Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş partisinin grup toplantısında konuştu. İşte Demirtaşın konuşmasından satır başları:
Cizredeki vahşet durumundan söz ediyoruz. Durum, Hükümet tarafından HDP suçlanarak geçiştirilmek isteniyor.
Cizredeki durum şudur; o bodrumun civarındaki bir kaç binada toplam 70-90 kadar insan var. Çatışma yok, tankla topla atış var.
İlgili Haber DAVUTOĞLU O İDDİALARI BÖYLE YANITLAMIŞTI
Hükümet Yereldeki operasyon güçleri acımasız olmalı. Sivil halkmış, evmiş, iş yeriymiş bakmayacaksınız demiş, belli.
Türkiye Cizredeki duruma inanmak istemiyor. Çünkü bu çağda Hükümetin böyle vicdansız olabileceğine inanılmıyor. Ama durum bu.
Cizrede toplu katliam yaptılar, açıklayamıyorlar. Cenazeleri sokaklara, yıkık evlere dağıtıyorlar. O cenazeler oradaymış gibi.
Cizre şimdi Roboski, Suruç, Ankara gibi tarihe geçiyor. Ama insanlık tarihi bir yandan katliam, bir yandan da direniş tarihi.
Cizreye yapılan vahşet aynı zamanda İzmire tehdit. Adanaya tehdit. Bak, itiraz edene bunu yaparız diyorlar.
Bir partinin şemsiyesi altında buluşmayınca vatan haini oluyorsak, en büyük vatan hainliğini işte o parti yapıyor demektir.
Davutoğlu Müzakere masasını deviren Demirtaştır dedi. Ne yapmışım? Ne demişim? Bir cümlem var: Seni başkan yaptırmayacağız!
Faşizme karşı barış blokunu yükseltmeliyiz. Karşımızda bir savaş bloku var: Saray, Ergenekon, İşçi Partililer, eski BBPliler.
Başbakanın açıkladığı master plan adeta 1930lar. Bakın mesela 1937 yılından Son Posta gazetesi... Silahlar nasıl susacak, ölümler nasıl duracak, tek bir cümle yok. Paket paket üstüne... Bakın yıl 1997.
Bazılarına çok iddialı gelebilir, bu ülkenin başbakanları Sn Öcalan kadar samimi olsalardı barış bin defa gelmişti.
Sekiz aydır İmralıya tecrit var. Görüşmenin kime ne zararı var? Şu savaş olacağına 5 yıl müzakere etseydiniz, kime zararı vardı?
Diyorlar ya, Mülteciler için 10 milyar dolar harcadık külliyen yalan. Kime ne harcadınız? Avrupayla kirli pazarlık yapıyorlar.
Almanya Şansölyesi burada. İnsani bir krizi, bir pazarlık malzemesi haline getirdikleri için kendilerini eleştiriyoruz.
Herkese sesleniyorum. Her akşam 7de çığlıkla, ıslıkla, zılgıtla Katliama ortak değiliz deyin. Her yerden barışa ses verin.
Demirtaş 1937 ve 1997den iki gazete göstererek yeni açıklanan paketi eleştirdi: