Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
İşte Erdoğanın açıklamalarının satır başları:
Zirvenin dünya barışının tesisinde bir dönüm noktası olmasını temenni ediyorum. Bu savaşta yer alan askerlerin hepsi takdirle anılmayı hak ediyor.
Cetvelle çizilen sınırlar çözüm değil, sorun haline dönüşüldü. Canlı tutulan çatışmalar sınırları aşıp bölgesel ve küresel etki yaratmaya başladı.
Acıları ve tehditleri büyütmenin anlamı yok. Yanıbaşımızdaki ortadoğu coğrafyasına bakmamız yeterli. Ortadoğunun bugün içinde bulunduğu durum ibretlik ve vahimdir. Ülkemizde 2 milyon sığınmacı var. 1 milyon 700 bini Suriyeden 300 bini Iraktan.
Biz göçmenlerin boğulmasını istemiyoruz. Bizim sahil güvnelik ekiplerimiz kurtarır besler ondan sonra da ülkesine gönderir.
Suriye halkının talepleri yerine başka güçlerin güçlerini ikame etmeye çalıştığınızda ortaya küresel bir tehdit çıkarırırsınız.
Suriyede yaşananlara ses çıkarmayan tavır almayan herkes bu felakete ortaktır.
DEAŞİN İSLAMLA İLGİSİ YOKTUR
DEAŞın da sadece silahla savaşla yok edilmesinin şu andaki zor koşullarını tecrübeyle gördük görüyoruz. Bu örgütün islamla uzaktan yakından alakası yoktur! Çünkü bizim dinimiz barış dinidir. Bir insanın öldürülmesi bir insanın öldürülmesi gibidir. Bir insana hayat kazandırmak bir insanlığa hayat vermektir.
Bu örgütün dayandığı sosyal ve ekonomik sorunların çözülmesi gerekiyor.
Demokrasi, insan hakları ve hukuk zemininde hareket ederek bunu başarabiliriz.
Yemen bu ateşin yakıp kavurmaya başladığı son ülkedir. Uzlaşmayla çözülmesi gerekn sorun, diğer ülkelerin tavrıyla içsavaşa dönüşmesi gerçekten üzüntü vericidir.
İsrail Filistin ihtilafı Ortadoğudaki istikrarın önündeki en büyük engel olarak duruyor.
Kuzey Afrikada yaşanan krizlerin de dayanışma içinde halledilmesini umuyoruz. Tüm dünyanın barışı ve güveni için bu hedfefi hep birlikte paylaşmamız gerektiğini inanıyorum.
Ukraynada yaşananların, Kırımın işgalini tasvip etmemiz mümkün değildir.
AB içinde giderek yayılan ırkçılık, yabancı düşmanlığı gibi akımlar ABnin geleceğini tehdit ediyor. Bu ülkelerde yaşayan 5 milyon vatandaşımız bu tehditle karşı karşıya.
Kendi sorunlarını çözemeyen ABnin küresel sorunları çözme noktasında başarılı olamayacaktır.
34 ÜLKEDE 78 ŞEHİTLİĞİMİZ VAR
Biz 34 ayrı ülkede 78 şehitliği bugünkü sınırları içinde 349 şehitliği bulunan bir milletiz. Çanakkale ile birlikte bir düzüne cephede savaştığı dönemde Anadoluda güvenlik sorununun yaşanması kaçınılmazdır.
1915TE YAŞANAN SIKINTILARI BİLİYORUZ
Savunmasız kalan sivil halka karşı Ermeni çeteleri katliamlara girişti. Aynı dönemde savaş bögelerinden kaçıp Anadoluya gelen insanlar da çok büyük sıkıntılar yaşadı. Türkiye olarak bu süreçte yaşanan sıkıntıları hayet iyi biliyoruz. Hepsi de arşivlerimizde kayıtlıdır. 1915 olayları konusundaki Ermeni iddialarının öne sürülen rakamlar başta olmak üzere hepsi de dayanaksız ve mesnetsizdir.
