere bırakılmalı. Hastanelerde de zaman zaman mafyanın birçok teşebbüsleri oluyor. Onun için oralarda taşın altına vücudunu koyacak insanlara ihtiyaç var. Emniyet teşkilatımız bu konuda tecrübesiyle bunu yapacak kabiliyettedir. Daha açık söyleyeyim. Özel güvenliğin tamamen kaldırılmasını arkadaşlarıma teklif edeceğim. Şu ana kadar özel güvenlikten çok ciddi neticeler alamadık. Elinde taşıma ruhsatı olan, silahı olan varsa, hepsi geliyor buralarda görev alıyor. Veya elinde sadece cop var. Bunlar olaylara zaten müdahale edemez. Korkar, kaçar. Şimdi ben böyle söyledim diye rahatsızlık duyanlar olabilir. Bunların içinde yaşı vesairesi müsait olanlar varsa zaten emniyete alımlar yapılıyor, gider emniyete müracaat ederler.

ELEKTRİKTE SABOTAJ VAR MI ARAŞTIRILACAK

Erdoğan, “Kılıçdaroğlu için ‘bir tek DHKP-Cye üye olmadığı kaldı demiştiniz. DHKP-Cli avukatlara sahip çıkmasıyla ilgili. Bir süre önce de bazı sanatçılar ‘hayatı durduralım çağrısı yapan bir klip yayınladı. Elektrik kesintisi, terör eylemi, medyanın tavrı. ‘Herşey planlıydı gibi bir tablo çıkıyor” sorusuna, “Şu anda, ‘şöyledir desem yanlış olur. Söylediklerinizin herbirinin buralarda adeta bir payı var gibi bir durum da insanın aklına geliyor. Ancak, bilgileri görüp nihai değerlendirmeyi sonra yapmak isabetli olur” cevabını verdi. Erdoğan, “Elektrik kesintisinde sabotaj ihtimali üzerinde durulacak mı” sorusuyla ilgili de, “”Adan Zye herşey gözden geçirilecek. Merkezlerden mi kaynaklandı, yoksa daha değişik şeyler mi oldu, bunların hepsi araştırılacak” diye konuştu.

BU TEZGAHLAR 3-5 YILLIK DEĞİL MAZİSİ ESKİ

Erdoğan, “Seçime doğru giderken Türkiyeyi karıştırmak gibi bir provokasyon mu söz konusu? Seçim güvenliği konusunda talimatlarınız olacak mı?” sorusuna da şu cevabı verdi: “Güvenlik noktasında İçişleri Bakanlığımız olsun, tüm polisiyle, jandarmasıyla hatta hatta sınır boylarında tabi karakollar ile TSK da dahil tüm tedbirler alındı, alınacak. Arzumuz en az hasarla, en sağlıklı bir demokrasi sınavını 7 Haziranda Türkiye verebilsin. Bu tür olaylar bizi ürkütmemeli. Bizi korkutmamalı. Biz yıllar yılı ne tehditler aldık. Bunların hepsi belli bir planın yansımalarıdır. Bunları yaparlar, yapacaklar. Ama biz de görevimizi yapacağız. Cesur olacağız...” Erdoğan, “Son terör olayında bir üst akıl mı var?” sorusuyla ilgili de, “Yani, bu oyunlar öyle 3 senede, 5 senede kurulmuyor. Bu tezgahların mazisi bayağı eski” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini izleyen gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.

O FOTOĞRAFIN GAZETEDE YAYINLANMASI İHANETTİR

Erdoğan, “Bir fotoğraf var. Teröristler savcının kafasına silah dayadıkları kareyi dolaşıma soktular. O fotoğraf aynı zamanda yargı mensuplarına da bir gözdağı içeriyor mu? Mehmet Selim Kirazın Paralel yapılanmayla ilgili soruşturmaları da yürüten bir savcı olduğu da düşünülürse... Bugün Avrupada futbol karşılaşmalarında sahaya inen bir seyircinin bile görüntüsü verilmezken, adliyede çekilen o fotoğraf bazı gazetelerde çarşaf gibi yayınlandı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şu cevabı verdi:

“Şu anda Türkiyede basında özellikle patron takımının hala kavramak istemediği, uzak durduğu birşey var. Bu ülkede milletin hayrına olan şey nedir, ne değildir? Bunu gözetmiyorlar. Dediğiniz türden bir görüntü, Allah aşkına, sosyal medyada yayınlanabilir mi? Gazetelerde yayınlanabilir mi? Bu bir ihanettir ya... Orada savcının günahı ne?

Savcının görevi önüne gelen dosyaya bakmaktır. Savcı, Berkin Elvanın faili midir? Tam tersine o olayın failini bulmaya yönelik bir dava ile ilgilenen bir savcıya o tür bir hareket yapılamaz. O tür bir hareketi yapana adeta sahip çıkan ne siyasetçi, ne medya hiçbir zaman vatansever olamaz. Medya patronlarına da bu noktada, Başbakan, Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı sizi aradığı zaman mı siz yayından kaldıracaksınız?” Erdoğan şöyle devam etti: “Yani şimdi ben Slovakyadan arayacağım, ‘yayından kalksın diyeceğim, olur mu? Fotoğrafı gördüğüm anda irkildim. İnsafsızca bunu yapabiliyorlar. Halbuki bunların on yıllara dayanan tecrübesi var. Anında kesip atmaları, yayınlanmaması lazım. Kılıçdaroğlu da ‘Basını oraya sokmadılar diyor. Şehidin faillerini o fotoğraf karesiyle faş edenleri de kalkıp cenaze törenine sokacaklar. Ben de olsam sokmazdım.”