Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
AKİM telefonun başına oturdum. karşıdan gelen sesi kulağımda hissettiğimde, hiç yüzünü görmeden onun sesiyle, yüreğinin sesini yüreğimde hissettim.
Siz ne yaparsanız yapın bizim dava arkadaşlığımıza zerre miktar zarar veremezsiniz. AK Parti misyon hareketidir, bu davaya gelen gemilerini yakarak gelir.
7 Haziran sonrasında kritik bir süreçten hep beraber geçiyoruz. Bu kürsüden yaptığı değerlendirmede, milletimizin verdiği mesajın üstünde mesaj olmadığını ifade etmiştim ve şu taahhütte bulunmuştum Türkiyeyi hükümetsiz bırakmayacağız Dün yapılan yorumları gördüğümde, milletimizin bu iki buçuk ayı nasıl iyi değerlendireceğine idrak ettim. Hiçbir zaman siyasi ahlak çizgisinden ayrılmadık.
İlgili Haber Yalçın Akdoğan: Türkeş doğru olanı yaptı
7 Haziranın gecesinde bu genel merkezde, balkon konuşmasında ülkeye yönetim boşluğu yaşatmayacağız ve herkesle görüşeceğiz dedik. Her kapıyı çaldık ve gerçek anlamda siyasi nezaket dersi verdiğimize inanıyorum. 13 Temmuzda Kılıçdaroğlu ile görüştüğümde hükümet oluşumu için zemin yoklama kararı aldık. Ekiplerimiz birlikte çaba sarf ettiler. Tekrar oturduk koalisyon ihtimali üstüne konuştuk. Şimdi o görüşmelerde son derece seviyeli yürüyen istişarelere rağmen yapılan yorumlar dolayısıyla görüşlerimi ifade etmek istiyorum. Eğer görüşmeler esnasında AK Partinin dış politikası 180 derece değişmelidir denirse, oradan bir zemin olmayacağı ortaya çıkar.
Haberin Videosu Seçim yatırımı diyenlere sordu startFlvPlayer_PostaV2(divFlvPlayer34866,34866,201508,34866-353823.jpg,1, 0,Seçim yatırımı diyenlere sordu);
DÖRT TEKLİFE DE HAYIR DEDİ
Bunu da Kılıçdaroğlu ile açık şekilde paylaştık. koalisyon hedefiyle masaya oturduk. Bu ihtimalin azlığı ortaya çıktığı zaman da gelin birlikte seçim hükümeti, kapsamlı reformlar yapacak bir hükümetle seçime gidelim dedik. Ama şimdi bize koalisyon teklifi yapılmadı demek vakaya aykırıdır. Bahçeli, yaptığımız dört teklife de hayır diyeceğini ilan etmiştir. Herhalde bu söylediğimin gerçek dışı olduğunu söylemeyecektir.
Terörle mücadele bağlamında, açık bir şekilde Sayın başbakan sizinle bir koalisyon kurmayız. Seçim hükümeti kurmayız. Azınlık hükümetine destek vermeyiz. Dört, erken seçim teklifi gelirse buna da hayır deriz. Yani Meclis içindeki bütün formüllere hayır diyen Sayın Bahçelidir. Gelin beraber hayırlı bir yola çıkalım dedim ama o ise her yola hayır dedi.
Sayın Türkeşe teşekkür ediyorum. Eğer bir kişi bu teklifi kabul edip sorumluluk alıyorsa, bu kişi kendi çıkarlarının peşinde değil ülkenin geleceğinin peşindedir.
45 gün doldu, sayın cumhurbaşkanı erken seçim TBMM Başkanı ile istişare ederek erken seçim kararı aldı. Birden fırtınalar koptu. Sanki her çabamıza hayır diyen kendileri değilmiş gibi anayasanın hükmünün uygulanmasına karşı çıktılar. Arkadaşlar bu Anayasayı biz yazmadık. 114 ve 116 ne der? Eğer TBMMden bir hükümet çıkmamışsa, 45 gün içinde gerçekleşmemişse bunlar erken seçime gidilir.
