Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
HDPli Ertuğrul Kürkçü olay yerinde olmadığını, söyleyeceklerinin Diyarbakırdan aldığı bilgilere dayandığını belirterek Elçi, doğrudan hedef alındı. Planlı bir suikast ifadelerini kullandı. Resmi suikast ifadesini kullanırken cinayeti, bir idari mekanizmanın işlediğini kast etmediğini, gladyoya işaret ettiğini aktaran Ertuğrul Kürkçü, Gladyo müstesna bir yere sahip. İşlerin bu kuruma ihale edildiğini görüyoruz dedi. Kürkçü, bu kapsamda Hrant Dink cinayetini hatırlattı.
Kürkçü konuşmasını Elçinin öldürülmesi tek suikast olarak kalmayabilir diyerek sürdürdü. Cinayetlerin toplumsal önderleri hedef almaya başladığını söyleyen Ertuğrul Kürkçü, Elçinin katilinin kaçtığını vurguladı.
Kürkçünün IMC TVye yaptığı açıklamalardan satırbaşları şöyle:
Olayın suikast olduğundan hiç şüphem yok, olayı görmedim; olay yerinde değildim ama bilgileri Diyarbakırdaki arkadaşlarımızdan aldık. Görgü tanıklarının verdiği bütün bilgilere bakarak Tahir Elçiye bir suikast düzenlemek ve buna çatışma süsü vermek olduğunu öğrendik.
Burada bir çatışma karşısında kurşunları Elçiyi hedef aldı. Hedef alan kişi daha ortada yok, dolayısıyla çatışmasının içinde kaldı. Çatışmada olan hangi taraflar tarafından kurşun sıkıldığı belli değil. Bunu bir suikast olarak görmeliyiz.
Açıkla planlı, hedefi belli, çoktandır hedef konmuş, ışıklar altına alınmış insan hakları savunucusu, Kürt halkının evladı katledilmesi olarak görüyorum. Bunun aylardır sürüp giden sabotajlar, suikastlar sürecinin bir parçası olduğunu düşünüyorum.
Halka yönelik saldırıların sonuç vermediği diktatörlük operasyonunun şimdi toplumsal sözcüleri, kanaat önderlerini hedef alma aşamasına geçirildiğini görüyoruz.
Tüm yoksul Kürt halkıyla başlayan saldırılar Ankarayı bulmuştu en son. Umarım korktuğumuz başımıza gelmez ancak bunun tek suikast olarak kalmayabileceğinden endişe ediyorum. Sahici bir soruşturma, gerçek katillerin ortaya çıkarılmasından daha çok mizansen üzerinden bir açıklama geldi Saraydan. Hakikaten çok acı bir durum, göz göre göre gelen bir cinayet bu. Kırmızı pazartesi gibi, herkes bunun olacağını biliyordu, o günün yaklaştığının farkındaydı.
Kendisi başta olmak üzere hiçbir şekilde önleyemedik. Hrant Dinkin öldürülmesi gibi; adım adım gelişi, hedefin sona doğru yaklaşması bakımından birbirine çok benziyor.
Bu cinayet, Türkiyede bildiğimiz bir uygulama şekli. Bunun resmi bir suikast olduğunu söylememdeki sebep budur. Tabii ki bir idari mekanizmanın bu cinayeti işlediğini söylemiyorum.
Resmi suikast derken derin devleti, gladyoyu işaret ettiğini belirten Kürkçü, Gladyo müstesna bir yere sahip, işlerin bu kuruma ihale edildiğini görüyoruz dedi. Kürkçü sözlerine şöyle devam etti:
Türkiyenin bütün demokrasi, barış, özgürlük güçlerinin şimdi, bugün, mutlaka bu katliam çetesine karşı omuz omuza gelmelerini ve katillere hep bir ağızdan Katil! demesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun başka hiçbir yolu yok.
Hepimiz 12 Eylül öncesi günlerde bu sürecin nasıl yaşandığını gördük ama madem ki bir hafızamız var bunlara nasıl karşı konulacağına dair de bir fikrimiz var demektir.
Demokrasi, özgürlükler, insan hakları, halkların hakları için yan yana, omuz omuza durmaya davet ediyorum herkesi. Tahir Elçinin ölümünden bu toplum tek bir fayda sağlayabilir o da bunun bir uyarı olması.
Cesur, adil, hukuk insanı, Kürt evladını yitirdik. Sonsuza kadar kalbimizde yaşayacak derken edebiyat yapmıyorum, adı şimdiden yazıldı unutulmayanların yanına.