Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Cumhurbaşkanı Erdoğan, HAK İŞ Genel Kurulunda Kürt kardeşlerimizin yaşadıkları sorunlar aynen benim de sorunum oldu. Onların yaşadığı zulmleri ben de yaşadım. Türkü de Arabı da Boşnakı da bu zulmü yaşadı. 2002 yılında Kürt kardeşlerimizin sorunlarını parti programımıza aldık. Dedik ki bu ülkede biz ret sorununu ortadan kaldırdık. İnkar sorununu ortadan kaldırdık. Ve kardeşlerimiz dedik bağrımıza bastık. Bugün çok normalmiş gibi gelebilir. 2001 yılında değil bunların telaffuzu tahayulu mümkün değildi. diye konuştu.
KANIMA DOKUNUYOR
Erdoğan, Diyarbakırda asılan karikatür ile ilgili olarak ise Bu edepsizlik hiç bir yerde yapılmamalıydı ama Diyarbakırda hiç yapılmamalıydı. Bunu hangi partinin yönettiği belediye de değil. Buradaki mesele zihniyettir zihniyet. Bu benim kanıma dokunuyor. Şu partinin bu partinin kurucusu olduğum için değil. Meshebimden ötürü değil bir insan olarak bu benim kanıma dokunuyor. dedi
İşte Erdoğanın açıklamalarının satır başları:
HAK İŞ 70li yıllların o zor yıllarında sadece emek ve ücret mücadelesi veren bir sendika değil yeni bir Türkiye mücadelesi veren bir sendika oldu.
bugün buralara geldiysek, bu zafer ismi hiç bir zaman bilinmeyen kardeşlerimizin zaferidir. Yeni Türkiye davası gönüllülük esasına dayandığı için, işte bugünlere taşınmıştır.
Salondaki hepimiz şunu çok iyi biliyoruz. Tam 40 yıl önce bugün HAK-İŞin kuruluşunu gerçekleştiren abilerimiz kendilerine bir makam elde etmek için bunu kurmadılar. Onların derleri vardı, onlar dertliydi, Türkiyenin milletin, kadınların, erkeklerin, gençlerin dertlerini kendilerine dert edindiler. Saldırılara direndiler, darbelere direndiler.
28 Şubatta 3lü 5li çeterere direndiler. Bir takım kuruluşlar darbecilerin karşısında el pençe dururken Hak-İş dik durdular.
BANA AHLAKSIZCA DİKTATÖR DİYENLERE DİYORUM Kİ...
Sağda solda ahlaksızca edepsizce dikatatör kavramını kullananlar var. Bunlara sormak lazım siz 28 Şubatta neredeydiniz? 12 Eylülde neredeydiniz? 12 Eylülün paşası Cumhurbaşkanı iken bir kez bu kavramı kullanabildiniz mi? Diktatör kelimesini o brifinklere gittiğiniz zaman kullanacaktınız. Bunlar Sultan Abdülhamite diktatör diyenlerin neslidir. Bunlar Özala diktatör diynelerin neslidir.
Biz akşam o bana ne dedi bu bana ne dedi diyenlerden değiliz. Biz bugün Allah için ne yaptık diye soranlardanız.
Onlar her gün iftira atacak biz her gün hak mücadelesi vereceğiz. Onlar sırtlarını tabanı ibadet, ortası ticaret tavanı ihanet olan paralel yapılara dayayacaklar.
GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER
Biz sırtımızı sadece hakka ve halka dayayacağız. Darbe girişimlerini aştık, 17/25 Aralık girişimlerini aştık. Paralel yapının, bir kısım medyanın ortak saldırıları karşısında dik duracağız. Tabanı ibadet olan kardeşlerimize sesleniyorum. Biz sırtımızı PKKya dayıyoruz diyenlerle siz nasıl beraber olabiliyorsunuz. Onlarla beraber nasıl yürüyebiliyorsunuz? Kişi arkadaşının dinindendir. Biz bunu biliriz. Hiç kimse tedirgin olmasın, aziz milletimin tek bir ferdi kaygılangmasın. 100 önce nasıl Çanakkaledeki gibi geldikleri gibi gittilerse bugün de yarın da geldikleri gibi gidecekler.
