Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber

Fatih Aktüel

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
Bu haber 2371 kez okundu. | Siyaset Haberleri
Haberin Tarihi :   05 Ağustos 2015 - 15:13

Kalın: Çözüm sürecinin geleceği PKKnın silah bırakmasına bağlı

Büyüt
Küçült
Kalın: Çözüm sürecinin geleceği PKKnın silah bırakmasına

 Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, HDPnin şimdiye kadar PKKdan bağımsız bir politika izleyemediğini belirterek, HDP, bu nedenle PKKnın saldırılarını kınayamamış ve silah bırakma çağrısında bulunamamıştır. Bu da sadece HDPnin meşruiyetinin sona ermesine neden olur dedi.

Çözüm Sürecinin geleceğinin, PKKnın silah bırakmasına bağlı olduğunu vurgulayan Kalın, hiçbir demokrasinin terörist saldırılar sürerken barış görüşmelerini kabul etmeyeceğine işaret etti.

Kalın, Daily Sabah gazetesinde kaleme aldığı DAEŞ ve PKK Terörünü Reddetmek başlıklı yazısında, Türkiye, PKK ve DAEŞe karşı yürüttüğü terörle mücadelesinde tek başına bölgesel barışı sağlayamaz. Uluslararası toplumun desteğine de ihtiyacı var ifadesini kullandı. Kalın, şunları kaydetti:

Son yedi ayda DAEŞle bağlantılı olduğundan şüphelenilen 500ten fazla kişi gözaltına alındı, bunlardan yaklaşık 100ü tutuklandı. Bunlara ek olarak bin 600dan fazla yabancı sınır dışı edildi ve 15 bin yabancının da Türkiyeye girişi yasaklandı. Sadece son iki haftada DAEŞle bağlantılı olduğundan şüphelenilen yüzlerce kişi gözaltına alındı. Dolayısıyla Türkiyenin DAEŞe karşı mücadele etmediği iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Bununla birlikte bazı çevreler, DAEŞin bölgede yükselişi ve yayılmasında Türkiyeyi günah keçisi ilan etmiştir, oysa örgütün Levant ve ötesindeki varlığı, Irakta güvenliğin sağlanamaması ve Suriyedeki savaştan kaynaklanmıştır. Irakta farklı bir siyasi ve güvenlik yapısı bulunsaydı ve acımasız Esed rejimi iktidardan uzaklaştırılsaydı bugün büyük olasılıkla DAEŞ hakkında konuşmamız gerekmeyecekti.

Yabancı savaşçıların Suriyeye gidişini durdurmanın sadece Türkiyenin sorunu olmadığına dikkati çeken Kalın, şunları kaydetti: Bu, uluslararası toplumun ortak sorumluluğudur. Türkiye, 911 kilometrelik sınır paylaştığı Suriyedeki acımasız ve kanlı savaşın sonuçlarıyla uğraşır ve 1,7 milyon Suriyeli mültecinin muazzam yükünü sırtlarken akla gelen tek soru potansiyel teröristlerin geldiği ülkelerin Türkiye, Ürdün, Lübnan ya da Iraka ulaşmadan önce bu savaşçıları durdurmak için ne yaptığıdır. Aynı zamanda Avrupada büyüyen bir gencin, neden DAEŞ gibi bir terör örgütüne katıldığı da sorulmalıdır. Avrupa ülkelerinin bu çılgınca radikalleşmeyi durdurmak için ne yaptığı merak konusudur. Türkiyenin Avrupa ülkeleri pasaportu taşıyan olası teröristleri geldikleri ülkelerin istihbarat servislerinin işbirliği olmadan teşhis edip durdurması nasıl beklenebilir? Körü körüne Türkiyeyi suçlamak sorunu çözmez.

TÜRKİYE; IRAK, PKK


Türkiyenin PKKya karşı operasyonuyla ilgili farklı tepkiler bulunduğuna işaret eden Kalın, Bazı siyasetçiler, DAEŞe karşı savaştığı gerekçesiyle PKKnın karargahlarının ve kamplarının hedef alınmaması gerektiğini ileri sürdü. Bazı köşe yazarları ve gazeteciler, Türkiyenin Kürtleri hedef aldığına yönelik çirkin bir iddiayı ortaya atacak kadar ileri gitti dedi.

İbrahim Kalın, bu iddiaların çeşitli açılardan yanlış olduğunu belirterek, Öncelikle, Türkiye, PKK ve bağlı gruplara karşı meşru müdafaa yapmaktadır. Bu nokta NATOnun 28 Temmuzda yaptığı acil durum toplantısında da onaylanmıştır. NATO açıklamasında Türkiyeye karşı terörist saldırıları şiddetle kınıyoruz... Terörizm NATO ülkelerinin güvenliği ve uluslararası istikrar ve refaha doğrudan tehdit oluşturmaktadır... Her şekliyle ve tezahürüyle terörizm hoş görülemez ve haklı bulunamaz ifadelerine yer vermiştir hatırlatmasını yaptı.

Türkiyenin Kürt halkını hedef almadığını, Irak ve Türkiyedeki PKKnın eğitim kampları ve silah depolarını dağıttığını belirten İbrahim Kalın, şu ifadelere yer verdi:

Gerçek şudur ki PKK Kürt halkı, Kürtler de PKK değildir. Cumhurbaşkanı Erdoğanın 2005 yılından bu yana sürdürdüğü barış süreci PKKyı örtbas etmek ya da mazur göstermeyi değil, silahlı mücadelesine son vermeyi hedeflemektedir. Çözüm sürecindeki en kritik aşama PKKnın silah bırakmasıdır. Fakat KCK ve PKK bunu yapmamak için bahaneler uydurmayı sürdürmekte, bunun yerine sadece 7 Haziran seçimlerinden bu yana 300den fazla terörist saldırıda bulunurken Türk hükümetini saçma bir şekilde suçlamaktadır. PKKnın hapisteki lideri Abdullah Öcalanın PKKnın silah bırakması için ilk telefon görüşmesini yaptığı Mart 2013ten bu yana KCK silahsızlanma sürecini reddeden sayısız açıklama yapmış ve daha fazla sokak şiddeti ve saldırıları çağrısında bulunmuştur. Bunlardan en önemlisi, 6-8 Ekim 2014te HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaşın çağrısıyla gerçekleşen sokak çatışmalarında yaklaşık 50 sivilin ölmesidir. 

Sözcü Kalın, yazısında HDP hakkında da Kendini PKKnın yakın müttefiki olarak gören HDPnin şimdiye kadar PKKdan bağımsız bir politika izleyemediği açıktır. HDP, bu nedenle PKKnın saldırılarını kınayamamış ve silah bırakma çağrısında bulunamamıştır. Bu da sadece HDPnin meşruiyetinin sona ermesine neden olur ifadesini kullandı.

Bu noktada, çözüm sürecinin geleceğinin PKKnın silahsızlanmasına bağlı olduğunu vurgulayan Kalın, Hiçbir demokrasi terörist saldırılar sürerken barış görüşmelerini kabul etmez yazdı.

AA





E-Posta ile Yolla
Sayfayı Yazdır
Sosyal Paylaşım
Google
Blogger
Tumbir
Etiketler :
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
Bu habere ilk yorumu siz yapın.
DİĞER HABERLER
Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Fatih Aktüel | https://www.fatihaktuel.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2023 - 2024