Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, AK Parti şu anda anketlerde yüzde 44-47 bandında geziniyor dedi.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, AK Parti in şu anda anketlerde yüzde 44-47 bandında gezdiğini belirterek, son yaptıkları kampanya ve mitinglerle biraz daha toparlanma, canlanma durumu olduğunu, teşkilatların canlandığını, bu kampanya ile oy oranlarının yüzde 50ye doğru gideceğini söyledi.
NTVde katıldığı Meydanların Sesi programında soruları yanıtlayan Akdoğan, seçime bir aya kala hedeflerine ne kadar yakın olduklarına ilişkin soru üzerine, 2-3 haftadır meydanlarda olduklarını, hemen hemen Ankara ın birinci bölgesindeki bütün ilçelerine ve köylerine gittiğini, diğer partilerden kimseyi şu ana kadar görmediği kaydetti.
AK PARTİNİN SON OY ORANINI AÇIKLADI
Diğer partilerin yeni yeni araziye indiğini dile getiren Akdoğan, hedeflerine ulaşacaklarını aktardı.
Akdoğan, AK Parti anketlerde şu anda yüzde 44-47 bandında geziyor. Biliyorsunuz 45-50 bandındaydık. Şu anda son hafta itibarıyla biraz daha toparlanma, canlanma durumu var. Şu anda bütün teşkilatlarımızda ciddi bir canlanma başladı. Bu yukarıya doğru bir trend oluşturacaktır diye düşünüyorum şeklinde konuştu.
Mitinglerin ve seçim kampanyalarının canlanmada payı olduğunu, son haftalarda yaptıkları kampanya ile oy oranlarının yüzde 50ye doğru gideceğini ifade eden Akdoğan, son durumun bir hafta 10 gün sonra daha iyi şekilleneceğini, kararsızların biraz daha azalacağını anlattı.
PARTİDE LİDERLİK SORUNU YOK
Akdoğan, AK Partideki lider değişimi süreciyle ilgili bir soru üzerine, eski Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğanın Cumhurbaşkanı olması sonrası sürecin çok iyi yönetildiğini, 12-13 yıllık bir liderin değişmesinin kolay olmadığını kaydederek, bu sürecin başarıyla tamamlandığını, araziye olumsuz etkisi olmadığını söyledi.
Kurumsal yapı, organizasyon kabiliyeti, oy durumu olarak en ufak bir değişiklik yok. Bu çok büyük bir başarıdır diyen Akdoğan, bunda organizasyonu planlayan Erdoğan ile birlikte daha sonraki süreci yöneten Başbakan Ahmet Davutoğlu un da başarısının bulunduğunu bildirdi.
Akdoğan, başarının AK Parti kadrolarına da ait olduğunu belirterek, bu kadroların Davutoğlu un arkasında durduğunu dile getirdi.
Bu değişim öncesi bazı insanlarda kaygı doğabildiğini ifade eden Akdoğan, ancak bu endişenin tamamen bittiğini, partide genel başkan ve liderlik sorunu bulunmadığını vurguladı.
AK PARTİNİN BAŞARISI ALTERNATİFSİZLİK ÜZERİNE KURGULANMAMALI
Akdoğan, AK Parti in kuruluş vizyonunun belirlenmesi sonrası 3 dönem geçtiği hatırlatılarak, 2002de yazılan programın güncellenmesi ve değişen şartlara göre yeni hedefler konulmasına ilişkin bir soruya karşılık, partilerin fikri yenilenme içerisine girmemesi halinde her seçimde başarılı olamayacağını belirtti.
AK Parti in iç sorgulama, öz eleştiri, yapısal dönüşümü gerçekleştirdiğini dile getiren Akdoğan, partisinin seçim hedeflerine ve yeni kampanyalarına değindi.
AK Parti in başarısını alternatifsizlik üzerine kurgulamamak lazım. Yani alternatif olmadığı için mecburen AK Parti yine yüksek oy alacak, alıyor. Bu yanlış bir tespit bence diyen Akdoğan, bunun sadece alternatifsizlikle ifade edilemeyeceğini aktardı.
Akdoğan, Muhalefet evet kötü. Yani kendisini dönüştüremiyor, yeni bir şey söylemiyor. Bir siyasetsizlik hali var. Bunu popülizmle aşmaya çalışıyor ifadelerini kullandı.
AK Parti in söyleyecek sözü olduğu için umut vadettiğini belirten Akdoğan, partinin 2023 hedeflerinden ve vizyonlarından bahsetti.
