Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Aselsanın yeni tesisinin açılışında konuştu. Savunma sanayii alanında atılan adımlara dikkat çeken Erdoğan, NATO üyesi ülkelerin Türkiyeye bazı bilgileri özellikle vermediğini kaydetti. Erdoğan, Kıbrıs harekatı ve devrim otomobili örnekleriyle milli savunma sanayiinin önemine işaret etti

İşte Erdoğanın açıklamalarının satır başları:

DEVRİM OTOMOBİLİ ÖRNEĞİ

Türkiye o tarihten beri tüm uçaklarını yurt dışından satın alınıyor. Ne uçak tasarımı ne üretiminde hiç bir temel sorun yok. Her için başlancgıcında yaşanan talihsizlikler var. Aynı şekilde tank üretimine teşebbüs etmişiz. Tankın prototipini de üretiyorlar. Seri üretim olmadığı için arkası da gelmiyor. Devrim arabasının hikayesini bilmeyen yoktur herhalede. Benzin olmadığı için yolda kalan araba bir daha üretilemiyor.

Devrim, Türkiyede tasarlanan ve üretilen ilk otomobil olma özelliğini taşıyor. 1961 yılında, dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürselin talimatıyla, Eskişehir Demiryolu Fabrikasında, 129 günde üretildi. Tören sırasında çalışmayan Devrime benzin konulmadığı anlaşıldı.

Yatırımlarla birlikte 2023 yılında savunma sanayiinde dışa bağımlılığı büyük oranda bitireceğiz.

DOST BİLDİĞİMİZ ÜLKELER BİZE İHTİYACIMIZ OLANLARI VERMİYOR

Benim gönlümde hiçbir savunma sistemini hazır alıp kullanılmasına razi değil. Çünkü bunlar bizim milli meselemiz. Dost olduğumuz ülkeler, NATOda olduğumuz ülkeler buna izin vermiyorlar.  İhtiyacımız olanları vermiyor.

Bu ülkenin Cumhurbaşkanından Genelkurmay Başkanına kadar herkesi dinledi ve elde edilen bilgileri başka ülkelere verdi. Vesayet tehlikesiyle karşı karşıya kaldık. Hamdolsun bunu başaramadılar. Ülkemizi hastalıklı yapıdan temizleyene kadar mücadelemiz sürecek.

SAVUNMA ALANINDA KENDİMİZİ GÜVENE ALMALIYIZ

Türkiye, dünyada sıcak çatışmaların yoğun olarak yaşandığı bir bölgede bulunuyor. Savunma alanında kendimizi güvene almalıyız. Kendi topraklarımızdan sorumlu bir ülke değiliz. Bizim tarhi ve kültürel alanda sorumluluğumuz çok daha geniş. Bunun için iri olacağız diri olacağız..

Saraybosnada 50li yaşlarda bir hanfendinin orada görev yapan arkadaşlarımıza diyor ki, 1990lı yılların başındaki Türkiye bugünkü Türkiye olsaydı bize bu katliamı yapamazlardı.

Şu anda amaç Türkiyenin bu gücünü kırmaya çalışıyorlar.

ESADI DEAŞI ORTAYA ÇIKARDILAR

Esede verilen desteğin de DEAŞın ortaya çıkartılmasının gerisinde yatan amaçlardan biri de budur.

Bugün Halepçe katliamının 27. yıldönümü. Bugün aynı duyarsızlığı Halepte yaşıyoruz.

Türkiye olarak tüm bu gelişmeler kapsamında mücadelemizi elbette yapıyoruz. Siyasi ve diplomatik gücümüzü askeri güçle perçinleştirmeden aynı neticeyi alamayacağımızı biliyoruz. En güçlü savunmanın en güçlü silahlarla yapılacağı bilinciyle dünyanın en iyisi olma mücadelemizi de sürdüreceğiz. Çok acı tecrübelerle dışarıdan hazır alma meselesinin bizi zor durumda bıraktığını gördük.

KIBRISTA TELSİZLERİMİZİ SUSTURDULAR BİZ DE ASELSANI KURDUK

Kıbrıs harekatında gördük. Yanımızda olanlar birden tüm desteklerini kestiler. İyi ki kestiler. Telsizlerimiz çalışamaz oldu ondan sonra geldik ASELSANı kurduk. Hırsızlar bizi ev sahibi yaptı.

Biz uçak kurmak için kurduğumuz fabrikadan masa üretme durumunda kalmak istemiyoruz.