Bu millet ağır başlıdır, sabırlıdır, tahammüllüdür, ama bu aziz millet istiklali söz konusu olduğunda, onuru namusu söz konusu olduğunda anlayana anladığı dilden konuşmasını çok iyi bilir.
ANKARADAKİ SALDIRININ ARKASINDA DAEŞ, PKK, EL MUHABERAT VAR
Burada kollektif bir terör örgütü var. DAEŞ var, PKK var, El Muhaberat var. Kimse kimseyi aldatmasın. Suruçta yaşananlar belli, Diyarbakırda olanlar belli. Çünkü bunlar için insan canının kıymeti yoktur. Her terör eylemi sonrası algı operasyonuna başlıyorlar. Henüz eylem yeni olduğunda bunu saray yaptı diyenlerin mantığı nasıl çalışıyor.
Bugün benim şahsıma ve aileme yönelik saldırıların tamamı millete ve milli iradeye yöneliktir. Milletin oyuyla iktidara gelmiş bir Cumhurbaşkanının kendisinden değil sizden, emekçiden rahatsızlar. Emekçinin işine başlarken Bismillah diyen dilinden rahatsızlar.
KÜRT KARDEŞLERİMİN SORUNLARINI BİZ DE YAŞADIK
Bu milletin unsurlarının arasına nifak tohumları atılmasına izin vermeyeceğiz. Kürt kardeşlerimizin yaşadıkları sorunlar aynen benim de sorunum oldu. Onların yaşadığı zulmleri ben de yaşadım. Türkü de Arabı da Boşnakı da bu zulmü yaşadı. 2002 yılında Kürt kardeşlerimizin sorunlarını parti programımıza aldık. Dedik ki bu ülkede biz ret sorununu ortadan kaldırdık. İnkar sorununu ortadan kaldırdık. Ve kardeşlerimiz dedik bağrımıza bastık. Bugün çok normalmiş gibi gelebilir. 2001 yılında değil bunların telaffuzu tahayulu mümkün değildi.
Kardeş kardeşine nasıl bakarsa, biz de Kürt kardeşlerimize öyle baktık öyle bakacağız. Biz yaradılanı yaradandan ötürü sevdik de onun için.
MİLLİ SINIRLARIMIZ MİSAKI MİLLİ OLABİLİR AMA...
Bizim milli sınırlarımız Misakı Milli ile sınırlı olabilir ama bizim değer sınırlarımız hiç kimsenin tahayül edemeyeceği kadar geniştir. Myammardaki benim kardeşim mi? Libyada Mısırdaki kardeşim mi, kardeşim! Türkistanda, Tacikistanda Özbekistanda, Azerbaycanda... Bunlar bizim kardeşlerimiz mi? Biz bunlardan ayrı olabilir miyiz? Bağrımıza basacağız. Biz sadece aynı topraklarda yaşadığımız Kürt kardeşlerimzie Arap kardeşlerimize değil sınırlarımız dışındaki Kürt Arab Türkmen kardeşlerimize de aynı gözle baktık. Kobaniye atılan her bombayı kendimize atılmış gibi hissettik. Çünkü biz kardeşiz. Çünkü biz Selçuklunun Osmanlının torunlarıyız. Çünkü biz aynı kıbleye dönen insanlarız.
DİYARBAKIRDA ASILAN KARİKATÜR
Hz Peygamberimizle ilgili ahlaksızca bir karikatüre imza atıldı Diyarbakırda. Temenni ediyorum ki gerekeni hukuk yapacaktır. Aslında bu edepsizce hareket ahlaksız zihniyeti ortaya koyması bakımından önemlidir. Diyarbakır, Mekke, Medine, Kudüs ve Şamdan sonra çok önemli bir yerde duruyor. Bu edepsizlik hiç bir yerde yapılmamalıydı ama Diyarbakırda hiç yapılmamalgıydı.
