Partisinin İzmir teşkilatınca İnciraltında düzenlenen dayanışma yemeğine katılan Demirtaş, HDPnin Türkiyede temel problemlere en makul çözümleri üretmeye katkı sunucu bir muhalefet ortaya koymaya çalıştığını, Türkiyede bu pozisyonda HDP dışında bir parti olmadığını savundu.
Demirtaş, Başbakan Binali Yıldırımın bir konuşmasında CHP ve MHPye seslenerek, ülkenin doğusunda örgütlenmeleri halinde kendilerine destek olacaklarını söylediğini anımsatarak, şunları kaydetti: Kime karşı HDPye karşı. HDPye oy vermiş 6 milyon insan var, aileleriyle birlikte en az 13-15 milyonluk nüfustan söz ediyoruz. Beğenirsin ya da beğenmezsin, o dilinizden düşürmediğiniz halk iradesi ortaya çıkmış. HDPyi engelleyeceksin, bunun adına demokrasi diyeceksin, CHPye, MHPye çağrı yapacaksın. O halde sen bizim başbakanımız değilsin. Başbakana bu sözlerini düzeltme çağrısı yapıyorum. HDPyi ötekileştirmelerine asla izin vermeyeceğiz.
YAPTIĞIM BİR YANLIŞI DÜZELTMEK İSTİYORUM
Suriyelilere vatandaşlık verilmesi konusuna da değinen Demirtaş, Öncelikle Suriyeden gelen insanlara mülteci hakkını vermemiz lazım. Mülteci statüsü demek çalışma, oturma, eğitim, sağlık hakkının kazanılması demek. Bundan sonra arzu eden, koşulları taşıyan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olabilmelidir Suriyeli, Iraklı, Afganistan, Pakistan, Somalili, kim gelmişse ülkemize. Ülkemiz onların da vatanıdır. dedi.
Sığınmacıların geçici misafir değil, beraber yaşayacakları kardeşleri olduğunu ifade eden Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: Ama karpuz seçer gibi Suriyelilerin iyilerini alalım, kalifiye olmayanları geri gönderelim, kaderine terk edelim gibi yaklaşamazsınız. Dün parlamento grup toplantımızda yaptığım bir yanlışı da düzeltmek istiyorum: Partimizin resmi politikası olmayan bir durumu ben yanlış ifade ettim. Referanduma götürelim diyerek bu insanlara haksızlık yaptım. Referandum temel hak ve özgürlüklerde olmaz.
Demirtaş, bu konuda Göç Bakanlığı kurulması teklifini de getirdi.
HDPnin çatısı altında farklı kimliklerden, inançlardan vatandaşların olduğunu belirten Demirtaş, sözlerini şöyle tamamladı: Bizim ortak kimliğimiz budur, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığı, vatandaşlığı. Biz tek bir etnik kimlikte birleşemeyiz. Bu hakikati görmeyen, buna inanmayan ancak bir faşist olabilir. Hepimiz Türk, hepimiz Kürt olamayız. Bize dense ki Türkü kaldıralım, yerine Kürtü koyalım, Kürt milleti tek olsun, tek millet Kürtler olsun bu ülkede, o da yanlıştır, o da faşizmdir. Mesele Türklük, Kürtlük değil, teklik meselesidir. Tek inançta, tek mezhepte, tek dinde birleşemeyiz. Osmanlı döneminin şairlerinden Ziya Paşa şöyle demişti: Alemin sultanıdır sultana muhtaç olmayan. Bir sultana muhtaç olmadan her birimiz bir sultan olarak yaşayabilirsek barışı, huzuru sağlamak o kadar kolaydır ki. Yeterki ortak demokratik ilkelerde buluşmayı başaralım.
AA
