Seçim çalışmalarını sürdürdüğü İslahiyede AK Parti teşkilatını ziyaret eden Şamil Tayyar, buradaki partililere hitap etti. 97 kişinin yaşamını yitirdiği Ankaradaki bombalı saldırılar ile Türkiyenin karıştırılmak istendiğini ifade eden Tayyar, Ankarada 2 canlı bomba aynı zamanda patlatıldı. Bombaların tesiri arttırmak içinde bilyelerle güçlendirdiklerini gördük. Demek ki ölü sayısını artırmayı ve bununla beraber eylemler yaparak Türkiyeyi karıştırmayı planlamışlar. Burada bir siyasi mesaj vardı. Bu siyasi mesajın ne olduğunu hepiniz çok iyi biliyoruz. Türkiye daha önce Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimleri ile hedeflerine ulaşamadılar. Şimdi yeni bir senaryoyu hayata geçirmeye çalışıyorlar. Gezi olaylarında, 17- 25 Aralıkta yarım kalan hesabı Ankara katliamı üzerinden yeniden işler hale getirme niyetindeler dedi.

Saldırıların ardından Türkiyenin birçok noktasında olayların tahrik edilerek toplumun ayrıştırılarak birbirine düşürülmeye çalışıldığını ifade eden Şamil Tayyar, 1 Kasım seçimlerinde bu oyunun bozulması gerektiğini belirterek şöyle dedi:

Tıpkı Suriyede, Irakta olduğu gibi yine karanlık bir oyunun içindeler. Bunu Suriyede, Irakta başardılar ve şimdi sırada Türkiye var. Türkiyeyi bölmek ve parçalamak istiyorlar. Sebepleri konusunda hepinizin iyi, kötü fikri var. Bugün bakıyoruz Rusya, Suriyeye girdi, Çin ben de bu oyunda varım dedi. Diğer tarafta NATO, AB üyeleri, Amerika karşı tarafta ama bunların hepsi birer danışıklı dövüş. Bölgeyi yeniden dizayn edip, sınırları yeniden belirlemek isteyenler masada kendi ellerini güçlendirmek ve Türkiyeyi zayıflatmak istiyorlar. Onun için 1 Kasımda verilecek oylarla aynı zamanda bu oyunu bozmak zorundayız. Mesele Artık AK Partinin iktidara gelip gelmemesi meselesinin çok ötesinde Türkiyenin itibarı ve istikbali mücadelesine dönüşüyor. Allah korusun 7 Haziran benzeri bir sonuç çıkarsa daha önce istikrarsızlıktan bahsediyorduk ama artık Türkiyeyi bölünmeye götürebilecek çok ciddi provokasyonlar yaşanabilir. Bunu önlemek için sağduyulu olmalı, iyi düşünmeli, birlik ve beraberliğimizi korumalıyız.

DHA