Bunu hangi partinin yönettiği belediye de değil. Buradaki mesele zihniyettir zihniyet. Bu benim kanıma dokunuyor. Şu partinin bu partinin kurucusu olduğum için değil. Meshebimden ötürü değil bir insan olarak bu benim kanıma dokunuyor. Ben çıkıp şu makamda şuna oy verin buna oy verin diyemem ama kime oy verdiğinizi iyi bakın. Akledin. Teröre, teröriste, terör örgütlerine karşı cesur olun.
Bu ülkede kim varsa, Alevi Sunni hangi meshepler varsa bir olarak beraber olarak yaşama azmini diri tutacağız.Ama terörle teröristle mücadeleyi de amansız bir şekilde sürdüreceğiz.
YERLİ OTO, TÜRKSAT 4B, 3 HAVALİMANI
Bir bardağın dolu tarafını göreceğiz. Yerli otomobille ilgili gelişmelerin tanıtımı yapıldı. Türksat 4 B uydumuz uzaya fırlatıldı. 3. Havalimanı için 12 milyar avroluk kredi anlaşması yapıldı. Yılda 150 ila 200 milyon yolcu kapasitesine sahip olacağız. Dünyanın ilk 3 havalimanından biri olacağız. Anlaşma süresince devletimiz 22 milyar avro kira geliri alacağız. Bunu üstlenen firmalara karşı o malum medya saldırıyor şimdi. Bunların kimler olduğunu biliyorsunuz. İşte paralel medya ile o medya beraber iş tuttular. Onlar bu ülkede birinci köprüye hayır diyenlerin ta kendisidir. Mersinden KKTCye Akdenizin altında döşediğimiz borularla su götürdük. Bu su KKTCye ilk kez gitmiyor dediler. Doğru balonla gitti balon patladı. Bunların hep yaptıkları balon. Biz 252 metre suyun derinliğinde 1453 metre suyun tabanında boruları oturttuk ve su Anamurdan KKTCye gidecek. Bunu yaptık
Bu ülkeye işçi dostuyum diyen nice başbakanlar geldi. 12 yıllık Başbakanlığım döneminde de ilklere imza atan biz olduk. Tasarrufu teşvik fonunda biriken tüm ücretler 4.5 milyon hak sahibine 15 katrilyon ödemeyi biz yaptık. Bu yetmedi, konut edindirme yardımı adı altında para kestiler. Herkes unutmuştu ama biz unutmadık. Tozlu raflardan bu evrakları bulduk 3.5 katrilyon lirayı biz ödedik. Şimdi kuru sıkı atıyorlar ya aynı zihniyet. Şimdi nasıl olsa kasa dolu. Devlet yöneteceksin 78 milyonu yöneteceksin. Ondan sonra daktiloyu alıp Başbakanlıkın önüne atarlar. Yıllarca 1 Mayıs bayram olsun dediler kimse yapmadı biz yaptık.
HÜKÜMETİN ASGARİ ÜCRET VAAD 1300 TL
Asgari ücretle ilgili bir yanılgı var. Ucu açık, sen istersen 5 bin TL öde. Bugün 1000 TL. Hükümetin asgari ücretle ilgili teklifi 1300 TL. Asgari ücretin görüşmeleri bu yılın Aralık ayında yapılacak. 5 kattan falza bir artış görülüyor. Dolar olarak bakalım. Şu anda kurda bir dengesizlik var. bugün asgari ücret 346 dolar. Çok daha fazlasının yapılması gereğine zaten inandık ve böyle çalıştık. Bu ülkede imkansızın mümklün olduğunu hep birlikte yaşadık. Yeterki güven olsun.
Umutsuz olmayacağız, emeğimizle bu ülkeyi buraya getirdik, bu davayı bugünlere taşıdık, inşallah çok daha fazlasını birlikte yapacağız.
1 Kasımda diyorum ki durmak yok. 1 Kasımda şunu yapmak durumundasınız. Oy bizim namusumuzdur, şerefimizdir diyerek sandıklara muhakkak gitmelisiniz. 7 Haziranda yaşanan sıkıtnılar ortada. Ben HAK-İŞli kardeşlerimizin bu durumun farkında olduğunu biliyorum.