Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Demirtaş, 7 Haziranda da çok önemli bir görevi yerine getirip, bütün Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olarak Kürtü, Alevisi, , Sunnisi, Türkü ile el ele vererek ülkemizin yarınlarında söz sahibi olmak, özgür bir ülke, özgür bir gelecek yaratmak istiyoruz diyen hepiniz sandık başına gittiğiniz tarihi bir karar verdiniz. İyi de yaptınız ve HDPyi yüzde 13 gibi bir oyla parlamentoya taşıyarak tek başına diktatörlük, tek başına sultanlık, rüyası görenlerin rüyasını kabusa çevirdiniz. İyi de yaptınız. Bu hepimiz açısından tarihi ve çok önemli bir seçimdi. Çünkü sadece siyasi partiler arasında bir yarış, tercih, siyasi partiler arasında seçim değildi bu. Son derece tarihi, ideolojik, yeni bir kırılma yaşıyor Türkiye. Ya tek adam ve tek parti sistemi, bir kişi etrafında örgütlenmiş devlet anlayışı bir tür diktatörlük ve onun zihin dünyasındaki ideolojik toplumsal baskı mekanizmaları. Yani onun dünyasında her şey tek olacak. Bizim dünyamızda ise yaratan Allahtan başka tek yoktur. Çoğuluz, çoğuz, çok kimlikliyiz, çok dilliyiz, çok inançlıyız. Aramızda bu kadar bariz fark var. O hep tek din, tek mezhep, tek inanç, tek parti tek adam ve tek ampül üzerine her şeyini inşa etti. Oysa biz HDP olarak tıpkı kendi yaşadığımız anavatanımız, coğrafyamızın renkliliği gibi çok sesliği gibi bir çiçek bahçesi hayal ettik. HDP işte bu gerçek üzerine kurulmuş bir partidir dedi.
Demirtaş Avrupadaki yerel yönetimlere değinerek Devletimizi yeniden hukuk devleti ve demokrasi ülkesi yapmak istiyorsan bunun da yolu, tek adamlıktan değil, yerinde yönetim modellerinden geçer. Sizler burada tanıksınız. Avrupadaki ülkeleri tek adamlar yönetmiyor. Monarşiler, krallıklar var ama hepsi semboliktir. Doğru, saraylar var ama hepsi ortaçağdan kalmış.
Bizimki buna özenmiş, buradaki sarayları gördükçe ille ben de saray istiyorum, ille ben de başkan olacağım diye tutturmuş. Bize lazım olan saray veya sultan değil, köklü bir demokrasidir. Halk her yerde, her ilçede kendi meclisleri gibi kendisini yönetebilmelidir. Tıpkı Avrupanın bir çok ülkesinde olduğu gibi. Yerel parlamentolar, bizdeki belediye meclisleri il genel meclisleri gibi yetkileri onlara verelim. Siz seçiyorsunuz millet onları tanımıyor. Ankaradan zorla atadıkları Vali ve kaymakamla oraları yönetiyorlar. İşte bu demokrasinin katledilmesidir. Bakın AKP ile aramızda bu kadar büyük uçurum var. Sizler sandık başına giderken iki parti arasında değil, iki farklı gelecek arasında tercihte bulunuyorsunuz. Sizin tek bir oyunuz onun için çok önemli. Çocuklarınızın, torunlarınız nasıl yaşayacağının kararını veriyoruz diye konuştu.
BİZ SAVAŞ İSTEMİYORUZ
Demirtaş şöyle devam etti; Biz ülkemizde savaş istemiyoruz. Ülkemizde iç çatışma istemiyoruz. Hem Ortadoğu genelinde, Suriyede Irakta, hem ülkemizde barış mümkündür. Biz silahlar sussun diyoruz, Cumhurbaşkanı ne diyor. Ben silahların susmasını istemiyorum diyor. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı silahların susmasını istemiyor. Nasıl olsa giden evlatlar onun evladı değil. Bedenler tabutlarda taşınırken yüreği yanan o değil. O anketlere bakıyor. Elini tabuta koyup miting konuşması yapıyor. 7 Haziran da büyük bir demokrasi gücü ortaya çıktı. Türkiyenin geleceğini bu güç belirleyecek. Ülkemizde tekçi partiler dönemi bitmiştir. Emekten, özgürlükten, çiftçiden, kadından yana Halkların Demokratik Partisi Türkiyenin geleceğine damgasını vurmuş, ırkçılık, faşizm dönemi kapanmıştır. HDPnin açtığı kapıda, yolda bir gelecek önümüzde duruyor. Onun için 7 haziran sonuçlarını kabul etmiyor hazmedemiyorlar. Israrla Türkiyeyi bir seçime götürüyorlar. Sizler bir kez daha sandık başına gitmeli ve oy kullanmamış birini daha sandık başına götürmelisiniz. 1 kasımda bir kere daha güçlü bir sonuç çıkaracağız. Kendi emeğimiz, alın terimiz ile bunu kazanacağız. Bir kez daha diktatörlük değil, halk ve demokrasi kazanacak. Savaş isteyenler değil, barış isteyenler kazanacak. Siz hazırsanız biz de hazırız. Danimarkadan 7 haziran seçimlerine katılımdan daha büyük bir katılım bekliyoruz. Oy oranı iki katına çıkabilir dedi ve Berline geçeceğini belirterek, Danimarkadaki temaslarının çok iyi geçtiğini söyledi.
VİLLUMSEN ERDOĞAN HİÇ BİR ZAMAN SULTAN OLAMAYACAK
Selahattin Demirtaş kürsüden ayrılırken büyük izdiham yaşandı, Demirtaşa ulaşmak isteyen bir bayan korumalar tarafından güçlükle engellenebildi. Daha sonra Demiştaşın konuşması, Dancaya çevrildi. Demirtaşın ayrılmasından sonra kürsüye Danimarka Birlik Partisi Dış Politika Sözcüsü Nikolai Villumsen çıktı. Villumsen, Türkiyede demokrasi, özgürlük, özgürce bir seçim için sinyal gönderildiğini belirterek Erdoğana açıkça söylüyoruz. Sivilleri bombalamak, basına baskı uygulamak özgürce seçim ortamı yaratmaz. Erdoğan, demokraside kısa devre yapıyor, baskı uygulayabileceğini sanıyor. Erdoğan hata yapıyor. Hiçbir zaman Sultan olamayacak. Bunu Türkiler, Kürtler, Ermeniler, Araplar her kes söylüyor. Türkiyedeki baskıları birlikte durduralım dedi.
Ünsal TURAN / KOPENHAG (Danimarka), (DHA)