Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
İkinci görev; oyumuzu mutlaka herkesin gönlünden geçen partiye rahatlıkla verebilecek bir güvenliğin sağlanmasıdır. 3üncü görevimiz Türkiyenin bu genel gidişatına karşı MHPnin duruş, kararlılığı, samimiyetini, ülke yönetimine yönlendirebilecek bir siyasi başarının elde edilmesidir. Onun için tek başına iktidar olmayı hedefliyoruz. Bu hedefimizden vazgeçmemiz mümkün değil. Bu hedefe hiçbir parti ulaşamaz ise aziz milletime 3 Ekimde programımızı ortaya koyarken söylediğim gibi, kaygılanma aziz milletim; 4 şartı kim kabul ediyorsa HDP dışında hükümet olmaya, elimizi taşın altına gövdemizi taşın altına koymaya da hazırız. İnşallah 1 Kasım seçimleri hayırlara vesile olur. MHP koalisyon kurma şartlarına da hazır bir haldedir. Bunu da başarmak mecburiyetindeyiz.
MHP lideri, Ak Partiye oy verenlerle karşılaştıklarında, onlara, Türkiyeyi Recep Tayyip Erdoğanın korkusu uğruna felakete sürüklemeyiz. Recep Tayyip Erdoğanı korumak, onu tek başına iktidara taşıma gibi bir mecburiyetimiz yoktur demelerini istedi. MHP Genel Başkanı, hiçbir siyasi partide vazgeçilmez insan olamayacağını, Ak Partiye gönül verenlerin Recep Tayyip Erdoğanı korumak, onu, 17-25 Aralıkın dışında tutmak için devlet başkanlığı kılıfını verme tarihi hatasına düşmemesini isterken, AKPnin yöneticileri zaten vesayet altındalar. Onların Recep Tayyip Erdoğandan vazgeçecekleri yok. Ama AKPli kardeşim sen Recep Tayyip Erdoğan yerine ülkenden vazgeçme. Yoksa bunun vebali altında kalırız dedi.
MHP lideri, Türkiyede bir sessiz öfke olduğunu, halkın olaylar karşısında öfkesini dışarı vuracağı yerde sesiz kalmayı tercih ettiğini ifade ederek partililere şöyle dedi:
Vatandaş biraz uzakta kalıyor diye, kendinizin geleceğinizden şüphe etmeyiniz. Vatandaş sizi seviyor. Sevmemesi için de sebep yok. Ama sesiz öfke sandıkta patlarsa milletimiz ve demokrasimiz açısından hayırlara vesile olur. Sandıkta patlamak iktidar değişikliğini beraberinde getirir. Ama bu mümkün olmazsa bu sessiz öfke Artık ümidim kalmadı, bu memleketin gidişatı hayırlı değil, ne olduğu meçhul bir haldeyiz, zulüm var baskı var otorite var diktatorya var derse o zaman bu baskılar sokakta patlarsa kardeş kavgası kapının önünde demektir. Herkesin aklına başına alması gerek. Bu gerçeklerle hareket edin. Son 3 günümüz kaldı. Çalmadık kapı bırakmayın. Televizyonlar bizi vermiyor, vermesin. Ankara ve İstanbulda birer miting düzenlemeye çalıştık. Yolları tamamen trafiğe kapattılar. Görevimiz gereği orada olacağız dedik ve olduk. Buna rağmen MHPyi engelleyemediler. Sizin yapabileceğiniz tek şey var herkese ulaşmak. Özellikle AKPye oy vermiş o tertemiz nur yüzlü insanlara ulaşmak. Felaketin nereye gittiğini anlatmak.
MHP Genel Başkanı, siyasi yaşamda en kurnaz kesimin muhtar olduğunu belirtirken, Köye gelip gidenlerle köyün sorunlarını nasıl çözdüğünü, köye gelip gidenleri nasıl ağırladığını muhtara sorun. Nasıl onları sevgi ile karşılayıp ikna ettiğini muhtara sorun. Köylüyü ikna edip, köyden gelen herkesi ikna edecek de bir sarayda bir lokma yemek yedi diye Recep Tayyip Erdoğana inanacağını mı zannediyorsunuz. Kaçak sarayda bulunanların kim olduğu önemli değil, oraya gidenin ne kadar ikna olduğuna baktığınız vakit, kendi kendini kandıran sadece Recep Tayyip Erdoğandır diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Bahçeli konuşmasının ardından partililerin tezahüratları eşliğinde salondan ayrıldı.
Yaprak KOÇER-Yusuf ÇINAR/ÇORUM (DHA)