HATTA HATTA ASKERİ ARŞİVLERİ AÇMAYA DA HAZIRIZ
Hatta hatta biz askeri arşivlerimizi de açmaya hazırız diyorum.
Şu anda yaşayan Ermenileri deport etmedik. Ermeni diasporası ülkemizde yaşayan 40 bin Ermeniye sorsun Size zulm yapılıyor mu? diye.
Vandaki Akdamar Kilisesini Hazinenin parasıyla yaptıran biziz. Bizim çekinmemize gerek yok. Çok basit şeyler uydurmak suretiyle ülkemize yapılan saldırılar kesinlikle art niyetlidir. Biz hiç bir acıyı yok saymadığımız gibi acıların yarıştırılmasına da rıza göstermeyiz.
HAYATINI KAYBEDENLER OSMANLI VATANDAŞLARIYDI
Burada hayatnı kaybeden Ermeniler Osmanlı vatandaşlarıdır. Bize emanettiler ya. Bize emanet edilenlerin ölmesinden gurur duyabilir miyiz ya? 30 milyon insan içinde sadece Ermenilerin ön plana çıkarılmasını ve ülkemize karşı kampanya olarak kullanılmasını asla kabul etmiyoruz.
Tarihi kin ve nefret haline getirmenin kimseye faydası yoktur. Yarın vereceğimiz barış ve dostluk mesajlarımız ne kadar doğruysa yarın verilecek düşmanca mesajlar da o kadar yanlıştır.
Yarın benim de bir ikinci mesajım yayımlanacak. Bu samimi barış eli hep havada kaldı. Ermeni iddialarına destek veren ülkelerden hiç biri Türkiye kadar temiz sicile de sahip değildir. Diyaloğun, barışın dostluğun değil de kinin düşmanlığın arkasında duranların bulundukları yeri gözden geçirmeye davet ediyorum.
Bu 1870lerde başlayıp 1920ye kadar geçen dönemi inceleyecek olan tarihçilerin ilgilenmesi gereken bir olaydır. 1970li yıllardan 1990lı yıllara kadar devam eden saldırılarda can veren diplomatlarımızı da unutturmamak istiyorum. Şimdi de Asala tehdit ediyor. Eğer Türkiyeye giderseniz akıbetinizi bilemiyorum diyor. Şu hale bakın. Uluslararası terörün karşısında hep birlikte olmamız şart ki mazlumların hakkını koruyalım ki bu dünyada hakikat egemen olsun.
BİZİM ERMENİLERLE BİR MESELEMİZ YOK
Bizim Ermeni toplumuyla dün olduğu gibi bugün de bir sorunumuz yok. Bu işi siyasi rant meselesi haline getiren Ermenilerle meselemiz var.
Ortak bir gelecek için konuşmaya her zaman hazırız. Çünkü acımız ortaktır. Aramızdaki meseleleri Ermeni toplumuyla oturur konuşuruz. Yarın İstanbulda Ermeni Patirkanesinde bir tören var. AB Bakanımız katılacak ben de mesajımla katılacağım. Şu anda hasta yatağında olan Mutafyanla bunları hep konuşurduk. Biz bu kadar samimiyken birileri aramıza duvar örmeye çalışıyor.
Gazinin bir sözünü hatırlatmak istiyorum: Bir milletin hayatı tehlikeyle karşı karşıya kalmadıkça savaş bir cinayettir. Türkiye olarak bugün de aynı anlayışla hareket ediyoruz.
Vatanımızı, şerefimizi koruduğumuz bir nefsi müdafaydı. Liselileri bile askere alan bir savaçtı. Bugün Çanakkalede yer alan Anzak , İngiliz ve Fransız mezarlıkları bizim kimseye karşı bir nefretimizin olmadığının göstergesidir.