RENCİDE EDİLECEĞİMİ BİLE BİLE...
Madem cumhurbaşkanımızın böyle bir karar almasını istemiyordunuz niye birlikte bir çözüme evet demediniz? Ağzımızdan diğer siyasi parti genel başkanlarını rencide eden bir söz çıkmamıştır. Diğer siyasi parti mensuplarını rahatsız edecek tek bir söz kullanmamışızdır. Ne senaryolar yazdı gazeteler, TBMM Başkanı seçileceği zaman. AK Parti hiçbir zaman siyasi hileye başvurmaz dedik. Bahçeliye ayrılırken yine dedim, sizin adınıza hiçbir şeyi yanlış söylemek istemem dedim. Şunları şunlara hayır dediniz, teyit ediyor musunuz dedim. Evet dedi. Ne dediler, bizi aramayın telefonlarımız kapalı dediler. Bizi aramayın görüşmeyiz dediler.
Benim ağzımdan hayır dedikleri için sayın Bahçeliye, Kılıçdaroğlunu aramayacağım diye bir söz duydu mu kimse? Millet şahit. Daha pazar gününden itibaren bizi ve vekillerimizi aramasınlar. Yüz yüze görüşülmeyecek dendi. Biz siyasi nezaketi biliriz. Biz eğer bu sözler sarf edilmemiş olsaydı benim niyetim öncelikle dört siyasi partinin genel başkanına, birlikte oturalım erken seçim hükümetini müzakere edelim demekti. Olmayacaksa her biriyle ikili görüşme yapmaktı. Ya da telefon görüşmesi yapmaktı. Ama yapılan açıklamaları herkes biliyor. Telefonlarımız kapalı, kapılarımız kapalı. Sadece rencide edileceğimi bile bile telefon etmemi kim bekleyebilir?
YAPMAZSAK ZATEN BAĞIMSIZ ATAYAMAYIZ
Arkadaşlar onların telefonları kapıları değil, gönülleri kapalı gönülleri. Anayasa hükümet kurulması talimatını veriyor. Oyun şuydu. AK Parti bir başka partiyle baş başa gelecek, seçim boyu bunu istismar edecekler. Böyle istismar hesaplarıyla yola çıkanlara millet yüz verir mi? Bütün bu tablo ortaya çıkınca, arkadaşlar hiçbir yola ben üzerinde derinlemesine çalışma yapmadan çıkmadım. Anayasa diyor ki, partililere teklif yapılır. 114-116 bölümü açık. Eğer partililere teklif yapılmazsa, grubu bulunan partiler oranları nispetinde TBMM tarafından tarafımıza bildirilir, biz de teklifte bulunuruz. TBMMden yazıyı aldık. Hangi partiye kaç bakanlık düştüğü... Biz bu teklifi yapmazsak, zaten bağımsız atayamayız. Anayasa önce partililere teklif edeceksiniz, onlar hayır derse bağımsız atayacaksınız diyor.
Ben istemez miydim bu isimleri genel başkanlarla müzakere edeyim... Başbakanlık teklifine evet diyenler onursuzdur gibi, kendi vekillerine baskı yapanlar TBMMnin onuruyla oynamışlardır. Biz böyle bir şey söylemeyiz. Milletten onay almış her vekil, siyaseten bize karşı duruşa sahip olsa dahi, onurludur. Ama onlar böyle davranmadı. Baskı oluşuyordular. Kabul ederseniz, ahlaksız siyasete ortak olursunuz dediler. Güneş motel gibi çirkin benzetmeler yaptılar. Bunu yapanlara sesleniyorum, onu kimin yaptığı belli. Güneş motel CHPnin bir ürünüdür. Rahmetle anıyorum sayın Eceviti ama. Onun genel başkanlığında Güneş motel yaşanmıştır.