Akdoğan, AK Parti in proje ortaya koyma açısından da açık ara önde olduğunu bildirdi.
HEDEFLERİMİZ PLANLANMIŞ VE TAKVİMLENMİŞ
Muhalefet partilerinin seçim vaatlerine ve 8 Hazirandan sonra insanların hayatında nelerin değişeceğine ilişkin soruya karşılık Akdoğan, AK Parti in vaatlerinin afaki olmadığını, 2023 hedeflerinin planlanmış ve takvimlenmiş hedefler olduğunu söyledi.
Akdoğan, Bu hedefler, vatandaşın gerçekten müreffeh bir yaşama ulaşmasını öngörecek hedefler. 100 tane proje açıkladık. Bunların hepsi dev projeler. Şehir hastaneleri meselesi bile tek başına çok önemli. Bütün hastane kapasitemiz kadar yeni hastane üretmek az bir şey değil. Bunun gibi birçok somut adım var dedi.
Bunları tek tek gündeme taşımadıklarını anımsatan Akdoğan, sosyal projelerinden bir tanesinin yoksul ailelere internet erişimi olduğunu, 1,5 milyon yoksul haneye internet erişiminin sağlanmasının afaki olmadığını, hepsinin planlandığını, bunun kendileri için teferruat bir vaat, proje olduğunu anlattı.
CUMHURBAŞKANININ KENDİSİNİ SAVUNMA HAKKI VARDIR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın açılışlara katılmasının muhalefet partilerince eleştirilmesi konusunun hatırlatılması üzerine Akdoğan, Erdoğanın seçilmesi halinde sürekli halk içinde olacağını ve halka ulaşacağını vadettiğini, bu vaadini halkı Cumhurbaşkanlığı a çağırarak ve şehir programları yaparak hayata geçirdiğini dile getirdi.
Akdoğan, Bu seçimlere endeksli bir planlama değil. Bundan sonra da bu etkinlikler devam edecek dedi.
Erdoğanın muhalefete durup dururken birtakım sözler söylemediğini dile getiren Akdoğan, şöyle devam etti: Siz hedef tahtasına Cumhurbaşkanı ı oturtursanız, kampanyanızın hedefe koyduğu temel aktör Cumhurbaşkanı olursa, her gün bir sürü laf söylerseniz, o da kendisini savunur. Kendisini savunmasından tabii bir şey yoktur. Siyasete bu şekilde söylemlerle müdahale etmesin diyorsanız, ben bunu bir müdahale olarak görmüyorum, o zaman siz doğru kişiyi hedef alacaksınız. Yani siyasi rakibinizi belirleyeceksiniz, Cumhurbaşkanı ı hedefe koymak yerine AK Parti Genel Başkanı a laf söyleyeceksiniz. Cumhurbaşkanı a söylerseniz, Cumhurbaşkanı da kendisini savunur. Bunu herkes de biliyor. Bunu kimse de engelleyemez.
Akdoğan, Türkiyede herkes istediği şeyi konuşuyorsa, özgürce meseleler tartışılıyorsa, AK Parti in oluşturduğu özgürlük ortamının bunda etkisi olduğunu vurgulayarak, Eskiden konuşabiliyor muydunuz? Dut yemiş bülbül gibiydiniz. Şimdi dağdan gelip bağdakini susturmaya çalışıyorsunuz. Biz sizin susturduğunuz insanlardan değiliz. Böyle bir demokratik anlayış olabilir mi? Biraz üzerine gittiniz mi hemen makyajları dökülüyor. Bunların ceberut bir siyasi anlayışları var ifadelerini kullandı.
HDP in milletvekili listesini o partinin yapmadığını ifade eden Akdoğan, Ağrıda AK Parti in mitingine gidenlerin engellendiğini, Vanda seçim otobüslerinin her gün taşlandığını söyledi.
Akdoğan, HDP in batıda başka bir imaj oluşturmaya çalıştığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: Demokrasi havarisi kesileceksin ama doğuda bambaşka bir siyasi gerçek var. Bana iye son zamanlarda eleştiriyorsun? diye soruyorlar. Ben bunu çözüm sürecinin selameti açısından bir yıldır bütün röportajlarımda söylüyorum. İllegalite kabul edilemez. Eylemsizlik sadece karakol basmamak değildir. Yol kesmek, adam kaçırmak, haraç almak, mahkeme kurmak, illegalite üzerinden otorite kurmaya çalışmak, bunlar sürece zarar verir.
