CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle büyük bir acı içinde bulunduğunu, milletvekillerinin gece gündüz demeden milletin yanında olmaya gayret gösterdiğini ifade etti.

Bu milletvekillerinden birisinin de Ali Mahir Başarır olduğunu belirten Özkoç, “AKP iktidarı böyle bir günde iki milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasına dönük tezkereyi komisyona getirdi ve dokunulmazlıklarını kaldırttılar. Ali Mahir Başarır’ın suçu, mahkemeye ‘Yazıklar olsun’ diye isyan etmesi. Başarır deprem bölgesinde mücadelesine devam ederken bugün dokunulmazlığı kaldırıldı.” diye konuştu.

Özkoç, milletin verdiği görevleri yapmaya devam edeceklerini dile getirerek, “Gece gündüz yılmadan milletimiz için çalışmaya devam edeceğiz. Bazen yargının karşısına çıkacağız ama en son milletimizin karşısına çıkıp hesabımızı vereceğiz, onlar da kararlarını verecek.” dedi.

Kulüp taraftarlarının yaşamın bir parçası olduğunu vurgulayan Özkoç, “Takımlarını desteklemek için geldikleri yerde depremde acı çeken çocuklara gönüllerinden kopan yardımları sahanın ortasına atarken aynı zamanda isyanlarını dile getiremezler mi? Kendi düşüncelerini söyleyemezler mi? Duygularını ifade edemezler mi? ‘Hükümet istifa’ diyen seyircilere müsabakalardan men cezası veriyorsunuz. Milletimizin isyanı sadece bir haykırış, sadece bir feryat.” ifadelerini kullandı.

Kızılay’ın 3-4 yapı ile yönetilebilecekken bünyesinde 11 şirket kurulduğunu ve bu şirketlerin her birinin başına da birer genel müdür atandığını anlatan Özkoç, Kızılay için toplanan paraların bu yöneticilerin huzur hakkına ve maaşlarına gittiğini ileri sürdü.

Engin Özkoç, söz konusu şirketlerin değişmeyen iki isminin Kerem Kınık ve İlyas Haşim Çakmak olduğunu belirterek, “Bu isimlere bir yerden nasiplenmek yetmiyor. Nasip, bizim dinimizin güzel bir sözcüğüdür. ‘Herkes nasibini alır’ derler. Helallik de öyledir aslında. Nasibinizi gerçekten alırsınız ama bunlar milletin nasibinden çalanlardır.” görüşünü öne sürdü.

İnsanların sesi olduklarını, demokrasiye engel olunmaması için feryat ettiklerini dile getiren Özkoç, şöyle devam etti:

“Sokaktaki vatandaş şikayet ediyor, tutukluyorsunuz. Stattaki vatandaş ‘Yetti artık’ diyor, onları müsabakalardan men ediyorsunuz. Yetmiyor, mafyaya tehdit ettiriyorsunuz. Milletin güvendiği devlet olacak arkasında, milletin korktuğu Alaattin Çakıcı değil. Millet sırtını mafyaya değil, adalete dayayacak. Sen mafyayla bu milleti nasıl korkutmaya çalışırsın?

Süleyman Soylu denilen kişi mesaisini bırakıp gelirmiş. Sen mesaini bırakıp depreme gidemedin. İlk üç gün İçişleri Bakanlığı yoktu orada. İtibarsız bir bakan olduğun için seni 11 ilin yönetiminden aldılar, bir ilin yönetimine verdiler. Çünkü sen artık millet nezdinde de itibarını yitirdin. Milleti tehdit etmek için ‘Mesaimi bölerim’ martavallarını bırak, milletle konuşurken adam gibi konuş. Mafyaya, uyuşturucu baronlarına sırtını dayayıp millete efelenme. Millet yeri gelir, bunun hesabını senden sorar.”

CHP Grup Başkanvekili Özkoç, EYT’liler için yaptıkları mücadele gibi 5 bin 975 gün primine takılanlar, çıraklık ve staja takılanlar, Bağ-Kur tesciline takılanlar, 9 bin güne takılanlar, kısmi emekliliğe takılanlar ve 1999 depremi mağdurları için mücadele edeceklerini kaydetti.