Başbakan  Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Tv Net'te Kübra ve Büşra Sönmezışık kardeşlerin "İkiz Aynası" programında gündeme dair soruları cevapladı. İstanbul Adliyesindeki terör saldırısından sonra medyanın tutumuna ilişkin soru üzerine Akdoğan, “İşi magazinleştirmek veya operasyon vesaire görüntüleriyle işin gidişatını sekteye uğratacak bir yayın yapmak sorumsuzluktur. O görüntüleri yayınlayanlar, kendi babası,  kardeşi olsa yayınlarlar mıydı? Bu insanı küçültücü, onurunu zedeleyici bir şeydir. Böyle bir sorumsuzluk olur mu” dedi.

Mecburen yasak getirdik

Basın özgürlüğünün, sorumsuz hareket etme anlamına gelmediğini vurgulayan Akdoğan, şöyle konuştu: “Dünyadaki basın cenazeler nasıl yayınlanacak, bu konuda belli duyarlılıklar vardır. O ahlaki çerçeveyi kendisi oluşturmuştur. Türkiyede kendisi oluşturmayıp da siz bir şey yaptırmaya çalıştığınızda bu bir müdahale gibi algılanabiliyor. O gün biz mecburen yayın yasağı getirdik.”

Biz kime, niye taviz vereceğiz

Muhalefetin Çözüm Süreci ile ilgili “taviz verildiği” kanısıyla ilgili konuşan Yalçın Akdoğan, bunun bir al-ver süreci olmadığının altını çizerek şöyle konuştu: “Biz kime, niye taviz vereceğiz, bir de ne verilmiş?  Bunlar boş konuşuyorlar. Gizli kapaklı bir iş yapılabilir mi? Zaten önemli bir adım atılacaksa Meclis üzerinden atılacaktır.”

13 yıllık süreç kitaplaşacak

‘Yazamadıklarım diye bir kitap yazabileceğini belirten Akdoğan, “Sayın Cumhurbaşkanımız bazen kızıyor, ‘sen süreçlerle ilgili çok kitap yazmadın diye, haklı da. Ben epey o süreçlerde vakanüvis gibi not tutan kişiydim. Bunların bir kısmını kitap olarak yayınladık. Cumhurbaşkanı ile geçen 13 yılda yaşanan her şey kitaplaştırılamadı. İleride inşallah olur” dedi.