TÜRKEŞE BİR KEZ DAHA TEŞEKKÜR EDİYORUM
Bu çerçevede, isimlerden herkesin göreceği gibi 550 vekil arasında bakanlığı hakkında yerine getirecek isim vardır belki. Tecrübesiyle birikimiyle isimlere ağırlık vermeye çalıştık. Hiçbir partinin içişlerine karışmadık, karışmayacağız. AK Partinin içinde bir sürü dedikodu çıkaracak şekilde kampanya çıkarmaya çalışanlar bilsinler ki buna asla zemin vermeyiz. Bu teklifleri dün yaptık. Hepsine teşekkür ediyorum, cevap vermiş olanlara. Kabul edip etmemek onların iradeleridir. Evet diyen sayın Tuğrul Türkeşe bir kez daha teşekkür ediyorum. Bütün bu baskılara karşı, devlet adamı ahlakını gösterdiği için sayın Türkeşe bir kez daha teşekkür ediyorum. Büyük baskı altına alındı, dirayetle direndi. Dün kendisiyle görüştüğümde de ifade ettim. Böyle dönemler, ağır sorumluluk alma ahlakına sahip olup olmayanları da ortaya koyar.
Bahçeli dün yaptığı açıklamada bu tavrı tarihin yazacağını söylüyor. Tarih, sorumluluktan kaçanları da yazacak. Tarih hayır hayır hayır diyenleri de yazacak. Kahramanca şehit düşen mehmetçikleirmiz mücadele ederken, bir bakanlık görevini yapmaktan kaçanları da yazacak. Mehmetçiğin kanları üzerinden siyaset yapanları, istismar edenleri de yazacak. Ahlakın nihai kriteri, ülkesi ve milleti için ne yaptığıdır. ikincisi ise anayasanın gereğidir. Bizim teklifimize ahlaksız teklif diyenler, Anayasaya bunu söylüyor. Biz bu anayasayı değiştirmek istiyoruz. Otoriter maddeleri değiştirmek istiyoruz. Ama bu anayasa geçerli oldukça da onun gereğini yapmak, siyasi ahlakın zorunlu bir gereğidir.
BU MİLLETVEKİLİNİN HADDİNİ SİZ BİLDİRİN
Sayın Kılıçdaroğluna bir çağrıda bulunmak istiyorum. Sümeyye Erdoğana dönük olarak yürütülen bu alçakça kampanya, siyasi ahlaksızlığın en çarpıcı örneğidir. Sayın Sümeyye Erdoğan sadece cumhurbaşkanımızın kızı değildir. Daha genç yaşında, ahlakıyla irfanıyla onurlu bir Türk hanımıdır. Ona yapılan hakaret, bütün genç hanımlara yapılmıştır. Nerede kadın hakları savunucuları? Nerede STK sözcüleri? Nasıl bir kara bulut çözmüş ki üstlerine, böyle ağır bir hakaret yapıldığında sessiz kalır. Sayın kılıçdaroğlu ile son iki buçuk aydır görüşmeler yaptık. Ailelerimizden bahsettik. Şimdi kendisine sesleniyorum.
Bu milletvekilinin haddini siz bildirin. İnsanların aileleriyle, siyasilerin aileleri üzerinden oyunlara kalkışanların haddini siz bildirin. Ama siz bildirmezseniz biz had bildirmeyi de biliriz. Şimdi bu ağır sorumluluğu bir taraftan yürüteren, ben kılıçdaroğlunun çocuklarından birine hakaret edilirse şuradan söylüyorum, ilk ben savunacağım. O gün konuştuğumuzda, bizim hayatımızdan nasıl etkilendiklerini karşılıklı olarak dile getirmiştik. Peki bizim için geçerli olan sayın cumhurbaşkanımız ve Sümeyye Erdoğan için geçerli değil mi? Rakip siyasi partilerin genel başkanları olabiliriz ama hepimiz insanız, hepimiz insanız, hepimiz insanız. Bütün genel başkanlara sesleniyorum. Gelin hep beraber siyasi ahlak dersini birlikte yapalım. Kılıçdaroğlundan beklentim bu konuda sesini yükseltmesidir. Önemli olan onurlu türk hanımlarının bir hakarete maruz kalması. Hepimiz sesimizi yükseltmeliyiz.