CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimlerine dair açıklamalarda bulundu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz'un konuya dair görüşlerini değerlendiren Erkek, sözlerine "Seçmen kütükleri YSK'nın malıdır. Seçmen kütüklerinde hiçbir değişiklik YSK onayı olmadan yapılamaz. Seçmen kütükleri nasıl oluşur? İçişleri Bakanlığı'na bağlı nüfus müdürlüklerince alınan verilerle oluşturulur" diye devam etti.

AK Parti'nin YSK, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı'nı itham ettiğini görüyoruz. Sorumlular bunlar. Seçmen kütüklerini CHP ve Ekrem İmamoğlu oluşturmuyor. YSK 25 Mart'ta seçmen kütükleri siyasi partilere gönderdi. 23 bin 165 kişinin karşısına oy kullanamaz şerhi düşülmüş. YSK doğru bir tespit yapmış. 1229 ölü seçmen var deniliyor. 25 Mart-31 Mart arası İstanbul'da bu kadar kişinin ölmesi çok muhtemel. Bunları YSK biliyor.

Sandık başkanı ev memur üyeleri biz belirlemiyoruz. YSK'nın hazırladığı seçim takvimine bakın, 26 Şubat-2 Mart arasında sandık kuruluyla ilgili itirazlar yapılır. Bunu herkes bilir. Neden bu itirazlarınızı bu tarihte yapmadınız? Seçmen listelerine sandık kurullarına itiraz etmiyorsunuz, seçim bitince itiraz ediyorsunuz. Düzeltilen maddi hataları dahi belge olarak basın toplantısında sizlere sundular.

İstanbul'da tüm geçersiz oyların sayımı bitti. 6 ilçede de tüm oylar sayıldı. Tüm oylar sayılması durumda sonuç değişir diyorlar ama yanlış. Bunu 6 ilçede gördük. Çekmeköy'de bizim lehimize arttı. YSK bir karar aldı. Sondaj denilen bir yöntemle 57 sandık belirledi tümünü sayın dedi. 22 ilçede toplam 57 sandık tümü yeniden sayıldı. Artı 13 CHP'ye yazıldı. Yeniden yeniden sayım seçim güvenliğini yok eder. YSK doğru bir kararla oyların tümünün yeniden sayımını reddetti.

1 Nisan'da olduğu gibi 17 Nisan'da da Ekrem İmamoğlu kazandı. AK Parti'nin seçim hukukunda usulsüzlükle kanunsuzluğu birbirine karıştırdığı anlaşılıyor. Usulsüzlükle seçimin yenilenmesi mümkün değildir. Bunlar seçmen iradesini etkileyecek durumda değildir. Kanunsuzluk... Bir de hafif kanunsuzluk diye bir tabir kullanıldı ilk defa karşılaşıyoruz. Kanunsuzluk nasıl olur, YSK kanuna göre oy kullanamayacak kişiler oy kullanmış mı buna bakar.

İstanbul'da fark ne kadar? 14 bin. Seçim tekrarı için 14 bin 001 kısıtlının oy kullandığını ispatlamanız gerekir. YSK neden baksın, sonuca etkili değil. Usulsüzlük ve kanunsuzluk ayrı şeydir. Çok vahim bir açıklama ile karşı karşıya kaldık bugün. 298 sayılı kanunun 8'inci maddesi. Seçmen olamayacaklar kısıtlı ve kamu hizmetinden yasaklı olanlar oy kullanamaz. KHK ile ihraç edilenler seçmen olamaz diyor Sayın Ali İhsan Yavuz. Siz KHK ile ihraç edilenlerin seçme hakkını nasıl elinden alırsınız, mahkeme kararı yok.

Cezaevi seçmen listelerinden bahsediyor. Biz sadece kaç kişi kullanacak onu biliriz. YSK listeleri vermez. Bize verilmeyen liste AK Parti'de nasıl olabilir.  YSK Başkanı Sadi Güven kesinlikle sahte ve mükerrer seçmen yok demişti. Sistem buna müsait değil herkesin bir TC kimlik numarası var. Diyelim ki ben Kadıköy'de ikamet ediyorum, Silivri'de yatıyorum. Benim cezaevinden çıkıp Kadıköy'de oy kullanmam mümkün mü? Siz seçmen listelerine nasıl ulaştınız? Hukuku katlettiler.

Çok vahim bir tespit daha. 5388 çetelede mühür yok diyorlar. Yahu siz referandumda YSK'ya dilekçe verdiniz, milyonlarca mühürsüz oy pusulasını kabul ediniz dediniz. AK Parti'nin açıklamaları böyle devam ederse Sayın Cumhurbaşkanı'nın mazbatası da iptal edilebilir.