Bunların sadece seçim bağlamında söylenen sözler olmadığına vurgu yapan Akdoğan, Elbette Çözüm Süreci in doğrudan içinde yer alan aktörlerin söylemlerine özen göstermesi lazım. Ben buna özen göstermeye çalışıyorum. Bana sorduklarında HDP in barajı aşmasını ister misiniz? diye. Ben istemem. Siyaseten de istemem, Çözüm Süreci e de bunun bir faydası olacağına inanmıyorum dedi.
Akdoğan, siyasi iktidara karşı karşıtlık üretilebileceğini dile getirerek, Ama insanları isyana teşvik etmek, toplumsal başkaldırı üretmeye çalışmak... Gezi olaylarından sonra yaşananlar bir toplumsal başkaldırıya dönüşmüştür. Meclis, Başbakanlık basılmak istenmiştir. Kobani olaylarında resmen bir kalkışma denenmiştir. Bunlar hükümete karşı, legal, demokratik anlamda toplumsal eylemler değildir diye konuştu.
Muhalefet partilerinin liderlerinin, kaybettikleri her seçimin ardından ortadan kaybolduğunu ifade eden Akdoğan, şöyle devam etti: Kaç gün bulamıyorsunuz liderleri. Biz ise seçmenin ne mesaj verdiğini anlamaya çalışıyoruz. Empati yapıyoruz. Hep empati yapmak AK Parti in vazifesi mi? Ama onlar hiç yapmayacak. Onlar yüzde 50yi aşağılayacaklar. Yine bu akılsızlar AK Partiye oy verdi diyecekler ve seçmeni kötüleyecekler. Biz de diğerlerine oy vermeseniz bile iradeniz muteberdir, saygıdeğerdir ve başımızın üzerinde yeri vardır diyeceğiz. Bunu da artık insanların ölçmesi, biçmesi lazım. AK Parti elbette bunu yaptığı için oyunu artırıyor.
Akdoğan, siyasetin sorun çözme sanatı olduğuna ve güçlenmesi gerektiğine işaret ederek, Bu süreçlerin içinde olan, bu görüşmeleri yapan, diğer birçok faktörü bilen bir kişi olarak bu sözü söylüyorum. Bu tahterevalli gibidir. Bir tanesi aşağı giderken bir tarafı yukarı çıkacak. Terör, şiddet, silah, baskı aşağı gider, gömülür. Demokratik siyaset kanalları açılır, yukarıya doğru çıkar. Bir taraftan siyasi otoritem olsun, bir taraftan silahlı otoritem de olsun. Ben bunu mahzurlu, çözüm süreci için de iyi bir şey olarak görmüyorum ifadelerini kullandı.
HDP İLE PARALEL YAPI İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE
Bir soru üzerine Akdoğan, HDP ile Paralel Yapı ın ciddi bir iş birliği içinde olduklarının anlaşıldığını dile getirerek, şunları kaydetti: Açıkçası bunu çok da gizlemiyorlar. Seçim süreçlerinde herkes birbiriyle iş birliği yapabilir ama ilkesel zemini kaybetmemek lazım. Ben burada ilkesel zeminin kaybolduğu kanaatindeyim. Çözüm Süreci e karşıtlık üreten her türlü yaklaşım içinde olan bir yapı, yani çözümün düşmanı olan bir yapıyla sen kol kola giriyorsun, flört ediyorsun bir tane daha fazla oy alabilmek için. Ben bunu bir terslik olarak görüyorum. Bu benim bile içime sinmiyor, HDP seçmeninin içine nasıl sinecek bilmiyorum. Düne kadar her türlü kötülüğü yapan bu yapıyla bu ilişkiyi nasıl kaldıracaklar, hazmedecekler bilmiyorum.
Akdoğan, Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı üzerine kurgulanan bir anlayışın Çözüm Süreci e katkı sunamayacağına vurgu yaparak, Çözüm Süreci i başlatan kişidir Tayyip Erdoğan, sürecin sahibidir. Tayyip Erdoğan 2005 e bu süreci başlattığında ne HDP vardı, ne barajı geçmişti, ne Meclis eydi, ne vekili vardı. Bu kadar önemli bir kişiyi, Cumhurbaşkanlığı sürecinde de en önemli vurgusu Çözüm Süreci olan kişiyi siz kalkıyorsunuz hedefe koyuyorsunuz. Ona karşı cephenin taşeronu olarak ortaya atılıyorsunuz. Burada muhtar bile olamaz ile aşkan yaptırmayız, bu iki lafı aynı kefeye koyuyorum açıkçası. Bu zihniyet arasında bir fark olmadığını düşünüyorum şeklinde konuştu.
