Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuşuyor. İşte Kılıçdaoğlunan konuşmasının satırbaşları: Barış içinde üreten, gelişen, komşularıyla dost olan bir Türkiye için mücadele ediyoruz. Türkiyenin bu terör belasından bir an önce kurtulması gerekiyor. Dilek Doğanın nasıl öldürüldüğünü gördük. Aile perişan bir halde. Annenin tek savunması terlik. Terliği fırlatıyor. O annenin feryadını duyup da isyan etmemek mümkün değil. Olay nasıl yansıtıldı, polisle çatışmaya girdi diye. Daha acı olan polise mukavemet etti diye elinde terlik olan anne hakkında soruşturma açılıyor. Terörle mücadelede canınızı ortaya koyuyorsunuz ama ne olursunuz bir arkadaşınız haksızlık yaparsa o haksızlığı ortaya çıkarın. Nerede bir haksızlık varsa onun üstüne gitmek benim görevim. Birlikte yaşamayı savunuyorum. Çünkü ben hukukun üstünlüğünü savunuyorum. Bu gazeteci arkadaşımız hakkında da belki devletin sırrını açığa çıkarmaktan dava açılacak. Demokrasi açısından üstümüzde ciddi bir gölge var. Davutoğluna gazetecilerin tutuksuz yargılanması için gelin bir adım atalım dedim. Yalan haber yazanların omuzlarda taşınmasından doğru haber yapanların hapse atıldığı bir sürece geçtik. Gazetecileri tehdit eden bir kişiyi getirip Gençlik ve Spor Bakanlığına bakan yardımcısı olarak atayacaksınız. Erdemden ve ahlaktan bahseden Davutoğlu Boynukalına aynı zamanda şükranlarını da sunuyor. Türkiyenin bu tablodan çıkması lazım. Davutoğlunun da sözünün eri olması lazım. Erdem diyeceksin ahlak diyeceksin erdemden ve ahlaktan yoksun bir kişiyi bakan yardımcısı yapacaksın.
GÜNEYDOĞU SURİYE MANZARASI
Güneydoğudaki olaylar bir Suriye manzarası hatırlatıyor. Terör bir insanlık suçumudur evet. Terör örgütü mensupları etkisiz hale getirilmeli mi evet. Ama bunun hukuk içinde mi yaplması lazım evet. İller silah deposuna dönüştürülürken bu ülkenin başında kimler vardı. İkinci soru 2002de sıfır terörle iktidarı devraldınız. ne oldu da böyle oldu? Bir il başkanımız olayları anlatırken gözyaşlarını tutamad. Kızını okula gönderemiyor. Bedel ödeyenler güvenlik mensupları. Kahramanlık edebiyatı yapanlar o illler silah deposuna çevrilirken seyredenler. Vatandaş perişan halde, bölgeden kaçıyor. Fabrikalar kapanıyor. Sokağa çıkma yasağı ilan edilen il ve ilçelerden göç eden sayısı 200 bin kişi. Bunlar durumu iyi olanlar, bir akrabasının yanına yerleşebilenler. Ya akrabası olmayanlar. Ülkeyi bu hale getirenler bunlar değil mi? 14 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Bu iktidar dış politikada tam bir fiyasko. Sanki Trabzona asker gönderir gibi Musula asker gönderiyorlar. E izin aldınız mı? Orası başka bir ülke. Irak Başbakanı topraklarımızdan çekilin diyor. 6 Aralıkta 48 saat süre tanıyorlar. 7 Aralıkta Çavuşoğlu biz oraya davet üzerine gittik diyor. 10 aralık baktılar ki durum kritik Dışİşleri Müsteşarı ve MİT Müsteşarı Iraka gidiyor. Davutoğlu açıklama yapıyor geri çekilmek sözkonusu değildir, 11 Aralık bu sefer Erdoğan açıklama yapıyor:
BAKKAL BİLE BU ÜLKEYİ DAHA İYİ YÖNETİR Biz davete icabet ettik 14 Aralık birliklerimizin bir kısmı tıpış tıpı geri çekildi. 15 Aralık Numan Kurtulmuş Geri çekilmedik diyor. 16 Aralık bu sefer daha büyük bir güç sesleniyor: ABD tüm askerlerini çeki diyor. 17 Aralıkta Davutoğlu Kuzey Iraktaki askeri varlığımız sürecek diyor. 18 Aralıkta tüm birlikler geri çekiliyor. Böyle devlet mi yönetilir? Emin olun bakkal bile bu ülkeyi daha iyi yönetir. Sen ne yaptığını biliyor musun Türkiyenin onuruyla oynadın. Sıradan kabile reisi bile Türkiyeyi tehdit etmeye başladı. Sen ne yaptın biliyor musun Türkiyeyi şamar oğlanına çevirdin. Yazık günah değil mi? Nasıl telafi edeceğiz bu durumu. Bakın Putin açıkça Türkiyeyi tehdit etti Türk uçakları isterse şimdi Suriye üzerinden uçsun bakalım dedi. Türkiyeyi bu hale kim getirdi? Biz hiçbir ülkenin tehdit ve şantajına boyun eğecek bir ülke değiliz. Bunu Putin de böyle bilsin. İsraili vatan haini ilan etmişlerdi. Önce gizli kapaklı görüşüyorlardı. Sonra görüştüklerini itiraf ettiler. Mavi Marmarada Türkiye haklı bir tepki gösterdi. Gazze ablukası kalkmadan eğer bir anlaşma imzalarsanız o dokuz canın kanı o anlaşmayı imzalayanların eline bulaşmış demektir. Koskoca Türkiye gitti Suudi Arabistanın kuyruğuna takıldı. Hırsıza evi teslim etmek gibi bir şey. Tam bir batağın içindeler, kaybeden Türkiye oluyor. Ne olacak? Bunun hesabını kim verecek? Türkiye üzerinden kimyasal silahların Suriyeye gönderilmesini dile getirdi diye Eren Erdem hain ilan edildi. Bizim bir milletvekili arkadaşımıza acımasızca saldırdılar. Hiçbir milletvekilimizi kimseye yedirmeyiz. Bizim milletvekillerimiz namuslu insanlardır. Ağızdan çıkanları bilirler. Bizim milletvekillerimiz ellerinde belge olmadan konuşmazlar. Tam bir yavuz hırsız hesabı. Acaba saldırarak bu bataktan çıkabilir miyiz diyorlar. Çıkamazsın sen o bataktan. O bataktan çıkacak aklın da yok bilginde yok.