KAYBET-KAYBET İŞ BİRLİĞİ
Gülen grubunun gönüllüleri HDPye oy verir mi? sorusuna karşılık da Akdoğan, İstediklerine versinler. Bu yapı kiminle iş tuttuysa kaybetti. Bu bir kaybet-kaybet iş birliğidir. Yerel seçimde kaybettiler, cumhurbaşkanlığında kaybettiler. Bu anlayışla devam ederlerse yine kaybedecekler. Millet bunu görüyor, bir oyun olarak okuyor ve içine sindiremiyor. 7 Haziranda da gereken cevabı vereceğini düşünüyorum. Güneydoğu insanının özellikle vereceğini düşünüyorum. Çünkü Güneydoğu insanı, hem darbeci, vesayetçi cephenin kendilerine neler yaptığını biliyor hem de bu anlayışın neler yaptığını biliyor ifadelerini kullandı.
Akdoğan, Türkiye in eski günlerine geri dönmeyeceğini, kriz dönemlerinde Türkiye in neler kaybettiğini, koalisyonların ne demek olduğunu milletin iyi bildiğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu un Bu Çözüm Süreci i Meclis e yapalım dediğini kaydeden Akdoğan, Mecliste komisyon kurduk, Çözüm Süreci adını koyduk ki başka yere çekmesinler, yine üye vermediler. Kim ne fayda sağlar yaklaşımını bir kenara bırakmak lazım. Türkiye ne kazanacak, hep birlikte gelin zorlayalım, çaba gösterelim dedi.
Akdoğan, ortada bir yük olduğunu, Türkiyede 44 bin insanın hayatını kaybettiğini dile getirerek, Bu artık siyasi polemiklere, seçime kurban edilecek bir mesele değil. Herkesin üzerine titremesi gereken bir konu. Bu çözülsün de kimin fayda sağladığının bir anlamı yok ifadelerini kullandı.
SEÇİMDEN SONRA SÜREÇ DEVAM EDER
Çözüm Süreci deki duruma ilişkin de Akdoğan, Seçimden sonra aynı şekilde süreç devam eder. Yani bu şu anlama gelmesin; her şey durdu, dondu anlamına gelmesin. Yapılması gereken işleri ilgili kurumlar yapıyorlar ve süreç devam ediyor. Gündemin birinci maddesi olmayabilir ama gereken birimler gereken çalışmaları yapıyorlar. Durmuş bir şey yok. Bunu çok somut bir şekilde söylüyorum diye konuştu.
Akdoğan, Abdullah Öcalanın nisan-mayısta kongre toplama, silah bırakma çağrısı yaptığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: Öcalan bu çağrıyı yaptığında Türkiye in seçime gideceği belli, Meclisin kapanacağı belli. Şimdi burada izleme heyeti tartışması var. Bunun ötesinde tartışılacak bir sürü konu var. Bugüne kadar tartışılmayan konular değil. Toplum konuşacak, siyasi partiler bir araya gelecek tartışacak. Bu şubatta, martta da öyleydi. Kandil çıktı dedi ki hükümet adım atmadı, anayasa değişmedi, sorun orada duruyor, biz kongre toplamıyoruz. Meclis kapanırken ne olacaktı, nasıl anayasa değişecekti? Velev ki Meclis açık olsun bu arada anayasa değişebilir mi?
Akdoğan, bunların konuşulan, tartışılan konular olduğunu ve siyaset kurumunun milletin kabul edeceği eksende yeni anayasa yapacağını vurgulayarak, Yani şöyle bir şey yok. Elinde silah olan bir örgüt var, oradan ahkam kesiyor, hükümet de onun sanki örgütsel hedeflerini gerçekleştirme memuru. Ben de kalkacam bunu yapacam. Öyle bir dünya yok dedi.
Bunu siyaset kurumunun bir bütün olarak yapacağına işaret eden Akdoğan, Yok anayasa değişmemiş de onlar toplanmayacakmış da ben bunu samimiyetsizlik olarak görüyorum. Böyle bir şey olur mu? Ölmek, öldürmek üzerine bir yöntem hala nasıl mazur görülebilir. Senin var olman yanlış bir kere, ortada bir parti var. Siyasi alan açılmış. Bunu topluma sunuyor, toplum bunu kabul edecek bir kere. Tekrar söylüyorum, seçimden sonra bu meseleler yeniden tartışılacaktır. İlgili kurumlarımız gereken çalışmaları yapıyor, yapacaktır ifadelerini kullandı.